"Memurların toplu sözleşme hakkı olmalı"

Özel bir televizyon kanalına konuk olan TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.09.2009 - 21:00

Kanal 24 televizyonunun canlı yayınında soruları yanıtlayan  TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, TBMM'nin itibarının, halkın sorunlarını çözdükçe arttığını söyledi.

Milletvekillerinin örnek insanlar olmaya gayret göstermelerinin milletin beklentisi olduğunu dile getiren Şahin, şöyle konuştu:
''Zaman zaman Genel Kurul'da tansiyon yükselebiliyor, ama kuliste milletvekilleri birlikte çay kahve içebiliyor. Tansiyonun yükselmesinde naklen yayının etkisi var mı diye bazen düşünüyorum.

Ben de milletvekiliyim. Önce kendim için söylüyorum, sonra diğer milletvekilleri için; her hareketlerine dikkat etmeliler. Kötü söz toplumda kötü örnek olabilir. Özenli davranmak gerektiği düşüncesineyim. Birbirimizi kırmadan düşüncelerimizi ifade edebilmeliyiz. İktidar toleranslı, muhalefet yapıcı olmalı. Kendimize söylenmesini istemediğimiz bir sözü başkalarına söylememeliyiz. Kırıcı olmayan cümlelerle kendimizi ifade edebiliriz. Bunu yapabilirsek yeni dönemin daha farklı olabileceğini düşünüyorum. Sert tartışmalar, tartışmayı yapanlara, kamu nezdinde bir şey kazandırmıyor. Halkımız nezaket istiyor. Kırıcı ifadeler o an için rahatlatıcı olabilir, ama toplumda karşılığı yok."


"Yayınları kısma gibi bir düşüncem yok"

Şahin, bir soru üzerine, Meclis televizyonunun yayınlarını, yaşanan tartışmalar nedeniyle, kısma gibi bir düşüncesinin olmadığını, mevcut uygulamanın devam edeceğini belirtti.

TBMM Başkanı Şahin, milletvekillerinin mevcut odalarının fiziki şartlar açısından yetersizliğine işaret ederek, kırk metre kare ve içinde tuvalet olan yeni odaların yer alacağı binanın temelini 2010 yılının ilk aylarında atmayı düşündüğünü söyledi.

Çalışmaların büyük bir hızla devam ettiğini belirten Şahin, mevcut odaların yer aldığı binanın yıkılıp yıkılmayacağına henüz karar vermediklerini anlattı.

Şahin, Beykoz Kasrı'nın restore edilerek uluslararası toplantılar için kullanılabilir hale getirilmesi konusunda da çalışma yapıldığını ifade etti.

Çalışmaların sürdüğünü belirten Şahin, bunun nasıl gerçekleştirileceği konusunda henüz karar vermediklerini söyledi.
 

"Özel plaka gündemde değil"

TBMM Başkanı Şahin, bir başka soru üzerine de istek üzerine milletvekillerine özel plaka için Emniyet Genel Müdürlüğü'nden bilgi talep edildiğini, gelen cevapta, isteyen kişilerin özel plaka çıkartabildiği ve milletvekillerinin zaten TBMM amblemli araç kartlarına sahip olduğunun belirtildiğini anlattı. Şahin, ''Dolayısıyla gündemde böyle bir konu yok'' dedi.


"Memurların toplu sözleşme hakkı olmalı"

Şahin, halkın TBMM'den beklentilerinin büyük olduğunu, çözülecek sorunların bulunduğunu, bunların bir bölümünün yasa, bir bölümünün ise Anayasa değişikliği gerektirdiğini belirtti.

Bir dönem toplu görüşmelerden sorumlu bakan olduğunu anımsatan Şahin, memur sendikaları ile görüşmelerde sendikacıların sürekli olarak toplu sözleşme ve grev hakkı istediklerine dikkati çekti.

Türkiye'nin Uluslararsı Çalışma Örgütü toplantılarında en çok bu konuda eleştiri aldığını vurgulayan Şahin, ''Memurların toplu sözleşme ve grev hakkı olmalıdır. Anayasa'nın ilgili maddelerinde ufak bir değişiklikle bu yapılabilir. Bu hakkın verilmesi toplumu rahatlatır. Muhtemel bir Anayasa değişikliği içinde bu konu da yer almalıdır'' diye konuştu.
 

"Terörden kurtulmalıyız"

Siyasi partilerin düşüncelerini Meclis kürsüsünde ifade edeceklerini ancak bunları dile getirirken İçtüzüğün sınırları içerisinde kalınmasının bekleneceğini söyleyen Şahin, Meclis Başkanı olarak tarafsız olmaya söz verdiğini ve bu sözüne sadık kalacağını dile getirdi.

Gelecek dönemle ilgili görüşmeler yapmayı planlayıp planlamadığının sorulması üzerine Şahin, Türkiye'nin, bölgesinde daha etkin olmak ve kendisini meşgul eden sıkıntılardan kurtulmak istediğini kaydetti.

Terörden rant devşiren çok az bir marjinal grubun dışında Türkiye'de herkesin, TBMM'de temsil edilen siyasi partilerin, mevcut olan siyasi partilerin, iktidarın, muhalefetin, herkesin terör belasından kurtulmak istediğini anlatan Şahin, ''Ama belki yöntem açısından aralarında görüş farkı olabilir. O nedenle bundan kurtulmak istiyorsak, nasıl kurtulacağımızın cevabını da birlikte vermek durumundayız'' dedi.

Şahin, şunları söyledi:
''Bir ortak akıl yakalanmalıdır. Sanırım Hükümet'in de yapmak istediği budur. Bir ortak akıl yakalamak istiyor. Ortak akılı yakaladıktan sonra da Türkiye'nin bu sorunun, tabii ki Cumhuriyetin temel nitelikleri çerçevesi içerisinde, Anayasa'nın ortaya koyduğu temel espri içerisinde çözmek istiyor. Ben, kim olursa olsun, hangi siyasi parti olursa olsun, uzun süredir binlerce şehide mal olan, maddi kayıplara yol açan 'terör için harcadığımız o parayı keşke ülkenin kalkınması için harcasaydık' dedirten bu beladan Türkiye'nin kurtarılması için çaba sarf edilmesini taktirle karşılarım. Her vatandaş da aynı şeyi söyler. Şehit cenazelerine gidiyoruz. Soruyorlar bize şehit yakınları; 'Terörden ne zaman kurtulacağız, durdurun şu işi' diyor. Bu cümlenin muhatabı kimdir? Öncelikle Türkiye'yi yönetenlerdir, yönetmeye talip olanlardır. Hepimiz bu sorunun muhatabıyız. O zaman bununla ilgili kafa yormak durumundayız. Türkiye'nin ortak aklı yakalayarak, bu sorunu çözme bakımından önümüzdeki günlerde mesafe almasını diliyorum. Bu nasıl yapılır? Bunun nasıl yapılacağını kuşkusuz Türkiye'yi yönetenler bulacaktır. Bulmak için gayret ediliyor.''

Bu konuda Meclis'e bir görev düşerse tabii ki Meclis'in bu görevi yerine getireceğini söyleyen Şahin, ''Meclis Başkanı olarak bu konuda bana bir görev düşerse ben de bu görevi elimden geldiği kadarıyla yerine getirmeye gayret ederim. Çünkü Türkiye için, Türk insanı için bir çabadır. Bu çabaya destek verilmesinin gerekli olduğu kanaatindeyim'' diye konuştu.


"Geçmişte yaptı şimdi de yapar"

Bir soru üzerine ''Kürt Açılımı"yla ilgili açık oturum istemine ilişkin Meclis Başkanlığına bir başvuru olmadığını bildiren Şahin, 1 Ekim'den sonra bu konuların Meclis gündemine geleceğini düşündüğünü ifade etti.

TBMM görevini yaptığı için Türkiye'nin ''dünden daha demokratik bir ülke'' olduğunu belirten Şahin, AB ile katılım müzakereleri çerçevesinde Anayasa ve yasa değişikliklerinin yapıldığını anımsattı. Bunların aynı zamanda ''Kürt açılımı'' olduğunu dile getiren Şahin, bunda bir çok siyasi partinin katkısı olduğunu anlattı.

Şahin, ''TBMM geçmişte demokratik açılımlar yaptı şimdi de yapar. Geçmişte bunu nasıl yapmışsak, herkesin nasıl bunda katkısı varsa şimdi de öyle olacaktır. Bundan niye kaçınalım? Halkımızın lehine olan şeylerdir'' dedi.



Ermenistan ile ilişkiler

Şahin, Ermenistan ile parafe edilen metnin Ekim'in ilk haftalarında imzalanacağını tahmin ettiğini söyledi.

Türkiye'nin komşularıyla iyi ilişkiler içinde olmayı arzu ettiğini dile getiren Şahin, ''Bu zapta bakıldığında Kafkasya'daki sorunları çözmek için hareket edildiği izlenimini ediniyorsunuz'' dedi.

Şahin, zabıt imzalanıp sonra muhtemelen TBMM'ye ve burada Dışişleri Komisyonu'na gideceğini söyleyen Şahin, sonraki aşamaların nasıl cereyan edeceğinin hep birlikte görüleceğini belirtti.

TBMM Başkanı Şahin, ''Türkiye, Azerbaycanlı kardeşlerini mağdur edecek bir adım atmayacaktır'' dedi.

Şahin, Cuma günü de Azerbaycan'a ziyaret gerçekleştireceğini belirterek, ziyarete ilişkin bilgiler verdi.

Mehmet Ali Şahin, 90. yıl kutlamalarına ilişkin çalışmaların sürdüğünü ve çok görkemli bir şekilde kutlamayı arzu ettiklerini kaydetti.


DTP'lilerin durumu

DTP milletvekillerinin mahkemeye ifade vermeye çağrılmalarıyla ilgili bir soru üzerine de Şahin, konunun tamamen yargısal bir süreç olduğunu ifade etti.

Tebligat ile ilgili Meclis Başkanlığının görevini yaptığını, önünde böyle bir konu olmadığını dile getiren Şahin, ''Ne yapacaksınız?' diye soruluyor. Elimizde bir şey yok ki ne yapacağımızı tartışalım'' dedi.

Şahin, şunları kaydetti:
''Keşke bir milletvekili arkadaşımız, hangi partiden olursa olsun, böyle bir durumla karşı karşıya gelmemiş olsaydı, ama tabii yine de bir sorundur. Çünkü ilgili arkadaşlarımız bu Parlamento'nun üyesidirler. Bu Parlamento'nun üyesi arkadaşlarımızın bu durumla karşı karşıya gelmiş olması Meclis Başkanı olarak beni de ilgilendirir, ama ilgili arkadaşlarımız bana gelmiş değiller, bir değerlendirme yapmış değilim.

TBMM'den bir milletvekili arkadaşımızın zorla getirilmesine razı olamayız. Geçmişteki görüntüleri bu çatı altında tekrar yaşamak istemeyiz. Yaşanmaması için elimizden gelen gayreti, çabayı gösteririz. Bunu doğru bulmam.

Bizim Meclis Başkanlığı olarak şu aşamada yapabileceğimiz bir şey yok. Yeniden tebligat gelirse o zaman değerlendiririz.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler