'Özgürlük - Eşitlik' Adına Açık Mektup

'Özgürlük - Eşitlik' Adına Açık Mektup
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.02.2010 - 07:00

Kimi zaman bireysel ya da tekil olduğu düşünülen konular, gecikmiş de olsa özgürlüklerin yaşama geçirilmesine, genel hak ve adalet dağıtımına öncü ve destek olabilir.

Yunanistan’da, seçimler öncesinde açık alanda konuşma izni verilmeyen ve seçimi kazanamayan bir milletvekilinin açtığı dava, seçimlerden bir yıl sonra lehine sonuçlanmış ama kendisine yararı olmamıştı; ancak o yargı kararından sonra milletvekili adaylarının açık alanda konuşma engeli kalmamıştı. 26.6.2006’da yargıç ve savcıların kurduğu YARSAV, kapatılma savıyla iki soruşturma atlatmış, kapatılmasıyla ilgili olarak TBMM’ye iki kez yasa tasarısı gönderilmişti.

YARSAV’ın örgütlenme savaşımı, yargı bağımsızlığından telefon dinlemelerine kadar birçok sorunun çözümünü ararken, yeni bir yargıç ve savcı derneğinin sorunsuz olarak kurulmasının önünü de açtı. Bu tür örnekler arttırılabilir, yenileri de çıkabilir.

Örneğin, TEKEL işçilerinin direnişi, “insan onuru” uğruna hak arama savaşımının, “güvenli iş sistemi”nin ve “işçilik hakkı”nın yolunu açarken özelleştirme uygulamalarının sorgulanmasına da neden olacak emareler taşıyor.

Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can’a, yazılı ve görsel iletişim organlarında, anayasa ve Anayasa Mahkemesi dahil, hukuk ve yargı alanında görüş ve düşüncelerini özgürce açıklama olanağı veren Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nı da kutlamak gerekiyor.

YARSAV’da genel sekreterlik görevlerini yerine getirdiğim dönemde, 2006 yılının sonları ve 2007 yılının başlarında, yargıç ve savcıların sorunları ve örgütlenme özgürlükleri konusunda katıldığım televizyon programları ile 2.3.2007 ve 24.3.2007 günlerinde Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan, “Yasayla Darbe Olur mu?” ve “Yargıya Baskı ve Denetim” başlıklı yazılarımdan sonra, dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı tarafından çağrılarak, televizyon programlarının ve yazıların heyette rahatsızlık yarattığı; izinsiz programa çıkmamam, toplantılara katılmamam ve yazmamam, bu konuda daha dikkatli olmam gerektiği tarafıma bildirildi.

Böylece, “raportör” olarak değil, “birey” olarak, “dernek yöneticisi” ve “araştırmacı” olarak, “meslek etiği” ve “iyi niyet” ilkelerini ihlal etmeden kullandığım düşünceyi açıklama özgürlüğüme Mahkeme Başkanlığı tarafından sınırlama getirildi; bu sınırlama tüm raportörlere uygulandı.

2007 yılının ekim ayındaki başkan değişikliğinden sonra da vergi ve kamu kurumu semineri gibi kimi teknik konular dışında, sınırlama sıklıkla devam etti.

Televizyon programına katılmadığım gibi, adalet, demokrasi, hukuk, anayasa değişiklikleri, yargı reformu gibi sempozyum ve panellere konuşmacı olarak katılmam Başkan tarafından sözlü ve yazılı olarak uygun görülmedi.

Anayasal hak ve özgürlükleri korumakla görevli Anayasa Mahkemesi’nin, raportörler, dernekler ya da dernek yöneticileri arasında ayrım yapması beklenemeyeceğine göre; bir dönem raportörlere düşüncelerini açıklama alanında sınırlama uygulanırken, şimdi bir raportöre uygulanmamasının özel ve haklı bir nedeninin olup olmadığının, sınırlamanın tüm raportörler için kaldırılarak, birey, araştırmacı ya da akademisyen olarak düşüncelerini açıklama haklarının tanınıp tanınmadığının, kurumsal ilkelere rağmen, çifte standart uygulanması sonucu, ayrımcılık ve adaletsizlik yapılıp yapılmadığının sorgulanması gerekiyor.

Temel hak ve özgürlüklerin eksiksiz uygulanması, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yaşama geçirilmesi, ekonomik, sosyal, kültürel ve toplumsal alandaki tüm eşitsizlik ve ayrımların giderilmesi, eksiksiz ve çıkarsız, adaletli bir hukuk düzeninin gerçekleştirilmesi, herkesin amacı ve bu alanda savaşım da herkesin hakkı olmalıdır.

Ancak özgürlüğün, “sorumluluk” olduğu, karşı görüşe saygıyı gerektirdiği, çifte standartla ve ayrımcılıkla uyuşmadığı da açıktır. “Özgürlük-eşitlik” diyalektiği, kimilerine tanınan hakların başkalarına tanınmamasıyla kurulamaz, “eşitsiz özgürlük” ancak keyfilik getirir.

Hak ve özgürlükler, yalnızca savunularak değil, kimilerinin istediği anlayış ve akıştan kurtulup yaşanarak anlam kazanır.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler