"Montaj bizi tatmin etmiyor"
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Otomotiv Sanayii Derneği'nden veya diğer girişimcilerden tasarımı, modeli, markası yerli bir otomobil üretmesini beklediklerini söyledi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 37. Olağan Genel Kurulu'nda, genel kurulun her yıl yapıldığını, her sene seçimli genel kurul yapmanın zor olduğunu belirterek, ''Hiç olmazsa 3 yılda bir seçim olsa ama otomotiv sanayi her yıl bir durum değerlendirmesi yapacak bir genel kurul yapsa yönetimde verimlilik açısından daha uygun olacaktır. Bunu bir öneri olarak sunmak istedim'' dedi.
Hükümet olarak, en büyük ihracat kalemleri olan bu sektöre çok büyük değer verdiklerini ifade eden Ergün, otomotiv satışlarında bu yılın ilk iki ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 100'ün üzerinde bir artış olduğunu söyleyerek, ''Mart ayında otomotivde pazar 75 bini bulmuş olacak. Önümüzdeki süreçte Türkiye, otomotiv sektöründe dünyanın en canlı iç pazarlarından biri olmaya adaydır. Ben önümüzdeki 5 yıl içinde, ülkemizde yıllık 1 milyon civarında otomobil satışı gerçekleşeceğine inanıyorum. Bu yoğun talebin ağırlıklı olarak yerli üretimden karşılanması da ekonomimiz için son derece önemlidir'' dedi.
2010 yılında 510 bin iç satışın sadece üçte birinin yerli olduğunu, 354 bininin ithal otomobillerden oluştuğunu, bunun iyi bir tablo olmadığını ifade eden Ergün, ''Türkiye'de üretilen ürünlerin modeli, çeşidi Türkiye'deki tüketiciyi tatmin etmiyor. 1 milyona ulaştığında da böyle olursa iyi bir şey olmaz'' diye konuştu.
Ergün, bu boşluğun muhakkak içeride yeni ürünlerle doldurulmasına öncelik verilmesi gerektiğini söyledi. 2010 yılında ihracatta da önemli bir toparlanma olduğunu, bir önceki yıla göre yüzde 13 oranında bir iyileşme yaşandığını anlatan Ergün, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''İhtiyaçlar karşılanamadığı için, tatmin olmadığı için tüketici kitlesi ithalat daha ağırlıklı olarak artmıştır. 2008 yılında 5 milyar dolar dış ticaret fazlası veren sektör 2009 yılında ekonomik krizde bu 3 milyar dolarlar civarına düşmüştür ama 2010 yılında pazar çok canlanmasına rağmen 373 milyon dolara kadar düşmüştür. 2011 yılında eğer pazar aynı canlılığı sürdürürse biz 2011 yılında otomotivde fazla verme özelliğimizi kaybedebiliriz. 2011 için hem yapmamız gereken ihracat hedefini gözden geçirmemiz hem de içeride Türkiye'de üretilen otomobillerin tüketimiyle ilgili hedefi muhakkak suretle gözden geçirmemiz icap edecektir. 370 milyon dolarlık fazla bizi çok kritik noktaya geldiğimiz konusunda uyarıyor olması lazım.''
Ergün, küresel krize rağmen, sektörün 2 milyon adet üretim ve 50 milyar dolar ihracat hedefini korumayı başardığını, sektörün bu hedefe en geç 2015 yılında varabileceğini ancak artık bu hedefleri yukarı yönlü revize etmenin de zamanının geldiğini belirtti.
Sektörün üretiminin bir yandan batıdan doğuya doğru kayma eğilimi gösterdiğini, diğer yandan da yeni nesil ürünlerle ilgili bir süreç başladığını söyleyen Ergün, bu sürecin Türkiye gibi ekonomisi son derece güçlü ülkelere, özel sektörlerine sıçrama yaptırmak açısından önemli fırsatlar sunduğunu kaydetti.
Nihat Ergün, şunları kaydetti:
''Eskilerin çok güzel bir sözü var: 'Et tekraru ahsen, velev kane yüz seksen' Yani bir doğruyu 180 kere bile olsa tekrarlamakta fayda vardır. Belki sektör temsilcilerimiz bizden aynı cümleleri duymaktan sıkılmaya başlamış olabilirler. Ancak biz yine de bu doğruları dile getirmeye devam edeceğiz, zira bunlar söylenmesi gereken doğrulardır. Otomotiv sektörünün yıllık 50 milyar dolar ihracat yapması için, ihracatını yaklaşık 3 kat artırması gerekiyor. Bunu başarmak, ihraç edilen ürünlerin sayısını 3 kat artırmakla mümkün olabilir. Ancak buna paralel olarak, kendimize özgü tasarım ve yeniliklerle, katma değeri artırmak da çok daha doğru bir tercih olacaktır.''
''Sadece montajla yetinmek bizi tatmin etmiyor"
Türkiye'nin üretim ve montaj alanında dünyanın en yetkin ülkelerinden birisi olduğunu, Türkiye'de üretilen hiçbir aracın geri çağrılmadığını işaret eden Ergün, ''Ancak iddialı bir ülkenin, büyük ve güçlü bir ülkenin bir vatandaşı olarak, sadece montajla yetinmek, bizi ve vatandaşlarımızı tatmin etmiyor. Montajını yaparak ihraç ettiğimiz bir araçtan bir birim kazanıyorsak, bize ait bir tasarımla ihraç ettiğimiz araçtan belki birkaç birim daha fazla kazanacağız. Bunu başarırsak, ihracatımızı 50 milyar doların çok daha üzerine rahatlıkla çıkarabiliriz'' şeklinde konuştu.
