'Patron' dimdik ayakta
Bruce Springsteen'i hayatımda ilk kez New Jersey'de canlı dinledim ve konser sonrasında söylediğim ilk cümle şu oldu: Bugüne kadar 'Patron'u konserde görmemiş olmak, ne kadar büyük bir kayıpmış! Onu kendi memleketinde izlemek muhteşem bir deneyimdi.
New York’a 20 dakika uzaklıkta bulunan, 20 bin izleyici kapasiteli Izod Center’a konserden saatler önce vardığımda tam bir parti havası vardı. Özel arabalarıyla gelenler bagajları yiyecek ve içecekle doldurmuş, portatif masalarını, sandalyelerini açmış, piknik yapıyorlardı. Arabalardan etrafa yayılan Springsteen şarkılarını dinleyerek bekledik konseri.
Saat 20.30’da rock müziğin “Patron”u Bruce Springsteen ve emektar grubu E Street Band, 16 kişilik bir ekiple sahnedeydi. Açılışı geçen ay yayımlanan albümleri “Wrecking Ball”dan “We Take Care of Our Own” ile yaptıklarında 20 bin kişiden çıkan alkış ve ıslık seslerinin, Izod Center’ın temelini değilse de duvarlarını titrettiğini tahmin ediyorum. Piyano, akordeon, keman, beş kişilik bakır nefesliler grubu, iki davul, klavye, gitarlar ve vurmalı çalgılardan oluşan E Street Band’in profesyonelliği Springsteen’in sahnedeki karizmasıyla birleşince, tüm salon konseri neredeyse başından sonuna ayakta dinledi.
Toplam 2 saat 45 dakika süren konserde yeni ve eski şarkılarından 25’ini hiç ara vermeden çaldı Springsteen ve ekibi. “Because the Night”, “The Rising”, “Born to Run”, “Dancing in the Dark”, “Thunder Road” gibi çok sevilenlerin yanı sıra, Jimmy Cliff’in “Trapped” ve Smokey Robinson ile Boby Rogers’ın 1964 tarihli bestesi “The Way You Do the Things You Do” adlı şarkılarını yorumladılar.
Bir dakika yerinde durmadı Patron; sahnenin dört bir yanına koştu; izleyicilerin arasına daldı, eller üzerinde kaldırılıp gezdirildi, bir bardak birayı çenesinden aşağıya akıta akıta bir dikişte içti, kalabalığın içinden küçük bir kızı sahneye çıkarıp ona “Waitin’ on a Sunny Day”i söyletti.
30 yıl önce açılış konserini verdiği salonda yeniden sahneye çıkıp, hemşerilerinden aynı derecede yoğun ilgi görmek, onu duygulandırmıştı belli ki. “Sizi özlemiştik. Bu akşam sizleri uyandırıp, sarsmak istiyoruz. Yüreğiniz yanmadan, elleriniz acımadan, sırtınız ağrımadan eve göndermeyeceğiz sizi. Bizim de göğe doğru yükselmek için size ihtiyacımız var. Değişmeyin!” dedi. Duygusal anlar en yoğun düzeyine, Springsteen’in grubun geçen yıl ölen saksofoncusu Clarence Clemons’u andığı dakikalarda ulaştı. “Wrecking Ball” albümüne ilham veren Occupy Wall Street (Wall Street’i İşgal Et) eylemine de atıf yaptı.
“Biz burada eğlenceli bir gece geçiriyoruz ama dışarıda çok zor şartlar altında yaşayanlar var; insanlar işlerini, evlerini kaybediyor, temel hizmetlere ait ödenekler bütçeden çıkarılıyor, hayatımız boyunca tanık olduğumuz en zorlu dönemdeyiz” diyerek gerçeklerin altını çizdi.
Konserden önce beklerken 20’li yaşlardaki Aaron ve babası Charles ile tanışmıştım. Baba, Ohio’dan kalkıp konser için gelmiş, New York’ta gazetecilik okuyan oğluyla birlikte soluğu New Jersey’de almışlar.
“Springsteen’in sizi en çok etkileyen yanı ne” diye sorduğumda Aaaron, “Doğrusu önce babamla daha fazla zaman geçirebilmek için onu dinlemeye başladım ama sonra bırakamadım” dedi.
“Bırakamadı; çünkü sağlam duruşu, rock’n roll’dan ödün vermeyişi oğlumu da etkiledi” diye devam etti babası. Doğru söylüyordu; hem müzik hem de politik açısından dik duruyor Patron.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti