Nabucco Projesi kabul edildi
Nabucco Projesi Hakkındaki Anlaşmanın onaylanmasının uygun bulunduğuna ilişkin kanun tasarısı, Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi.
DP Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Nabucco'dan en çok Azerbaycan, AB ve Kuzey Irak'ın karlı çıkacağını belirterek "Türkiye'nin menfaati nerede, Türkiye enerji ticaret merkezi olacaktı, Nabucco ile bundan vazgeçti" diye konuştu.
Tasarının aleyhinde söz alan Yılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın, Nabucco Projesinde Türkiye'nin çıkarlarının gözetilip gözetilmediği sorusuna yanıt vermediğini belirtti. Yılmaz, "Türkiye olarak ne elde ettim, sorun bu. Bu görüşmeler Türkiye'nin lehine sonuçlanmamıştır. Bakan bu projenin stratejik olduğunu söyledi, bunu hepimiz biliyoruz. Avrupa bu işe önem veriyor. AB, Rusya'ya bağımlılıktan kurtulmak istiyor. Ancak Türkiye'nin hakkını kim koruyacak. AB bedavaya kapatmıştır" diye konuştu.
Projenin Azerbaycan, AB ve en çok da Kuzey Irak'ın lehine olduğunu belirten Yılmaz, "Ama Türkiye'nin menfaati nerede, Türkiye'ye ne sağladı bu anlaşma? Türkiye enerji ticaret merkezi olacaktı, bundan vazgeçiyoruz. Artık geçiş ülkesiyiz. Geçecek gazdan hakkımız yok. Maalesef gelinen noktada hükümetin de rahat olduğu görüşünde değilim. Bu kadarına güçleri yetmiştir. Ama bu vebali kabul edip oy vermeye elim varmıyor" diye konuştu.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise teşekkür konuşmasında 6 ortağı olan bir anlaşmada olabildiğince Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda davrandıklarını söyledi.
Genel Kurul'da yapılan oylamada tasarı 14 ret oyuna karşılık 229 oyla kabul edildi. Yasaya göre, Nabucco Projesi ile Türkiye'nin Doğu ve Güney sınırlarından temin edilecek doğalgazın sırasıyla Türkiye, Bulgaristan, Romanya, ve Macaristan üzerinden Avusturya'ya kadar aktarılması için boru hattı döşenecek.
Görüşmelerden notlar
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen, Avusturya Cumhuriyeti, Bulgaristan Cumhuriyeti, Macaristan Cumhuriyeti, Romanya ve Türkiye Cumhuriyeti Arasında Nabucco Projesi Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı üzerinde söz aldı.
Nabucco Projesi'nin ''milli bir mesele'' olduğuna dikkati çeken Yıldız, projenin, stratejik, ticari ve ekonomik yönünün bulunduğunu belirtti.
Nabucco'nun, ülkeler arasındaki ilişkileri düzenleyecek ve güçlendirecek bir proje olduğunu kaydeden Yıldız, ''Anlaşma imzalanmasıyla bölgede ne tür dinamikler hareketlendi, bunlara bakmak gerekir. Bu tür projeler, barış gerekçesidir'' dedi.
Nabucco'nun başka bir anlaşma yapılmasına engel olmadığını, ülke çıkarları doğrultusunda gerektiğinde Rusya ile de ABD ile de başka projeler imzalanabileceğini kaydeden Yıldız, ''Yapılacak anlaşmaların hiçbiri diğer ülkelerle yapılacak anlaşmayı kesmez. Yeter ki amaç, ülke menfaatleri doğrultusunda olsun'' diye konuştu.
Türkmenistan, Azerbaycan, İran, Katar, Irak, Rusya'nın doğalgaz üretimine ve potansiyeline dikkati çeken Yılmaz, ''Sadece Türkmenistan ile yapılan gaz anlaşması 2010 itibariyle 45 milyar metreküp civarında. Türkmenistan gazı, Türkiye'nin 800 yıllık gaz ihtiyacını karşılayacak seviyede. Projenin amacı, enerji üretim merkezlerini, tüketim merkezleriyle buluşturmaktır'' dedi.