Bugün dünyada elektrikli araçlarla, hibrid yakıtlarla, çevre dostu modellerle ilgili önemli gelişmeler yaşandığına dikkati çeken Ergün, ''Yabancı markalar, bu ürünleri, geliştirsin, tasarlasın, sonra da Türkiye'de üretmeye başlasınlar diye beklemek gibi bir şansımız yok. Türkiye'yi otomotivin merkez üssü haline getireceksek, ülkemizi tasarım, ARGE ve inovasyon cennetine dönüştürmeliyiz'' dedi.
''Erken davranan kazanacak"
Artık Türkiye'ye özgü ürünlere ağırlık verme zamanı geldiğini vurgulayan Ergün, şunları kaydetti:
''Biz sizlerden veya diğer girişimcilerimizden tasarımı, modeli, markası yerli bir otomobil üretmenizi bekliyoruz. Halk da bunu bekliyor. Sizlerin bahsettiği zorlukları biz de kabul ediyoruz ancak zorluğun, riskin olmadığı yerde kazanç da olmaz. Artık Türkiye'nin sanayici profilinin şunları çok iyi dengelemesi lazım. Bir kere Türkiye'nin sanayicisi idealizmini kaybetmemeli. Bu idealizm bu ülkenin idealleriyle örtüşen bir idealizm olmalı. Bu ideale göre riskler alınmalı, performans sergilenmeli. Sadece kar etmek bir ideal olmamalı. İdealimiz, gerçekçilik ve kar arasındaki ilişkiyi ve dengeyi de çok iyi kurmamız lazım. Türkiye'nin sanayicisi bu idealizme sahip değilse o zaman burada mesafe almamız zor olacaktır.''
Bu zorlukların farkında olduklarını ve her türlü kolaylığı sağlamaya hazır olduklarını ifade eden Ergün, ''Sektör bu konuda hükümetimize güvenmelidir, ama bizden daha önce millete güvenmelidir. Millet bu işe sahip çıkmaya hazırdır'' dedi.
Türkiye'ye özgü bir otomobilin sembolik değerinin ülkeye, millete ve sanayiye katacağı moralin de çok yüksek olacağını belirten Ergün, geniş iç pazarın, yerli otomobile büyük teveccüh göstereceği inandığını söyledi. Ergün, ''Bu konuda müsterih olmalısınız. Türkiye'nin atmosferi bunu bize çok açık bir şekilde göstermektedir. Yine Türkiye'nin özellikle bölgemizde artan itibarı, böyle bir araç için önemli bir ihracat potansiyeli oluşturacaktır'' diye konuştu.
Bir firmanın bir gün bu işe girişeceğini ve başarılı olacağına inandığını dile getiren Ergün, ''O firma başarılı olduğunda diğerlerinden 'Keşke biz de yapsaydık' sesleri yükselecektir. Onun için erken davranan kazanacak'' şeklinde konuştu.
Bakan Ergün, Erkunt Traktör'ün yerli traktör üretiminin örnek bir başarı hikayesi olduğuna dikkati çekti.
''Pazardan yüzde 20 pay alır"
OSD'nin, yerli otomobil yapımı konusunda başlattığı çalışmanın sonucunu merakla beklediklerini ifade eden Ergün, ''Bu konuda bir hazırlık yapıldığını ancak bu hazırlığın, 'bu iş neden olmaz' hazırlığı değil bu iş nasıl olur hazırlığı olmasını istediklerini, hazırlığın bunun yol haritası niteliğinde olması gerektiğini belirtti.
Bu işin kolay olmadığını bildiklerini fakat imkansız, yapılamaz bir durum bulunmadığını da dile getiren Ergün, şunları belirtti:
''Bu iş bir vizyon ve cesaret işi. Ben inanıyorum ki bu cesareti gösterecek girişimciler, bu sektörde vardır. İç pazarımız, bu ülkede üretilecek yeni bir otomobil markası için son derece elverişlidir. İyi bir tasarım ve fiyatla çıkacak bir otomobil pazardan yüzde 20 pay alır. 200 bin araçla bu sektör içeride yaşar mı yaşamaz mı? Böyle bir beklentinin toplumda da var olduğunu görüyoruz ve bu beklentinin karşılanması gerektiğine inanıyoruz. Girişimciler için her türlü zemin uygun, bu nedenle markalaşma daha kolay olacaktır. Biz Çin'e, Hindistan'a göre bir otomobili markalaştırma konusunda daha avantajlıyız, çünkü geniş ve iyi pazarlara sahibiz. Bir aracı, Avrupa pazarlarına ilk etapta sadece Avrupa'daki vatandaşlarımız aracılığıyla bile sokabiliriz.''
Otomotiv yan sanayinin tüm dünyada kabul edilen gücü ve kalitesiyle, A'den Z'ye bir araç yapabilecek güç, imkan ve birikime sahip olduklarını ifade eden Ergün, ''Rusya seyahatinde bir çok sanayici ve Rus politikası Türk otomotiv yan sanayinin Rusya'da mutlaka yer alması gerektiğini ısrarla vurguladılar'' dedi.
Bugün sadece bu işe inanmış bir girişimcinin yeni bir tasarım oluşturma, bu topraklara, bu ülkeye ve bu millete ait bir markayı üretime sokma, iç ve dış pazarlara açılma cesareti göstermesi gerektiğini söyleyen Ergün, ''Deyim yerindeyse helva yapmak için her şeyimiz uygun. Sadece cesur ve idealist bir ustaya ihtiyacımız var'' şeklinde konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti