28 Şubat'ta dimdik duran Memur-Sen'e ve yönetimine teşekkür ediyorum. Vesayetçi sisteme, çetelere, mafyaya, cuntalara karşı verdiğiniz mücadelede hep yanımızda oldunuz. Bundan dolayı hakkı savunan Memur-Sen'e teşekkür ediyorum.
Özellikle gençlere, genç Memur-Sen'in genç üyelerine şunu altını çizerek söylemek istiyorum; darbeler Türkiye'nin değişmez kaderi değildir. Darbeler her 10 yılda, her 15 yılda Türkiye'yi esir alan, Türkiye'yi durduran, adeta donduran bir değişmez tarih değildir, bir kısır döngü değildir.
Memur-Sen'in düzenlediği Büyük Türkiye Buluşması'nda konuşan Başbakan Erdoğan'dan sert mesajlar...
Türkiye'de son derece gizli, son derece sinsi bir şekilde bir şantaj çetesi kurulmuş. Hukuk kisvesi altında ama tamamen keyfi şekilde hukukun temel kurallarını çiğneyerek, binlerce insan dinlenmiş ve ses kayıtları depolanmış.
İhanet çarkını bozduğumuz için şu anda bize koro halinde saldırılıyor. Bu koro saldırılarla dövüşe dövüşe buraya geldik. Bunları 28 Şubat'tan biliriz. İnanın 28 Şubat'ta bile bu kadar ahlaksız olmamışlardı.
Hiç kimse kusura bakmasın bu ülkede artık hükümetleri millet göreve getirir, hükümetleri millet görevden alır artık öyle şapkasını alıp gidecek bir hükümet yok.
Kabataj'da alçakça, ahlaksızça saldırıya uğrayan başörtülü kadın üzerinden 8 ay sonra yeniden tarihin en iğrenç linç girişimini yapıyorlar. İnsan olan bunu yapamaz, vicdanı olan bunu yapmaz.
28 Şubat döneminde arttıkları manşetler birer zillet lekesi olarak bugünde de ortada duruyor. Bugün attıkları manşetleri de birer zillet, birer alçaklık vesikası olarak her fırsatta bunların önüne koyacağız. Şuna bakar mısınız; bir yerlerden emir geliyor. Ben de diyorum ki, bir yerlerden emir vereceğinize lütfen bu ülke sizin vatanınız değil mi, gelin ne yapacaksınız vatanınızda yapın. Niye buraya gelmiyorsunuz? Gelin buraya, gelin buraya. Yoksa buraya gelince bazı şeylerin açığa çıkar endişesini mi taşıyorsunuz?