Taner Yıldız, hiçbir sektörde ekonomik büyüklülüğün siyasi istikrar büyüklüğünü geçmediğini belirterek, AKP'nin 2002'de iktidara gelişinden sonra uluslararası alanlardaki projelerin hareketlendiğini söyledi.
Katar'ın dünyanın en büyük gaz üreten 3 ülkesinden biri olduğunu, dünyanın gaz ihtiyacının beşte birinin bu ülke tarafından karşılandığını kaydeden Yıldız, 1993 yılında bu ülkeye giden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının kendisiyle gaz konusunda görüşmek isteyenlerle görüşmediğini, bu kişilerin BOTAŞ'a, BOTAŞ'ta ise ilgili Daire Başkanına yönlendirildiklerini, bunun üzerine Katar ile Türkiye arasındaki ilişkilerin dondurulduğunu anlattı.
Nabucco Projesi'nin imzalandığı günün ertesi gününde 3-4 ülkeden aradığını ve proje hakkında görüştüğünü bildiren Yıldız, Nabucco Projesinin imzalanmasının üzerinden kısa süre geçtikten sonra da Rusya ile 20 anlaşma imzalandığını kaydetti.
Yerli kaynakların kullanımı
Yıldız, ''bir ülkenin büyümeye karar verdikten sonra yapacağı en önemli konunun milli kaynaklarını artırmak'' olduğunu belirterek, yerli kaynakların önemine değindi.
''Yerli kaynaklarımızı ne kadar ithal kaynak yerine koyarsak, o kadar ithalata bağımlılık azalacaktır'' diyen Yıldız, jeotermal, rüzgar, güneş gibi yerli kaynaklardan en iyi şekilde faydalanılması gerektiğini kaydetti.
Yerli kaynaklar alanında yatırım yapanların, sit alanı, yargı kararları, çevre, halkın bilgilendirilmesi gibi konular nedeniyle yatırımlarını istedikleri şekilde tamamlayamadıklarını söylediklerini anlatan Yıldız, Karadeniz'de nehir tipi hidrolik santrallardan 35'inin mahkeme kararı ve işletmeler arası koordinasyonsuzluk nedeniyle kapatıldığını bildirdi.
2023 yılına kadar bütün yerli kaynakların hareketlendirilmesi ve sonuçlandırılması yönünde karar verdiklerini anımsatan Yıldız, bu yatırımların tamamlanıp tamamlanmayacağına açık bir şekilde karar verilmesi gerektiğini söyledi.
Taner Yıldız, şöyle devam etti:
''Madenler, ancak bulunduğu yerde üretilebiliyorlar. Dünyanın her yanında böyle. Madenlerin üzerinde ya ağaçlar oluyor ya deniz kenarında olabiliyor, dezavantajları var. Her güzelliğin bir bedeli var. Genel Kurulda bu konuda neye karar vermemiz lazım? Türkiye'deki yerli kaynakların şu veya bu gerekçeyle üretilemeyen kısmını ikame etmek üzere ithalat yapmak zorundasınız. Gönül ister ki ithalat düşürülelim. Türkiye'nin büyüme hızını karşılayabilecek yerli kaynak üretimi, istatistiklere göre yok. O zaman bu reçete acı da olsa belli bir ithalat oranını kabul etmek zorundayız. Bunu bir Enerji Bakanının söylemesi doğru değil ama gerçek bu.
Dünyada Uluslararası Enerji Ajanslarının verilerine göre, hemen her ülkenin ortalaması alınmıştır, yerli kaynak oranı 18'dir. Biz bu oranı yüzde 25'lere, yüzde 30'lara kadar taşımayı düşünüyoruz. Ama ister santrallarda olsun, ister madenlerde olsun kendi öz kaynaklarımızı kullanmadıkça ithalatımız düşmez. İster çevre gerekçesiyle, isterse bir başka gerekçeyle olsun, santralı durduruyorsak, biz o oranda ithalat yapacağımızı unutmayalım. Bu konunun iktidarla muhalefetle ilgisi yok, milli bir konu. Hiçbir milletvekilin, ithal edilecek gaza sıcak bakacağını sanmıyorum.''
CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan
CHP Grubu adına konuşan Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, enerjiye ilişkin anlaşmalar imzalanırken, ülkelerin, stratejik durumlarının anlaşmalar üzerinde etkisinin olması gerektiğini söyledi.
Kaynağı olmayan bir projenin bugün burada konuşulduğunu iddia eden Seyhan, Avrupa'nın olduğu kadar Türkiye'nin de gaza ihtiyacının bulunduğunu kaydetti. CHP'li Seyhan, Türkiye'nin, fiziki konumuna göre bu anlaşmada ağırlığının olması gerektiğini ifade ederek, ''Biz bu anlaşmada kendimizi sadece transit geçiş yolu olarak görmemeliyiz. Avrupa bizi böyle görebilir ama biz görmemeliyiz. Stratejik önemimiz nedeniyle, bu anlaşmaya ağırlığımızı koymalıyız'' diye konuştu.
Nabucco'nun bir benzerinin daha olmadığını, yeni bir proje olduğunu dile getiren Seyhan, ''Projeye göre, doğalgazın yarısını, projenin geçtiği ülkeler paylaşacak. Biz de bu yüzde 50'den pay alacağız. Peki bunu kim alacak? BOTAŞ mı, özel firmalar mı? BOTAŞ alamaz, çünkü yasal engel var. Geçmişte o yasayı çıkarırken, 'yapmayın, BOTAŞ'ın elini, kolunu bağlamayın' dedim. Ama beni dinlemediniz. Şimdi o değişikliği getirmek zorundasınız'' dedi.
Seyhan, tasarıyı destekleyeceklerini söyledi.
''Enerji piyasasının merkezi olmamız gerekiyor"
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal da anlaşmanın hiç bir yerinde Türkiye'nin lehine hükümler bulunmadığını öne sürdü.
Anlaşmaya göre, yetkilerin Avusturya'da kurulacak merkeze bırakıldığını ifade eden Günal, ''Bize, 'biz bu işi yapıyoruz, siz de gelip katılın' diyorlar. Bunu kabul edemeyiz'' dedi.
Mehmet Günal, anlaşmada, Türkiye'nin enerji arz güvenliği ve doğalgaz tedariki ile ilgili hüküm de bulunmadığını iddia etti.
Tasarının, Türkiye'nin enerji politikası olmadığını gösterdiğini ileri süren Günal, Türkiye'nin, enerji piyasasının merkezi olması gerekirken, olamadığını, sadece transit ülke konumunda kaldığını söyledi. Günal, MHP Grubu olarak tasarıya destek vereceklerini belirtti.
''Kürt sorununun çözümüyle yakından ilgili"
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, 2014 yılında tamamlanması planlanan Nabucco Projesi ile Hazar gazının yüzde 60'ının Avrupa ülkelerine taşınacağını kaydetti.
Hükümetin açılım çalışmaları kapsamında, ''enerji açılım'' parantezini açamadığını savunan Kaplan, ''Enerji açılımı konusunun Kürt sorununun çözümüyle yakın ilgisi var. Çünkü doğalgaz ve petrol boru hatları, Kürt nüfusunun yoğun olduğu bölgelerden geçiyor. Enerji koridorunun geçtiği yerlerde yaşayan halklar, bu enerjiden öncelikle yararlandırılmak zorundadır'' diye konuştu.
Şırnak'ın bütün dağlarında askeri birliklerin konuşlandırıldığını ileri süren Kaplan, söz konusu dağlarda sadece Cudi-1 petrol kuyusu bulunduğunu söyledi. AKP Grubu adına söz alan Siirt Milletvikili Afif Demirkıran, Nabucco Projesi'nin Türkiye'nin menfaatlerini koruyan bir anlaşma olduğunu söyledi.
Projenin uzun vadede Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılayacağını kaydeden Demirkıran, ''Döşenecek doğalgaz boru hattı, ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır. Nabucco Projesi, Türkiye'nin mevcut stratejik önemini daha da artırmıştır'' dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu