Orgeneral Ergin Saygun'a tahliye

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen kararda, Saygun'un, yeni gelişen ''protez kapak infektif endokardit'' tablosunun cezaevi koşullarında kalması halinde hayati tehlike yaratacağı, acil tedavi gerektiren bir durum olduğu, hastanede yatarak tedavisine devam edilmesinin uygun olduğu, tedavi süresince hayatını tek başına idame ettiremeyeceği yönündeki Adli Tıp Kurumu kararının etkili olduğu belirtildi.

Mehmet Akif Ersoy Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi önünde gazetecilere açıklama yapan Ergin Saygun'un kızı Ece Saygun, mahkemenin kararının kendilerine tebliğ edildiğini kaydederek, ''Babamın tahliyesiyle ilgili kararı imzaladım. Kimliğini verdiler. Cezaevinde kalan bir miktar parası varmış, onu verdiler'' dedi.

Tebligatı yapmaya kimlerin geldiğinin sorulması üzerine Ece Saygun, cezaevi infaz kurumu yönetiminden geldiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

''Karar, iki sayfalık bir karar. İmza yetkisi bende olduğu için tahliye evraklarını ben imzaladım. Şu anda o uyansın da söyleyelim derdindeyiz. Çok kısa sürdü. İmzaladık ve bitti. Büyük ihtimalle jandarma çekilecek. Sabah hastane yönetimi geldiğinde de buradaki odayı boşaltacağız. Teknik ve hukuki boyutlarını bilmiyorum ama tahliye oldu. Kimliğini, parasını her şeyini aldım. Şu anda bir tek cezaevindeki eşyaları kaldı.''

Ece Saygun, babasının tahliyesiyle ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine de Cemal Süreya'nın ''Özgürlüğün geldiği gün. O gün ölmek yasak!'' dizelerini hatırlatarak, ''Şu an babam yoğun bakımda, bütün gece uyutuldu. Yarın uyandırılmaya çalışılacak. Şu an tek umudum, babamın yarın gözlerini açması, benim de ona 'Baba artık özgürsün' demem'' ifadelerini kullandı.

Balyoz Planı davasında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan ve yaklaşık 7.5 aydır Mehmet Akif Ersoy Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi gören Ergin Saygun, dün ameliyat olmuştu.

Tolga Saygun'dan yorum

Emekli Orgeneral Ergin Saygun'un oğlu Tolga Saygun, ''Keşke bu karar, bu tip hastalıklara sebebiyet vermeyecek bir tarihte alınsaydı'' dedi.

Şu anda babasının sağlığından başka bir şey düşünmediklerini söyleyen Saygun, ''Keşke bu karar, hastane kendilerine bildirdiği zaman alınsaydı. Ameliyatlara, ölüm risklerine gerek kalmasaydı. Yine de söylenecek şey, babamın ameliyata girerken bile söylediği gibi, 'Allah devlete zeval vermesin'dir. Biz her zaman dediğim gibi yere düşen bayrağı alırız, yolda yürümeye devam ederiz'' şeklinde konuştu.

Ergin Saygun'un durumuyla ilgili soruya karşılık da Tolga Saygun, ''Bize, 'sabah ayıltmaya çalışacağız ancak ayılmama gibi bir risk de var' denildi. Tabii, doktorlar çok zor bir ameliyatı gerçekleştirdiler. Onlara teşekkür ederim. Hayati tehlike devam ediyor. Normal bir kalp ameliyatından sonra her hastada oluşabilecek yüzde 3-5 oranındaki riskler, babamda şu anda yüzde 20-30 mertebesinde. İnşallah bu riskleri babam, direnci ve azmiyle kaldıracaktır. Mahkemede de söylediği gibi 'Beni öldüremeyeceksiniz' sözünün arkasında duracaktır'' ifadelerini kullandı.

Son yapılan ameliyatın kararı hızlandırıp hızlandırmadığı sorulan Saygun, bu konuda çok fazla yorum yapmak istemediğini belirterek, ''Eğer ameliyat bu kararı hızlandırdıysa bunun takdirini de size bırakıyorum. Bu ülkede bir karar alınması için herhangi bir davada insanların bu kadar ölüm riskleri olan ameliyatlara girme eşiğine gelmesi gerekiyorsa, söyleyecek çok fazla bir sözüm yok artık. Allah devletimize zeval vermesin'' şeklinde yanıt verdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tutuklu yargılanan askerlere ilişkin açıklamasının etkili olup olmadığının sorulması üzerine ise Saygun, şunları söyledi:
''Ülkemizde yargı bağımsızdır. Başbakanımız kendi görüşünü bildirmiştir diye düşünüyorum. Bugüne kadar hep söylenen, yargının bağımsız olduğu üzere, Başbakanımızın bu açıklamasının da bir etkisinin olmamış olması gerekir diye tahmin ediyorum.''

Saygun'un avukatı

Emekli Orgeneral Saygun'un avukatı Sedat Küçükyılmaz ise mahkemenin vermiş olduğu kararın cezaevi müdürü tarafından tebliğ edildiğini belirterek, ''25 Aralık'ta verilmesi gereken bir karar bugüne kaldı. Mehmet Akif Ersoy Hastanesi'nin 20 Aralık tarihli verdiği raporda, hastanede kalmasının enfeksiyona neden olabileceği, Saygun paşanın kalp kapakçıklarının metalik olması nedeniyle virüs kapabileceği belirtilmişti. Hastanede uzun süre kalmaması gerektiği de açıkça yazılıydı. Ancak mahkeme bu raporu yeterli görmedi'' diye konuştu.

Saygun'un kalp kapakçığına bulaşan bir virüs nedeniyle ameliyata alındığını hatırlatan Küçükyılmaz, ''Kalp kapakçığı değiştirildi. Bu esnada bu durum Adli Tıp Kurumu'nun raporunu ivedileştirmesine yol açtı. 45 gün beklettikleri raporu tam ameliyat günü verdiler. O rapor üzerine de mahkeme tahliye kararı verdi. İnşallah, bu başarılı geçen ameliyatın sonucu da iyi olacak. Kısa sürede evine götüreceğiz diye düşünüyorum'' ifadelerini kullandı.

Saygun'un diyabet sorununa da dikkati çeken Küçükyılmaz, ''Ameliyat oldukça uzun, 9 saat sürdü. Bu sürede umuyorum ki bir rahatsızlık oluşmadı. Yaralarının iyileşmesi diyabet nedeniyle biraz uzun zaman alacak. İnşallah bütün bunlar atlatılacak. Sağ salim buradan çıkmış olacağız'' dedi.

ilgili haberler için tıklayınız:

• Başbakan'dan Saygun ailesine telefon
• Ergin Saygun'un tahliyesinin detayları
  
• Kılıçdaroğlu'ndan Saygun'un ailesine telefon