Mor kurdeleli iğnelerle protesto

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı yöneticisi Gülşin Gürkan, Çakmak Caddesi'ndeki Kültür Sokağı girişinde yaptığı basın açıklamasında, 39 yıl önce Dominik Cumhuriyeti'nde Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Patria, Minerva ve Maria Teresa Mirabel kız kardeşlerin askerlerce tecavüz edilip öldürüldüğünü hatırlattı. Gürkan, bu olayın ardından 25 Kasım'ın, Birleşmiş Milletler tarafından da ''Kadına Yönelik Şiddetin Yok Edilmesi için Uluslararası Mücadele Günü'' ilan edildiğini bildirdi.

Şiddetin, erkeklerin kadın üzerinde denetim ve iktidarı koruma aracı olduğunu belirten Gürkan, şöyle konuştu:

''Militarizmle, ordularla, askeri vesayet rejimleriyle, savaş politikalarıyla her gün güçlenen şovenizmle güçlenen erkek ve erkek devlet şiddeti, başta Kürt kadınları olmak üzere bu topraklardaki tüm kadınların özgürlük mücadelesini sindirmeye çalışıyor. Dinsel ve milliyetçi muhafazakarlığın erkek egemenliği aracılığıyla örgütlediği şiddet, biz kadınların yaşam alanlarını kısıtlamayı hedefliyor. Taciz de, tecavüz de, kadın cinayetleri de devam ediyor.''

Gürkan, 1989'da ''Bedenimiz bizimdir, cinsel tacize hayır'' kampanyası başlattıklarını anımsatarak, mor kurdelelerle süslenmiş iğneleri satarak kadına yönelik şiddeti lanetlediklerini söyledi.

Kampanya kapsamında iğneyi ''sarkıntılığa karşı süper koruyucu'' olarak tanımladıklarını anlatan Gürkan, ''Elimde gördüğünüz bu iğne nikel krom alaşımla olup, 7 santimetre uzunluğundadır. Hiç acımadan batırın, korkmanıza gerek yok. Erkeklere karşı küçücük, taşınması kolay ama etkili bir silah'' dedi.

Basın açıklamasını dinleyen erkeklerin de iğne aldığını gören Gürkan, iğnelerin sadece kadınlara verildiğini belirterek, geri topladı.