Oturmaya mı geldik dünyaya?
Tuğçe Kazaz podyumdan beyazperdeye ve ekrana sessizce geçiyor. Osman Sınav'ın yeni filmi "Uzun Hikâye"de Kenan İmirzalıoğlu ile başrolü paylaşıyor. Senaryosunu Kürşat Başar, Gülsev Karagöz ve Zafer Özer Çetinel'in yazdığı "Son Yaz Balkanlar" isimli dizi için de gün sayıyor. Kazaz, hayatındaki en büyük kırılmayı, yanlışı dışarıda değil kendinde araması gerektiğini fark ettiğinde yaşadığını söylüyor. Yoldayken durup dinlenmesi gerektiğini düşünenlerden. O yüzden "Oturmaya mı geldik bu dünyaya?" diye soruyor.

Tuğçe Kazaz “Uzun Hikâye” ile beyazperdeye, “Son Yaz Balkanlar” ile de televizyona hazırlanıyor. Moda, magazin ya da popüler kültürle ister yakın ister uzak olun Kazaz’la yolunuzun bir haberde kesişmesi kuvvetle muhtemel. Çünkü Kazaz podyumlar kadar özel hayatı ile de gündeme geldi. Yunanlı oyuncu Yorgo Seitaridis ile evlenip Yunanistan’da yaşaması, vaftiz olup “Maria” adını alması, kısa süren evliliğinden sonra Budizmi seçmesi ve en sonunda İslamiyete dönmesi hep konuşuldu. Herkesin onun hakkında bir fikri, yorumu oldu. Ama Kazaz çok konuşmadı. O biraz da kendiyle derdi olanlardan, biz de onu yoğun çekim temposunda zor da olsa yakaladık. Galata’da Kuledibi’nde, ortalığın cadı kazanına döndüğü bir pazar akşamüstü buluştuk.
- Sondan başlayalım. Osman Sınav’ın dönem filmi “Uzun Hikâye”de Kenan İmirzalıoğlu ile oynadınız. Bu isim sizi heyecanlandırdı mı, nasıl bir hazırlık süreci yaşadınız?
- Film hazırlıkları ve çekimi boyunca Kenan Bey ile keyifle çalıştım. Ama beni esas hikâye, karakter ve mesleklerinde başarılı ve tecrübeli oyuncular ile çalışmak heyecanlandırdı. Karakter için de İpek Bilgin ve Bahar Kerimoğlu ile verimli bir çalışma dönemi geçirdik.
- “Uzun Hikâye” bir dönem filmi. Nasıl bir motivasyon gerektiriyor, zamansal gerçekliği sağlamak için neler yaptınız?
- Bence bu hikâyede zamansız olan gerçek değerler var. Bu yüzden çok zorlanmadım. Tabii ki araştırma, hayal gücü ve imgeleme çalışmaları faydalı oldu. Önemli olan da hikâyenin gücüne, derdine inanmaktı zaten.
- Peki, oyunculuğun gerektirdiği her şeyi yapar mısınız, nasıl bir oyunculuk var kafanızda?
- Hayır. Tabii ki benim de yapmayacaklarım var.
- Modelliği tamamen bıraktınız mı?
- Devam ediyorum. Bundan sonra çok nadir olarak yer alacağım projeler olmaya devam edecek.
- Sanırım “Deniz Temiz” projesinde de yer aldınız.
- Şöhretin getirdiği sorumluluk ve insan olmanın gereklilikleri doğrultusunda elimden geldiğince insanları doğru bilgilendirecek, topluma duyarlılık kazandıracak projelerde yer almaya çalışıyorum.
- Bir dönem bazı yardım defilelerine çıkmayı reddetmiştiniz, çünkü güvenmediğinizi söylemiştiniz.
- Doğru!
“Özgürlük her istediğini yapmak değil”
- Herkesin bir özgürlük anlayışı var ve bu anlayış genelde bir sınır belirliyor. Siz özgürlüğü nasıl tanımlıyorsunuz? Neleri göze alabiliyorsunuz?
- Zor bir soru. Hakkında çok fazla şey söylenilebilir. Ama bence özgürlük her istediğini yapmak değil. İnsan sorumluluklarını yerine getirdikçe, belli bir disiplin ile sabırla kendisi üzerinde çalıştıkça özgürleşir. Kelimenin etimolojisine baktığımızda da “öz” ve “gür” kelimelerinin birleşmesi ile ortaya çıkmış ve anlamı; başkasına bağlı olmayan, kendi istenciyle davranmak. Ben de tabii ki üzerimde bir baskı hissetmeden gerektiğinde sınırlar koyuyorum.
- Aşk özgürlük bazen de tam tersi bir kısıtlama belki de. Sizde karşılığı nedir?
- Az önceki sorunun cevabı sanırım aynen bu soru için de geçerli. Hem bunlar röportaj içinde konuşulacak kadar kısa konular da değil, epey derinler. Daha sonraya bırakalım.
- Hayatınızdaki en sert viraj ne oldu ya da en büyük kırılmayı ne zaman yaşadınız?
- Yanlışı dışarı da değil kendimde aramam gerektiğini fark ettiğim gün!
Uzun Hikâye
Tuğçe Kazaz, Osman Sınav’ın yeni filmi “Uzun Hikâye”de Kenan İmirzalıoğlu ile başrolü paylaşıyor. Kazaz, canlandırdığı “Münire” karakterine kısa zamanda hazırlanmış ama hikâyeyi de dolu dolu yaşamış. Mustafa Kutlu’nun aynı isimli eserinden uyarlanan; senaryosunu Yiğit Güralp’in yazdığı “Uzun Hikâye”nin çekimleri altı ayrı kasaba ve istasyonda tamamlandı. Öykü 1940’lı yıllardan 1970’lerin sonuna kadar uzanıyor, filmin gösterim tarihi ise sonbahar. Kazaz ayrıca senaryosunu Kürşat Başar, Gülsev Karagöz ve Zafer Özer Çetinel’in yazdığı yapımcılığını Adam Film’in yaptığı ve yönetmeni Doğan Ümit Karaca olan “Son Yaz Balkanlar” isimli dizi projesi için de gün sayıyor.
Değişirken kendimizle çelişmek kaçınılmaz
- İnsanlar 7’sinde neyse 70’inde de odur derler ya, siz değiştiniz mi? Değişmek çelişmek mi aslında?
Evet değiştim. Herkes değiştir. Bu evrensel bir yasa ve biz de buna bağlıyız. Benim çabam ise bunu şuurlu olarak, gerçek bilgiye dayanarak ilerletmek. Yolunda gelişerek bunu yapmak, yapabilmek. Tabii değişmek için de kendimizle çelişmek kaçınılmaz.
- Göz önünde olup, hayatınızı görünür yaşamaktan sıkıldığınız oldu mu?
- Artık buna sıkılmaya hakkım olmadığını düşünüyorum. Zaman zaman zorlansam da bundan şikâyetçi değilim.
- Çok yoğunsunuz, hızınızı hiç kesmiyor gibisiniz. Siz de durduğunda düşeceğini düşünenlerden misiniz?
- Yolda durup dinlenmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Yoğunum ve bundan keyif alıyorum. Oturmaya mı geldik bu dünyaya? Elbette bence hayır!
Başka Tuğçe Kazaz çıkmaz!
- Yeni dönem isimlerinden kimleri beğeniyorsunuz, yeni bir Tuğçe Kazaz çıkar mı?
- Başka Tuğçe Kazaz çıkmaz! Ancak Kazaz ailesinden biri çocuğunun ismini Tuğçe koymak istemezse… Şaka bir tarafa benden sonra gelen nesilde bu işi yapmak isteyenler için, onlara doğru yolu elimden geldiğince göstererek kendi değerlerini keşfetmeye ve rol modelleri ama en önemlisi doğru insan olmalarına yardımcı olmak amacı ile kurulmuş bir ajansım var. Yeni modellerden de Didem Soydan’ın bu işi hakkı ile yaptığını düşünüyorum.
- Son Yaz Balkanlar dizisinde de yer alıyorsunuz bu sezon. Nedir onda son durum?
- Senaryosunu Kürşat Başar, Gülsev Karagöz ve Zafer Özer Çetinel’in yazdığı yapımcılığını Adam Film’in yaptığı ve yönetmeni Doğan Ümit Karaca olan “Son Yaz Balkanlar” adlı projede bu sezon memnuniyetle yer alacağım. Çekimler için önümüzdeki günlerde tüm ekip Makedonya’da olacağız. Karakterimin ismi de Zeynep. 1912’de Balkanlar'da Kayacılar köyünde ailesiyle yaşayan genç bir kız. Umarım bu dizi de hepimiz için hayırlısı olur.
- Eğer bu hayatı değil de başka bir hayatı yaşıyor olsaydınız, şu an ne yapıyor olurdunuz? Hiç böyle sorular sorduğunuz oluyor mu kendinize?
- Kader ağımız bizim algımız içinde o kadar sınırsız seçenekler barındırıyor ki bunu söylemek zor. Sanırım bastığımız düğmeler, kimi zaman da bizim için basılan ve boyun eğmek durumunda kalıp kabul ettiğimiz kararlar kaderimizin oluşumuna yardımcı oluyor. Yine de sanırım başka bir hayatım da olsaydı bir şekilde sanatla uğraşmayı isterdim.

En Çok Okunan Haberler
-
İmamoğlu farkı açıyor!
-
Nereden çıktı bu ‘kurucu önder’ lafı?
-
İsrail Şam'ı vurdu!
-
Oyuncu Şinasi Yurtsever hayatını kaybetti
-
MSB'den açıklama geldi!
-
İmamoğlu’nun şansı
-
Özgür Özel istifasını istemişti: Yusuf Özcan istifa etti
-
AKP'li başkanın eşine ‘kritik’ atama
-
Kanserle mücadele eden Tanyeli'den kötü haber!
-
Yeni Akit yazarı görevinden uzaklaştırıldı