ÖSYM'den KPSS açıklaması (24.03.2011)

ÖSYM'den yapılan açıklamada, ''Tüm ilgililer gibi Mustafa Asil'in de, yürütülen soruşturma kapsamında YÖK Denetleme Kurulu ve Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifadesi alınmıştır'' ifadesine yer veril ve son zamanlarda bazı basın-yayın organlarında, ÖSYM'de çalışan personelle ilgili bazı haberlerin yer aldığı hatırlatıldı.

ÖSYM çalışanlarından Dr. Mustafa Asil'in, 1416 sayılı Kanun kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ÖSYM'nin uzman personel ihtiyacının karşılanması amacıyla resmi-burslu statüde 2002 yılında Amerika Birleşik Devletleri'ne yüksek lisans eğitimi için gönderildiği ifade edilerek, Asil'in yüksek lisans eğitimini başarıyla tamamladıktan sonra yurda döndüğü ve mecburi hizmetinin karşılığı olarak 15 Şubat 2005 tarihinde ÖSYM'de testlerin hazırlandığı birimde Araştırmacı kadrosunda görevine başladığı kaydedildi.

Asil'in, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme alanında 2010 yılı Ocak ayında Hacettepe Üniversitesi'nde doktora eğitimini tamamladığı ve devamında TÜBİTAK'a doktora sonrası çalışmalar yapmak üzere burs başvurusunda bulunduğu ifade edilerek, TÜBİTAK'tan kazandığı 2219 kodlu ''Yurt dışı Doktora Sonrası Araştırma Bursu'' kapsamında ÖSYM'nin izniyle Kanada'ya giderek 4 ay süreyle akademik çalışmalar ve projeler yürüttüğü belirtildi.

Asil'in uzmanlık alanındaki ihtiyaç nedeniyle ÖSYM tarafından burs süresi tamamlanmadan geri çağrıldığı, tüm ilgililer gibi Asil'in de, yürütülen soruşturma kapsamında YÖK Denetleme Kurulu ve Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifadesinin alındığı bildirildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:

''İptal edilen 2010-KPSS Eğitim Bilimleri Sınavında soruların tamamının sadece ilgili tarafından görüldüğüne ilişkin bir tespit söz konusu değildir. Basında yer aldığı şekliyle sadece ilgilinin tek başına soruların tamamına erişebilmesi için kendisine özel bir şifre verilmesi söz konusu olmamıştır.

Merkezimiz ve çalışanlarla ilgili doğruluğu teyit edilmemiş bu türden haberler, hem merkezimizin toplumsal imajına zarar vermekte hem de kişisel hakları ihlal edici nitelik arz etmektedir. Merkezimize yıllardır başarıyla hizmet etmiş, alanında bilgi, birikim, deneyim sahibi personelimizin de suçluluğu ispat edilmeden toplum nezdinde zan altında bırakılması kendisi kadar kurumumuzu da rencide etmektedir.

Tüm çalışanlarıyla ÖSYM, yeniden yapılanma sürecinde kamuoyunda güven sağlamaya yönelik olağanüstü gayret göstermekte, bu konuda değerli basınımızın desteğini yanında görmek istemektedir. Her türlü haberi yayınlama konusunda özenli davranan basınımızın bu konuda da aynı özeni göstermesi beklenmektedir.''