Oktay Ekşi’den ‘Aysel - Bir Atatürk Kızının Hikâyesi’

Aysel Ekşi... Ömrünü, çok iyi bir bilim insanı, eş, insan, anne olmaya verdiği kadar, laik cumhuriyeti korumaya vermiş bir bilim kadını ve sivil toplum lideri... Eşi Oktay Ekşi’nin kaleme aldığı Aysel - Bir Atatürk Kızının Hikâyesi, sadece özyaşam öyküsü değil, Aysel Ekşi’nin kurucusu ve isim annesi olduğu ÇYDD’de yaşadıklarını da ortaya koyan bir belge niteliğinde.

Oktay Ekşi’den ‘Aysel - Bir Atatürk Kızının Hikâyesi’
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 24.03.2020 - 14:10

- Sadece bir öz yaşam öyküsü değil, aslan payında elli yıllık hayat arkadaşınız Prof. Dr. Aysel Ekşi’nin laik ve çağdaş bir Türkiye için imza attığı sayısız toplumsal projeyi ortaya koyan bir çalışma Aysel - Bir Atatürk Kızının Hikâyesi. Kitabın bu içerik ilerleyişini anlatır mısınız ilk olarak?

Aysel ile 50 yılı aşkın evliliğimiz sırasında zaman zaman onun yaşamını yazmasını ben isterdim. O da yazmaya niyetli olduğunu söylerdi ama yine de bilimsel eserlerine yoğunlaşmayı tercih ederdi. Aysel vefat ettikten sonra o görevi ben üstlendim.

Aysel, hayatını, çok iyi bir bilim insanı, eş, insan, anne olmaya verdiği kadar, belki de hepsinden çok, laik Cumhuriyeti korumaya verdi. Tam bir Atatürk kızıydı.

İSİMSİZ BİR KAHRAMANDI’

Ocak 1989’da düzenlediği, İstanbul’un 1000 kadar seçkin kadınının Çağlayan’da yaptığı, şeriatçı hareketlerin laik Cumhuriyete karşı doğurduğu tehditlere dikkat çekmeyi amaçlayan yürüyüş gibi; Türk kadınının laik Cumhuriyeti korumaya kararlı olduğu mesajını ülke yöneticilerine duyurmayı amaçlayan imza kampanyası gibi, İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinin “Cumhuriyetin Temel Değerlerini” koruma kararlılığını dile getiren birçok deklarasyonun yayınlanmasına öncülük ettiği sayısız toplumsal çalışması, hizmeti vardı.

Tüm bu faaliyetleri devamlı kılmak ve daha iyi organize olmak amacıyla arkadaşlarını bir dernek etrafında toplanmaya ikna eden Aysel’in bu hizmetlerinin en önemlilerinden biri; tüm bu faaliyetleri devamlı ve organize kılmak amacıyla arkadaşlarını etrafında toplanmaya ikna ettiği ve kurucusu olduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) geliyordu.

21 Şubat 1989’dan Haziran 1990’a kadar Başkanlık yaptığı ÇYDD’nin hem kurucusu hem de isim annesi olan, Aysel Ekşi isimsiz bir kahramandı. O kadar ki “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin kurucu başkanı kimdi?” diye soran olsa Aysel Ekşi’nin ismini anımsayan herhalde az kişi çıkar. Tüm bunların unutulmamasını istedim.

Aysel’in; “Türkan Saylan, Necla Arat ve Aysel Çelikel’le beraber 1989’da Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni kurduk” cümlesiyle özetlediği hikâye aslında o kadar kısa değildi. Aysel’e ÇYDD’de yaşatılan ve dışarıya yansıtmamaya karar verdiği üzücü süreç beni çok etkiledi. Hem yaşam öyküsü hem de yaşamındaki önemli kırılma noktaları, uğradığı haksızlık ve hizmetleri unutulmasın istedim. Malum söz uçar yazı kalır.

Bu çalışma beni zorladı itiraf edeyim. İki defa dörder ay ara vermeye mecbur kaldım çünkü tansiyonum yükseliyordu. Aysel’i kaybettikten sonra bu kitap için birçok arkadaşıyla da konuştum. Hepsini kayıt altına aldım.

- Aysel Hanım bu süreci nasıl yönetmişti?

Aysel aynı dönemde ÇYDD’yle gönül bağının koptuğunu hissetmişti. Dernektekilere karşı çıkmak yerine dernek yıpranır, parçalanır endişesiyle onlara karşı mücadele etmedi, bilimsel yayınlarına yoğunlaşma kararı aldı. Aysel dernekle ilişkisini üyelikle sürdürdü. Çağrıldığı etkinliklere katıldı.

ON BİNLERCE ÇOCUĞA YENİ DEĞERLER KAZANDIRDI’

- ÇYDD’den sonra Çocuk, Genç, Ana Babalar adlı kitabı yayımlanıyor ve dediği gibi bilimsel çalışmalara yoğunlaşıyor Aysel Hanım. Ama bir yandan da Bizim Ülke Derneği süreci başlıyor.

Bilimsel yayınlarını dernek faaliyetleri çok yoğun bir şekilde izledi. Selçuk Erez’in teklifi üzerine başkanı olmayı kabul ettiği Bizim Ülke Derneği’ni 20 yıl yönetti. İlkokul öğrencilerinin spor, tiyatro, yabancı dil, tabiat sevgisi gibi kavramlarla tanışmalarını amaçlayan pek çok etkinliği gerçekleştirdi.

ÇEKÜL Vakfının Yönetim Kuruluna seçildi. “Her bireyin yılda tükettiği 7 ağacı telafi etmek için herkesin her yıl 7 ağaç dikmesini” amaçlayan bir kampanyayı başlattı. “92 ormanları” adlı ağaç dikme kampanyasıyla İstanbul ve çevresine 3.3 milyondan fazla ağaç dikilmesini sağladı. 17 Ağustos 1999 depremi ardından başlattığı “İlk Yardım Nasıl Yapılır?” konulu kurslarla on binlerce çocuğa yeni değerler kazandırdı.

Çeşitli meslek mensuplarından kurduğu ekiplerin 2007; 2009; 2011 seçimlerinde, hiçbir partiyle organik bir bağ içinde olmadan yürüttüğü, seçmeni bilinçlendirmek amaçlı faaliyetlerini organize etti. Cumhuriyet Mitingini düzenleme komitesi üyeliği yaptı.

Laikliği, ifade özgürlüğünü, çocuk ve kadın haklarını, çevreyi, üniversite özerkliğini savunan, Ermenilere karşı soykırım uyguladığımız iddialarına karşı çıkan pek çok eylemin ve bildirinin öncülüğünü yaptı. Çeşitli ülkelerden karşıt görüşlü bilim adamlarının katıldığı sempozyumlar düzenledi. Bu konudaki bilimsel görüşleri içeren bir kitabın editörlüğünü yaptı ve yayınlanmasını sağladı.

GENÇLERİN SORUNLARINA ÇÖZÜM ÜRETMEK SEVDASIYDI’

- Milatlarıyla ortaya koyduğunuz Aysel Ekşi’nin, yaşamının yine projeler yaşama geçirmeyi, akademik ve sosyal çalışmalar yapmayı hiç bırakmadığı bir başka alan da gençleri tanımak ve sorunlarına çözüm üretmek. Bu konuda derinleşmeye ne zaman karar verdi Aysel Hanım?

12 Mart 1971 askeri müdahalesinden sonra hapse atılan gençlerle görüşmek isteğinin reddedilmiş olması içinde ukdeydi. İstanbul Üniversitesi Mediko Sosyal Merkezi’nde psikolojik danışma uzmanıyken bir sempozyumda başvuran 564 öğrencinin sorunlarını analiz ettiği bir sunum yaptı.

Gençlik hareketlerinin nedenleriyle bütünüyle ortaya koymadığını özellikle belirtmekle birlikte olayların gerisinde gençlerin yetiştirilme tarzının önemli rol oynadığına ilişkin gözlemlerini paylaştı. Gençlerimiz ve Sorunları adlı ilk kitabını yazdı.

1974-75 eğitim yılında İstanbul Üniversitesi’nden 1613 öğrenciye, 1977-78’de de yeni kaydolan 4518 öğrenciye anketler uyguladı. İstanbul Üniversitesi Öğrencileri Anketleri adlı kitabı 1982’de yayınlanabildi. Tesadüfi örneklem yoluyla 567 öğrenciye yeni bir anket uyguladı ve sonuçları aynı yıl üniversiteye başvuran 4267 öğrenciye uyguladığı bir diğer anketle karşılaştırdı. Böylece sekiz yıllık bir dönemde 19874 öğrenci profilini ortaya çıkardı. Buna ilişkin 1983’te bitirdiği kitabı Üniversiteli Gençler adlı ikinci kitabı 1987’de, Çocuk, Genç, Ana Babalar adlı kitabı da 1990’da yayımlandı.

1983’te Çocuk Sağlığı Enstitüsü’nde Adolesan bölümünü kurdu. Çocukların hastalığı inkâr ettiklerini, doktorların da hastalara nasıl yaklaşmaları gerektiğini bilimsel görüşlerle ortaya koyan Ben Hasta Değilim adlı bir kitabın editörlüğünü yaptı. Aysel hep üretti, hiç boş durmadı, durmazdı! Bol bol okur ve yazardı. Son olarak 8 yıl üzerinde çalıştığı Türk Gençliği ve Beş Kıt’ada Gençler isimli kitabı ölümünden kısa süre önce Mart 2015’de yayımlandı.

- Son olarak sizin yeni kitabınızı sormak isterim. Siyasete ilişkin bir kitap mı olacak yoksa meslek anılarınızın devamı mı?

Meslek anılarımın üçüncü kitabı hazır. Zaman zaman siyasetle ilgili anılarımı yazmayı düşünüyorum ama bakalım...

Aysel - Bir Atatürk Kızının Hikâyesi / Oktay Ekşi / Kaynak Yayınları / 328 s.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler