Orkidelerin yeni yaşam alanı mezarlıklar oldu
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Karagüzel, salep ve dondurmanın hammaddesi olarak da kullanılan orkide türlerinin tarım alanlarının genişlemesi, bilinçsiz söküm ve turizm faaliyetleri gibi nedenlerle yok olmaya başladığını, bazı nadir orkide türlerinin ise ancak mezarlıklarda yaşam alanı bulabildiğini bildirdi.
Prof. Dr. Karagüzel, dünyada yaklaşık 800 orkide cinsi, bu cinslerin altında da 20 bin bitki türü olduğunu söyledi. Orkidelerin kutup kuşağı haricinde, dünyanın hemen her tarafında yetiştiğini ifade eden Karagüzel, doğal ortamları bozulmadığı sürece kolayca çoğalabildiğini anlattı.
Türkiye'de de 170 tür ve alt tür düzeyinde orkide saptandığını kaydeden Karagüzel, ''Yalnız bu sayı bile orkide açısından Türkiye'nin ne kadar zengin olduğunu gösteriyor. Bu kadar çok tür olması orkideleri bizim canımızın istediği gibi kullanacağımız anlamına geliyor'' dedi. Prof. Dr. Osman Karagüzel, Osmanlı Devleti'nin geçmişte orkide yumrularını yurt dışına ihraç ettiğini, 1970'li yıllarda Türkiye'nin uluslararası anlaşmalarından kaynaklanan sorumlulukları gereği ihracatı yasakladığını kaydetti.
İç tüketim için sökümlerin halen devam ettiğine dikkati çeken Karagüzel, ''2010 yılı kaynağına göre her yıl Anadolu'nun çeşitli yerlerinde 120 milyon yumru sökülüyor. Toplanan bu yumrulardan yılda ortalama 600 ton salep tozu üretildiği belirtiliyor. Türkiye'nin hemen her coğrafyasında, dünyanın başka yerlerinde olmayan endemik türler de bulunuyor ancak yoğun şekilde sökülmeler, bu türleri ciddi şekilde risk altına soktu'' diye konuştu.
Antalya'da risk altında olmayan orkide oranı yüzde 2.7
Prof. Dr. Karagüzel, Antalya'da 2000'li yıllarda Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Ziraat Fakültesi ve Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu'ndan katılan araştırmacılarla 75 alanda gözlemler yaptıklarını, bu araştırmada Antalya'da 11 cinsten 24 orkide türünün varlığını tespit ettiklerini bildirdi.
Orkidelerin yok olmalarındaki etkenleri de araştırdıklarını anlatan Karagüzel, tarım alanlarının hızla artışının yüzde 40'lık oranla orkidelerin yaşamını devam ettirmesinin olumsuz nedenleri arasında ilk sırada geldiğini belirtti. Orkidelerin yüzde 21,3'lük bölümünün söküm riskiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Karagüzel, ''Turizm yüzde 16, şehirleşme yüzde 10,7, ulaşım faaliyetleri ise yüzde 9,3 oranında orkideler için risk oluşturuyor. Orkidelerin sadece yüzde 2,7'lik bölümü hiçbir risk faktörüne maruz kalmadan yaşayabiliyor. Bu şu demek: Antalya gibi çok sayıda milli park, tabiat parkı, sit alanı olan bir bölgede orkide türlerinin hiç risk altında olmadan yaşayabildiği alan sadece yüzde 2,7'' ifadelerini kullandı.
''İlginç bir bitki"
Prof. Dr. Karagüzel, nesli tükenme riskiyle karşı karşıya olan orkide türlerini kültür koşullarında yetiştirmek üzere hem yurt içinde, hem de yurt dışında pek çok çalışma yapıldığını ancak orkidelerin bazı ''ilginç'' özellikleri nedeniyle bu çalışmadan henüz olumlu yanıt alınamadığını kaydetti.
Orkidelerin doğal ortamlarında çok kolay çoğaldıklarına dikkati çeken Karagüzel, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Orkideler ilginç bitkilerdir. Orkide tohumları, diğer bitkilerin tohumlarından farklılık gösterir. Diğer bitkilerin tohumları çimlenirken ihtiyaç duydukları besin maddelerini kendi bünyelerinden sağlarken, orkidelerin tohumlarında bu besin maddesini sağlama yapısı yoktur. Yani orkideler doğal ortamda, diğer mikro canlılar ve mantarlarla yaşam işbirliği yaparak besinlerini sağlarlar. Dolayısıyla bu işbirliğini kültür koşullarında elde etmek neredeyse imkansızdır.''
Bir orkidenin salep tozu yapılabilecek yetişkinliğe erişmesinin ise en az üç yılı bulduğuna değinen Prof. Dr. Karagüzel, şöyle devam etti:
''Düşünsenize, küçücük tohum doğal ortamda mantarlarla işbirliği yapacak. Ortak yaşam kuracak, büyüyecek yumru oluşturacak. Ertesi yıl biraz daha büyüyecek. İkinci yıldan sonra çiçek açacak ve yumrusu salep yapmak için gerekli büyüklüğe ulaşacak ama ne yazık ki tohumlarını toprağa salmadan, çiçeğini görerek onun salep yapmaya uygun olduğunu farkeden birisi tarafından sökülecek. İşte bütün sorun bu.''
Karagüzel, bir orkidenin milyonlarca tohum ürettiğini, yaptıkları araştırmada yetişkin ve elverişli koşullara sahip bir orkidenin tohumlarından ancak 20 kadarının bitkiye dönüştüğünü tespit ettiklerini anlattı. Osman Karagüzel, sökümlerin ciddi kurallara bağlanması halinde orkidelerin korunabileceğini bildirdi.
''Kardelenler kurtuldu, sıra orkidelerde"
Osman Karagüzel, orkideler gibi kardelenlerin de geçmişte yok olma riskiyle karşı karşıya geldiğini, ardından devlet tarafından bu bitkinin sökümüne ilişkin bazı düzenlemeler yapıldığını anlattı. Kardelenlerin neslinin artık tehlikeden uzaklaştığına değinen Karagüzel, ''Ama orkideler çok daha zor bitkiler. Orkideler üzerindeki tehdit halen devam ediyor. Kontrolsüzlük ve iç tüketim artıyor. Salep içme alışkanlığı azalıyor ama dondurma yaygınlaşıyor'' dedi. Bu bitkilerin yaşayabilmesi için sürdürülebilir bir yol bulmanın önemine işaret eden Karagüzel, şöyle konuştu:
''Orkideler mezarlıklara sığınmış durumda. Mezarlıklara dokunulmak istenmediği ve saygı duyulduğu için Antalya'da da, Türkiye genelinde olduğu gibi en ilginç orkide türleri artık mezarlıklarda yaşam alanı buluyor. Biz mi bulduk diye tereddüte düşmüştüm. Türkiye orkideleri üzerine çalışan bir Alman araştırmacı ve Türk editörün çalışmasını inceledim. Onlar da aynısını saptamışlar. Bilimsel kayıtlarda 'Orkide var' denilen yerler sayılıyor, sonra bakıyorsunuz oradaki orkideler yok kaybolmuş ama sonra bakıyorsunuz ki orkideler o yöredeki mezarlığa sığınmış. Enteresan ama orkideler artık mezarlıklarda yaşam şansı buluyorlar.''
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev