'Nükleer santrallere başlamamız lazım'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Okan Üniversitesi tarafından düzenlenen ''Dünyada ve Türkiye'de Temiz Enerji'' konulu panelde yaptığı konuşmada, bir yakıt ne kadar katı ise dünya için o kadar olumsuz kaynak olduğunu, ne kadar sıvılaşırsa dünyayı o kadar az kirlettiğini söyledi. Yıldız, şu anki ortamda doğal gazın üstünlüğü ele alacağı ama petrolsüz olamayacağı bir 30 yıl daha yaşanacağını ifade etti. Güneşin Türkiye için çok önemli yenilenebilir kaynak olduğunu belirten Yıldız, ''Türkiye bir güneş cenneti. Biz o zaman bunu kullanalım dediğimizde bu doğru bir düşünce ve inşallah biz bunu yenilenebilir enerji kaynaklarıyla alakalı Yenilenebilir Enerji Kanunu'nda (YEK) da gündeme getireceğiz, fiyatını da belirleyeceğiz. İnşallah 2 ay içerisinde yasayı da TBMM Genel Kurul'una göndereceğiz'' dedi. Dünyanın gittiği yer ile Türkiye'nin gittiği yerlerin zaman zaman aynı zaman zaman farklı olabileceğini söyleyen Yıldız, ''Dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanım oranı yüzde 16'lar civarında. Bizim hedefimiz 2030 yılına kadar inşallah bunu yüzde 30'lara kadar çıkarmak'' diye konuştu.

Taner Yıldız, 2023 yılına kadar Türkiye'nin bütün yerli kaynaklarını harekete geçirmeyi düşündüklerini kaydetti. Nükleer enerji santralleriyle alakalı yüklerin baz yükler olduğunu, onun üzerine kurulacak olanların daha stabil bir hal alacağını anlatan Yıldız, nükleer enerji santrallerini destekleyen bir kararın aynı zamanda dolaylı yoldan yerli, yenilenebilir kaynakları da desteklediğini vurguladı. Temiz enerjinin bedeli olduğunu ama buna rağmen yapmaları gerektiğini ifade eden Yıldız, Türkiye'nin burada da üzerine düşen görevi dünyayı kirletmemiş olmasına rağmen fazlasıyla yaptığını kaydetti. Rüzgarla alakalı kısımda 76 bin megavatlık bir müracaat olduğunu, bunun 13 bin megavatlık kısmını toplam 2015 yılına kadar, 20 bin megavatlık kısmını da 2020 yılına kadar harekete geçirmeyi öngördüklerini anlatan Yıldız, bu yatırımları özel sektörün gerçekleştireceğini, hemen hemen 20 milyar dolarlık yatırımı rüzgarda yapacaklarını, rüzgarda işlerinin iyi olduğunu söyledi.

'Fotoğrafı bir bütün olarak görmemiz lazım'

Maden ruhsatlarıyla ilgili yaşanan tartışmalara da değinen Yıldız, Türkiye'deki bütün ruhsatların orman alanının ancak binde 8'i olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: ''O zaman niçin bu fırtınayı kopartıyoruz. Bir madenci bir yeri bozduysa 10 katı daha orman diksin. O yüzden yerli kaynaklarda da yenilenebilir kaynaklarda da temiz enerji kaynaklarında da Türkiye'ye bir bütün olarak bakmamız, fotoğrafı bir bütün olarak görmemiz lazım. Biz gerilimlerle çekişmelerle değil, yatırımlarla ve eylemlerle Türkiye'nin daha ileriye gidebilmesini sağlayacak işlerle uğraşmamız lazım. Oyuna gelmeden Türkiye'nin büyük bir oyunca olmasını sağlayacak yapıyı kurmamız lazım. Su kaynaklarıyla alakalı yaklaşık 1.600 tane projenin ister Karadeniz'de ister Akdeniz'de nerede olursa olsun gerçekleşebilmesini önümüzdeki günlerde bir envanter olarak çıkartacağız ve net olarak mesajımızı vereceğiz. Hangi gerekçeyle olursa olsun adreslerini netleştireceğiz. Biz yerli kaynaklarımızın, temiz teknolojileri kullanmasını sağlayacak yapıyı kurarken aynı zamanda Türkiye'nin bütün kaynaklarını harekete geçirmiş olması lazım. Değişimin riskini almaya hazırız.''

'Nükleer santrallere başlamamız lazım'

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Bakan Yıldız, Nabucco'nun faydalı bir proje olduğunu, Türkiye'den geçmesi durumunda çok faydası olacağını söyledi. Türkiye'de nükleer kültürü bulunmadığını belirten Yıldız, şunları belirtti: ''1998 yılında eğer denseydi ki; elimizde 3 teklif var, bu teklifin en kötüsünü seçseydi, şu anda yüzde 40 daha karlıydık. Ana resmi kaçırdığınızda ufak detaylara boğulduğunuz anda bu işi yapamamış oluyorsunuz. Bir nükleer santralin yaklaşık 515 bin parçası var. Bunun direk ve dolaylı yoldan sanayimizde üretildiğini düşünün. Yerli sanayimizi geliştirebilmemiz yalnızca traktör yapmakla olmuyor, o yüzden diyoruz nükleer santrallere başlamamız lazım. Dedemiz yapsaydı şu anda torun kullanıyor olacaktı. Şu anda biz yaparsak oğlumuz, çocuğumuz rahatlıkla üretebilecek hale gelecektir. Türkiye'ye olan katkı bu. Bu manada sabırlı olmamız gerekiyor. Ama başlayarak sabırlı olmamız lazım. Başlamazsak sabır zulme dönüşür. O yüzden bizim burada bu kararlılığı göstermemiz lazım.''

Bu tür işlerin bir devlet politikası haline geldiğini vurgulayan Bakan Taner Yıldız, ''Nükleer santral, yenilenebilir kaynaklar da bunlardan bir tanesidir. Onun için biz bu tür hassasiyetlere dikkat ediyoruz. İnşallah uygulamasını hep beraber yapacağız bu kararlılığı göstereceğiz'' diye konuştu.
 

'Türkiye'nin arz güvenliği ile alakalı sıkıntısı yok'

Başka bir soruya karşılık da Yıldız, Türkiye'nin arz güvenliğiyle alakalı bir sıkıntısı olmadığını ancak yapılacak yatırımlarla ilgili kaybedecek vakitleri bulunmadığını söyledi.
Güneş enerjisi yasası çerçevesine ilişkin olarak da Bakan Taner Yıldız, şunları kaydetti: ''Çerçeve beklendiği gibi olmayacak. Güneşe çok büyük para vermeyeceğiz. 28 avro centi verdiğimiz takdirde vatandaşımızın canı acır biz buna razı değiliz. Biz bunu makul fiyatlarla... Türkiye'nin güneşinin avantajından Türkiye'nin insanının faydalanması lazım. Türkiye'nin güneşinin getirdiği avantajdan uluslararası yatırımcının faydalanmaması lazım. O yanlızca teknoloji transferinden getirdiği paradan faydalansın. Ben bunu Avrupalı yatırımcının yüzüne söyledim, 'çok ince bir detay düşünmüşsünüz ama çok doğru bir şey söylüyorsunuz' dedi. O zaman direk fiyat otomatikman yarı yarıya düşüyor. 28 avro centten değil, 14 avro centten başlayalım, onun üzerinden tekrar pazarlık yapalım diyoruz. Asıl referans noktası orası. Konuşmaya başlayacağımız iş orası, ondan sonra başlamamız lazım. Güneşte fizibıl bir noktayı yakalayıp öyle devam etmemiz gerekiyor.''