Muş karıştı: 2 ölü

Muş'un Bulanık İlçesi'nde kapatılan DTP’nin ilçe binası önünde yapılacak basın açıklamasına katılanlar, işyerlerini ve polisi taş yağmuruna tuttu.

Gösteri nedeniyle kepenklerin kapatıldığı ilçede manifaturacı olduğu belirtilen Turan Bilen isimli bir esnaf, işyerini taşlayan göstericilere kalaşnikofla ateş açtı.

Kemal Aycan ile Nejmi Oral isimli iki kişinin ölümüyle sonuçlanan olayda, Hamdullah Güvercin, Sadık Çiftçi, Cüneyt Çelik, Kenan Gündüz, Heybet Kondu, Abdulkerim Çelik ve Lokman Sönmez isimli yurttaşlar yaralandı.

Bulanık'ta 2 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylı gösteride yaralanan 2 kişi, Fırat Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan birinin ayağından, diğerinin çenesinden yaralandığı, hayati tehlikesi bulunmadığı öğrenildi.

Yaralananlardan 1 kişi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. DTP'nin kapatılmasını bahane ederek izinsiz gösteri yapan gruba bir esnafın ateş açması sonucu yaralanan 18 yaşındaki genç, Van YYÜ Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'ne getirildi. İki bacağından yaralı olduğu belirtilen gencin ameliyata alındığı bildirildi.

Vali vekilinin açıklaması

Muş Valisi Erdoğan Bektaş, ''Bu işin sorumluluğunu o gösterilere katılan 14-15 yaşındaki çocuklara yükleyemeyiz ama bu işin bir sorumlusunun bulunması gerekir'' dedi.

Vali Bektaş, Bulanık ilçesinde yaşanan olayla ilgili olarak gazetecilere yaptığı açıklamada, olayın bir terör olayı olduğunu, bu terörden insanların büyük zarar gördüğünü söyledi.
''Maalesef Bulanık'ta arzu etmediğimiz ama birilerinin arzu ettiği bir sonuç, bir acı oluştu'' diyen Bektaş, şöyle konuştu:
''Herhalde son günlerde ülkenin çeşitli şehirlerinde gördüğümüz gösterileri düzenleyenlerin böyle bir amacı vardı. Maalesef kısmen de olsa bu amaçlarına ulaştılar. Basın açıklaması veya parti kapatmayı protesto amacıyla toplanan gruptan küçük bir grup ayrılıyor, vatandaşın iş yerlerini taşlamaya, molotofkokteyli atarak yakmaya çalışıyor. Olayın olduğu yerde tedbir var ama her sokakta, her dükkanda tedbir alamazsın. Dolayısıyla böyle bir sıkıntıyla karşılaştık.''

Vali Bektaş, Turan Bilen isimli esnafın iş yerine molotofkokteyli atıldığını, Bilen'in çıkan küçük çaplı yangını söndürdüğünü, ardından ikinciyi molotofkokteylinin atılmasıyla Bilen'in silahla göstericilere ateş ettiğini söyledi.

Yaşanan olayda 19 yaşında, göstericilerden olduğunu tahmin ettikleri bir kişiyle bir mahalle muhtarının hayatını kaybettiğini ifade eden Bektaş, şunları kaydetti:
''Muhtarımız kendi halinde birisi. Bankada bir işi varmış ama vatandaşımız maalesef hayatını kaybediyor. Gösteriyle alakası olmayan bir vatandaş. Orada 8-9 yaralımız var ama ciddi olan 2 yaralıyı çevre illere sevk ettik. Hayati tehlikeleri yok. Diğer yaralılarımızın durumu hafif. Bulanık'ta tedavi ediliyorlar.''
 

''Bu bir terördür"

Vali Bektaş, yaşanan olayın karşısında söyleyecek fazla söz bulamadıklarını belirterek, ''Neticede ne söyleyebiliriz ki bu bir terördür'' dedi.

Bulanık'ta iki eve daha ateş düştüğünü belirten Bektaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu işin sorumluluğunu o gösterilere katılan 14-15 yaşındaki çocuklara yükleyemeyiz ama bu işin bir sorumlusunun bulunması gerekir. O sorumlu da bu çocukları o işe sevk eden, oraya gönderen ak saçlı adamlar. Onların kim olduğunu bütün kamuoyu tanıyor, biliyor. Onları bir kere daha düşünmeye davet ediyorum. Artık milletimizin hassasiyetleriyle oynamasınlar. Her şeyin bir sınırı var. Bu artık acı veriyor. Artık taşıyamıyoruz ve bunu taşımak, o terörü, bu sıkıntıyı yüklenmek zorunda değiliz. Bu işin hiçbir mantığı, izahı yoktur.''

Vali Bektaş, her şeye rağmen vatandaşların sakin davrandığını ifade ederek, ''Sükunetlerini muhafazaya çağırıyorum. Hiç kimse devletin işini yapmaya çalışmasın. Ortada kanunsuzluk varsa bunu önleyecek olan devlettir. Biz de görevimizin başındayız. Bulanık'ta her santimetrekarede devlet hakimdir ama takdir edersiniz bütün ülkede aynı güvenlik önlemini sürdürmek mümkün değil'' diye konuştu.

''Zanlının korucu olduğu yönünde tespitimiz yok"

Vali Bektaş, zanlının silahıyla yakalandığını, emniyette sorgusunun sürdürüldüğünü, korucu olduğu yönünde tespitleri bulunmadığını söyledi.
''Burada herkesin aklını başına toplaması gerekiyor'' diyen Bektaş, şöyle konuştu:
''Vatandaşımızın da devletin fonksiyonunu üstlenmemesi gerekir. Zanlı yakalandı, gereği yapıldı, yapılıyor. Muhtemelen cenazeye katılıp vatandaşın acısını paylaşacağım. Herkesi bir kez daha düşünmeye davet ediyorum. Zanlının korucu olduğu yönünde tespitimiz yok. Daha önce koruculuk yapıp yapmadığını araştırıyoruz. Bir dönem menşeine bakılmadan bu bölgede silah taşıma ruhsatları verildi. Bu silah da onlardan biri.''

İstanbul'dan 150 çevik kuvvet polisi

Muş'un Bulanık ilçesinde 2 kişinin öldüğü olayın ardından, İstanbul Emniyet Müdürlüğünde görevli 150 çevik kuvvet polisi Muş'a geldi.

İl Emniyet Müdürü Süleyman İlhan Acaröz, Bulanık ilçesindeki olayın ardından çevre illerden Muş'a takviye polis gönderildiğini belirterek, son olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğünde görevli 150 çevik kuvvet polisinin de Muş'a geldiğini söyledi.

THY'ye ait uçakla Muş hava alanına gelen çevik kuvvet ekiplerinin, 3 yolcu otobüsüyle Bulanık ilçesine hareket ettiğini belirten Acaröz, ''Daha önce Bingöl ve Bitlis illerinden takviye polisler gelmişti. Şimdi de İstanbul'dan uçakla 150 çevik kuvvet polisi kente geldi. Takviye kuvvetler ortam yatışana kadar Muş'ta kalacak'' dedi.

İstanbul'da da protesto vardı

Beyoğlu'nda bir grup, Anayasa Mahkemesi'nce DTP'nin kapatılmasını 5 dakika süreyle yerde yatarak protesto etti.

Galatasaray Meydanı'nda toplanan ve aralarında yazar, sanatçı ve çeşitli mesleklerden yurttaşların da bulunduğu grup adına bir basın açıklaması yapan avukat Eren Keskin, ''DTP'nin kapatılmasının çağ dışı bir karar olduğunu'' öne sürdü.

Grup, daha sonra siyah renkli naylon yelekler giyerek, 5 dakika süreyle yere uzandı. Grup, eylemin ardından sloganlar atarak dağıldı.

Bu arada, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi üyesi bir grup, ''tecrit uygulamasını'' protesto amacıyla Taksim'den Galatasaray Meydanı'na kadar ellerinde tuttukları demir zincirle sloganlar atarak yürüdü.

Galatasaray Meydanı'nda grup adına açıklama yapan İHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Ümit Efe, ''tecrit uygulamasının mahkumların sağlıklı bir tedaviye ulaşmasına engel oluşturduğunu'' öne sürdü. Bu grup da daha sonra dağıldı.

(Fotoğraf: Hürriyet)