Meclis'te çok sert konuştu!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "özür" bekleyen HSYK'ya, yargının militanlaştığını savunarak, "Benden özür ve adalet isteyen herkesten özür dilemek zorundadır" diyerek yanıt verdi.

Meclis'te çok sert konuştu!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.12.2011 - 16:15

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulu'nda, 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın görüşmelerinde konuştu. Kılıçdaroğlu'nun konuşması 1 saat 7 dakika sürdü.

CHP lideri, bütçe görüşmelerinde HSYK'ye oldukça sert yanıt verdi.

Adalet ve özgürlüğün olmadığı yerde barışın sağlanamayacağını ifade eden CHP Genel Başkanı, "Dünyanın hangi ülkesinde iktidarı eleştirdi diye bir milletvekili hakkında fezleke düzenlenir. Bunu geçen gün Kılıçdaroğlu bizden özür dilesin diyen yargıçlara da söylüyorum. Bana dünyada bir örnek göstersinler. Yine bana bir örnek göstersinler. Dünyanın hangi ülkesinde iki öğrenci parasız eğitim istiyorum, diyor, 19 ay tutuklu kalıyor. Ancak totaliter rejimlerde olur. Bana dünyada saygın bir ülke göstersinler basılmamış kitap hakkında toplama ve imha kararı veren bir yargı göstersinler" dedi.

Yargıçları topa tuttu

CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:
"Kişi geliyor, diyor ki mahkemeye beni aramışsınız diyor. Yurt dışında görevdeydim, aramışsınız geldim. Kaçacak diye tutukluyorlar. Bana o yargıçlar söylesinler dünyanın hangi ülkesinde aranan bir insan hakime gelecek, kaçacaksın diye tutuklayacak, böyle bir anlayış olabilir mi? Onların arka bahçesi konumunda olan yargıçlar söylesinler. Dünyanın hangi ülkesinde 70 tane gazeteci hapistedir. Çin'i geçtik."


"Hülle ile Anayasa Mahkemesi'ne yargıç atanıyor"

"Bana bir tane uygar ülke göstersinler. Hülle ile Anayasa Mahkemesi'ne yargıç atanacak, hiçbir yargıçtan tık çıkmayacak" diyen Kılıçdaroğlu, "Hülle ile yargıcın atandığı bir mahkeme mahkeme olur mu? Ben bunu eleştirmeyecek miyim" diye sordu.

Milletvekillerinin dokunulmazlığı olduğunu hatırlatan CHP Genel Başkanı, "Hepimizin dokunulmazlıkları var. Dokunulmazlığımız olduğu için bizim dosyalarımız işlem görmez. Ama ben size 3 AKP milletvekilinin dokunulmazlıkları olduğu halde dosyalarının işlemden kaldırıldığını biliyorum. Arzu edilen o isimleri verebilirim" dedi.

AKP sıralarından gelen tepkilere de Kılıçdaroğlu, "Gel size açıklarım" diyerek karşılık verdi.

"Bir AKP milletvekilinin hayali ihracat dosyası var"

"Bir AKP milletvekili hayali ihracat dosyası var" diyerek konuşmasını sürdüren CHP Genel Başkanı, "Milletvekili, dosyası zaman aşımından kaldırılıyor. Nasıl oluyor arkadaşlar, bu adalete güven olur mu? HSYK'ya sesleniyorum, bu savcılar hakkında siz ne yaptınız? Büyük bir ihtimalle önümüzdeki günlerde Yargıtay'a üye seçileceklerdir" dedi.

Tutuklu milletvekilleri

Tutuklu milletvekillerinin durumuna da değinen CHP Genel Başkanı, "Yargı izin vermiş, seçime girmiş" dedi. Anayasa'nın 90. maddesini okuyan Kılıçdaroğlu, "Bu milletvekillerinin serbest bırakılması lazım. Şimde ben o yargıçlara söylüyorum. Anayasanın bu hükmünü görmemezlikten gelmek hangi adalete hangi hukuk çıkarına. Bu uluslar arası anlaşmanın gereğini yapacaksın sen.Parlamentonun iradesini bir kişi el koyabilir mi" diye sordu.

HSYK'ye seslendi

Deniz Feneri konusuna da değinen CHP Genel Başkanı, "Bu savcılar görev yaptılar. Üç savcı görevden alındı. Niye 3 savcıyı birden görevden aldınız? HSYK'ya bunu sormayacak mıyız? Adalet dağıtan makamın başındasın sen. Adaletsizlik dağıtıyorsun, kamu vicdanını rahatsız ediyorsun. Benzer şikayetler yapıldı, hiçbirine bir şey yapılmadı" dedi.

El Maktum'un İstanbul'da bir arsanın ihalesine girdiğini ve aldığını hatırlatan CHP Genel Başkanı, "Şimdi ben HSYK'ya soruyorum, o sırça köşklerde oturanlara soruyorum" dedi. Kılıçdaroğlu, söyle dedi:
"15 gün geçti parayı yatırmadı. Şikayet edildi. Teminat mektubunun çözülmesi lazım. Bir savcı soruşturma açılması lazım dedi. Ne yaptılar. O soruşturma açılsın diyen savcının elinden o dosyayı aldılar. Başka bir savcıya verdiler. O savcı soruşturmaya gerek yoktur kararı verdi. Şimdi ben HSYK'ya soruyorum, o sırça köşklerde oturanlara soruyorum. O savcı hakkında ne yaptınız. Aradan 4 yıl geçmiş. Hala teminat mektubu paraya çevrilecek. Siz kimi koruyorsunuz El Maktum'u mu, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarını mı, siz kimi koruyorsunuz, Türkiye Cumhuriyeti yasalarını mı, yasa dışı iş ve eylem yapmayı mı?"

İddianamelerin çarşaf çarşaf yayınlandığını belirten CHP Genel Başkanı, "Gizlilik kararı var demedi. Birisi aranıyor. Normalde polisle birlikte gidip doktordan rapor alması lazım. Arabasına gidiyor, raporunu alıp veriyor. Yandaş olmayan için sabahın köründe evi basılıyor, polis gözetiminde doktora götürülüyor" ifadesini kullandı.

HSYK'ye özür yanıtı

Yargıtay'a 160 üye atandığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "160 üye ilk tur seçim yapılıyor ilk turda boş oy kullanıyor, kendimizi bir görelim, bu nedir, yargının militanlaşmasıdır. Yargının militanlaşması demek. Onlar benden özür ve adalet isteyen herkesten özür dilemek zorundadır" dedi.

"Bu mahkemeler yarın sizi de yargılayabilir"

AKP sıralarına, "Bu mahkemeler yarın sizi de yargılayabilir" diye seslenen CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
"Güçlünün hukuku hukuk olmaz. Özel yetkili mahkemeler operasyon mahkemeleridir. Siyasal iktidarın kendi gücünü kanıtlama mahkemeleridir. Bu özel yetkili mahkemelerde özel hukuk uygulanır. Devlet gücünü garibanın ensesinde boza pişirsin diye. Özel yetkili mahkemeler kalkmadığı sürece bu ülkeye demokrasi gelmez.
Bu mahkemeler yarın sizi de yargılayabilir. Emin olun biz karşı çıkacağız. Adalet herkes için olmalı."


Bir yargıcın kitabından satırlar okudu

Bir yargıcın yazdığı kitaptan birkaç satır okuyan CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
"160 Yargıtay üyesi seçildi. Biliyorsunuz bir de referandum yapıldı. Sayın Ertekin'in kitabı. Bu bir yargıç. Referandumun yargıdaki perde arkasını anlatıyor. Yargının kokuşmuşluğunu anlatıyor. Bir yargıcın söylediğini izin verirseniz okumak isterim. Kıdemli bir hakim HSYK seçim sürecindeki trajedisini sergilerken şöyle diyor; 'Adalet Bakanlığı eşeğe aday gösterse eşeğe de oy verir'."

CHP liderinin bu sözlerine AKP sıralarından ise tepki sesleri yükseldi.

"Adaletin olmadığı yerde tuz kokar"

"Adaleti sağlayacaksak herkes için adalet olmalı"
diyen Kılıçdaroğlu, "Adaletin olmadığı yerde tuz kokar. Tuzun koktuğu yerde bereket olmaz" dedi.

CHP Genel Başkanı, daha önce iç barışın sağlanması için "Akil Adam"lardan oluşan bir komisyon kurulmasını önerdiğini, ancak kabul görmediğini ifade ederek, "İç barışı sağlamak için CHP grubuna ne düşüyorsa hepsini yapmaya hazırız" dedi.

"Hükümet kendi çıkardığı yasalara uymuyor"

Hükümeti parlamentonun çıkardığı yasalara uymamakla suçlayan Kılıçdaroğlu, "Orta Vadeli Program Yasa'nın öngördüğü süreden tam yüz otuz beş gün sonra, Orta Vadeli Mali Plan tam yüz yirmi gün sonra, Bütçe Çağrısı ve Bütçe Hazırlama Rehberi ile Yatırım Genelgesi ve eki, Yatırım Programı tam yüz beş gün sonra 13 Ekim 2011 tarihinde hepsi birleştirildi ve Resmî Gazete'de yayınlandı. Uzun yıllar Maliye Bakanlığında çalışmış bir kişi olarak bütçelerin nasıl hazırlandığını biliriz, gelen yazılar vardır, o yazılara göre hazırlıklar yapılır. Düşünün, kendi çıkardığınız yasalara uymuyorsunuz, bir gün de hepsini yayınlıyorsunuz, ayın 13'ünde ve ayın 17'sinde de bütçe hazırmış gibi parlamentoya sevk ediyorsunuz. Kime, nasıl güveneceğiz ve bu bütçenin samimiyetini nasıl göreceğiz?" dedi.

Ekonomide çok başlılık olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, çok başlılığın söylemlere de yansıdığını ifade etti.

"AKP'nin rekorları..."

CHP Genel Başkanı konuşmasında sık sık "AKP'nin rekorları" demesi de dikkat çekti. "AKP'nin işsizlik rekorundan bahsedeceğim" diyen Kılıçdaroğlu, 9 yılda işsizliğin kronik hale geldiğini ifade etti. CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
"Bakın şimdi, Kalkınma Bakanlığının verilerine bakalım: İşsizlik oranı 8,3. Azalmıyor, 2,8 puan artıyor ve 11'e çıkıyor.
2010 OECD verilerine bakıyoruz, 100 kadından 62'si çalışıyor, bizim ülkemizde 100 kadından ancak 30'u çalışabiliyor. 34 ülke içerisinde sondan 1'inciyiz. Kadının çalışmadığı, üretmediği, üretim zincirinin içinde hakkı olan yeri almadığı bir sistemde siz mutlu, barışık bir toplum yaratabilir misiniz? Kadının çalışmaya hakkı yok mudur? Onun da çalışması gerekir."

"Defolu hükümet"

CHP Genel Başkanı bir başka rekorun da, çıkarılan mali aflar olduğunu belirterek, "Bu hükümet defolu bir hükümettir" dedi.

Çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelere değinen Kılıçdaroğlu, "Hiçbir Cumhuriyet hükûmeti, tek başına parlamentoda çoğunluğu varken otuz beş kanun hükmünde kararname çıkarmamıştır. Üstelik geçmiş parlamentonun verdiği yetkiyi bu parlamento döneminde kullanmıştır. Eee, bu bir ayıp değil mi?" diye sordu.

"Cari açık"

"Bu hükûmetin rekorlarından birisi de cari açık" diyen CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
"1950 ile 2002 arasında cari açığın gayrisafi millî hasılaya oranı yüzde 1'dir. 2003-2011 arasında gayrisafi millî hasılanın cari açığa oranı yüzde 5,2. Cari açıkla büyüyorsunuz. Peki, siz dünya kadar özelleştirme yaptınız.30 milyar dolar nereye gitti bu paralar? Ciğer buysa kedi nerede? E, kedi buysa ciğer nerede? Herhâlde bunu soracağız."

Suriye

Suriye ile yaşanan gelişmelere de değinen Kılıçdaroğlu, "Suriye'yi biliyoruz. Hükûmet gitti, Suriye'yle bir stratejik anlaşma yaptı, elinde 50 tane de sözleşme var Suriye'yle. Efendim, vizeler kaldırıldı, ortak bakanlar kurulu, ortak yatırımlar, banka şubeleri, teknik yardımlar, donanımlar, her şey var, sanki iki ülke tek ülkeymiş gibi.
Ne oldu? Suriye'yi düşman ilan ettik. Ne diye ilan ettik. Şimdi ben merak ediyorum, hangi güçlerin isteği üzerine biz bir başka ülkeyi düşman ilan ettik? Hangi güçlerin isteği üzerine biz kendi topraklarımızda başka bir ülkeye saldırsın diye silahlı kuvvetler yetiştiriyoruz? Hükûmet ne yaparsa sonuna kadar desteğimiz var ama savaşa yok, kusura bakmasın kimse"
dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon