MHP’li Akçay’dan Musa Kart örneği

Venedik Komisyonu, siyasi partilerin grup başkanvekillerini ziyaret etti. Gündemde Türkiye’deki basın özgürlüğü ve tutuklu gazeteciler vardı.

MHP’li Akçay’dan Musa Kart örneği
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.02.2017 - 20:25

Venedik Komisyonu Başkanvekili Herdis Kjerulf Thorgeirsdottir ve beraberindeki heyet TBMM’de grubu bulunan siyasi partileri ziyaret ederek, “kanun hükmünde kararnameler (KHK) ve OHAL kapsamında kapatılan gazete ve televizyonlar ile tutuklu gazetecileri” sordu. Komisyon üyeleri TBMM’deki ilk ziyaretini MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ile MHP İstanbul Milletvekili Arzu Erdem ile basına kapalı gerçekleştirildi.

Edinilen bilgiye göre görüşmede, MHP’li Akçay “kapatılan medya kurumlarının çocuğunun terör örgütleriyle ilişkileri nedeniyle kapatıldığını” öne sürdü. “Teröre payandalık, operasyonlarına aracılık yaptıklarına ilişkin ciddi iddialar var” diyen Akçay, komisyon üyelerinin “Kapatılan ama terör örgütü olmayan medya organları ve sırf düşüncelerini ifade ettikleri için tutuklanan gazeteciler de var. Bunlarla ilgili ne düşünüyorsunuz” sorusu üzerine ise gazetemizin çizeri Musa Kart’ı örnek göstererek şunları söyledi: “Terör örgütü ile ilgili olmayan veya sırf düşüncelerinden dolayı tutuklananlar varsa onlar yeni bir KHK ile tekrar açılıyor.

Örnekleri var. Terör örgütü ile ilişkili olmayıp da muhalif gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklananların sayısı yok denecek kadar az. Mesela Musa Kart’tan bahsebedilirsiniz. Muhalif düşünceye sahip karikatürist Kart’ın durumu basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilir. Can Dündar derseniz onun hakkında açılan davalar, yargı,Emniyet mensuplarının da tutuklu olduğu MİT TIR’ları gibi kritik bir dava ile ilişkilidir, sırf muhalif olduğu için değil.

Siz Can Dündar’ı tanıyabilirsiniz ama Yıldıray Çiçek diye bir gazeteci de var. Hakkında 300’e yakın dava açılmış durumda. O da muhalif görüşlerinden dolayı yargılanıyor. Basın özgürlüğünün sadece bir ideolojik görüş üzerinden ele alınması doğru değil.” Görüşmede “FETÖ’nün medya ayağı”na da değinen Akçay, eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile MHP’li milletvekillerine yönelik yargı ve Emniyet kanadının gerçekleştirdiği “kaset kumpas operasyonlarını” da örnek gösterdi. Son olarak Hrant Dink cinayetini de örnek gösteren Akçay, “Dink cinayetinin FETÖ’cüler tarafından organize edildiği hemen hemen ortaya çıkmaya başladı. Bu cinayet için provoke eden kim? FETÖ’nün gazete ve televizyonları...” ifadelerini kullandı. Komisyon üyeleri Akçay’ın bu sözlerini not etti. Komisyon üyeleri daha sonra, cezaevinden geçen günlerde tahliye olan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken’i ziyaret etti. Komisyon üyeleri Baluken ile görüşmede, anayasa değişikliği konusunda değil, sadece basın özgürlüğü ile ilgili temaslarda bulunacaklarını ifade ettiler. Bunun üzerine Baluken, “her iki konu başlığının da birbiriyle iç içe geçtiğini” anlattı.

‘150 gazeteci tutuklu’

Mevcut anayasa değişiklik teklifinin düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, kuvvetler ayrılığı ve hukuk normları açısından “ihtiyaçları karşılamak bir yana, var olan baskı ortamını daha da artıracağına yönelik bir hassasiyetin yaşandığını” ifade eden Baluken, kendi durumundan hareketle şunları söyledi: “Parlamentoda 3. büyük parti konumunda bulunuyor. 6 milyon oy almış bir siyasi partinin iki eş genel başkanı şu an tutuklu durumda. Onlarla birlikte 10 milletvekili ve 70’e yakın belediye başkanlarımız da tutuklu. Binlerce il ve ilçe başkanlarımız tutuklu. Seçilmiş yerel yönetimlerimizin büyük çoğunluğuna kayyım atanmış durumda. Basında ise yüzlerce gazete ve TV’nin kapısına kilit vuruldu. Mal varlıklarına el konuldu. 150’nin üzerinde gazeteci şu anda cezaevinde. Dolayısıyla bu ağır tablonun özellikle demokratik ve özgür ortamda gerçekleşmeyen anayasa değişiklik görüşmeleri ve şu anda içerisinde bulunduğumuz referandum süreci ile birlikte ağırlaşabileceğine dair toplum endişeler taşıyor.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler