Paylaşmak da yetiyor!

Behçet Çelik’in ilk iki öykü kitabının biraraya getirilmesiyle oluşan İki Deli Derviş – Yazyalnızı (İletişim Yayınları); vedalaşılacak dostların özlemi, ilik donduran soğuğuyla otogarları, “gözenekleri açılmış” evlerin ve yarı çıplak çocukların tek yuvası sokakları, tekdüzelikte insan olmanın, dönecek yer bulamamamın öyküleri...

Yayınlanma: 18.12.2020 - 00:17
Abone Ol google-news

Güncel Türk edebiyatının üretken isimlerinden Behçet Çelik’in ilk öykülerinden İki Deli Derviş - Yazyalnızı (İletişim Yayınları)… Çelik’in de sunuşta belirttiği üzere, üzerinden neredeyse çeyrek yüzyıl geçmiş öyküleri kapsıyor.

Çelik daha ilk öykülerinde, birazdan vedalaşılacak dostların özlemiyle sızlatıyor burnumuzun direğini, kendisine özgü ilik donduran soğuğuyla otogarları ya da “gözenekleri açılmış” evlerin ve yarı çıplak çocukların tek yuvası sokakları arşınlıyor bizimle.

Çoğumuzun hızlıca geçip gitmek istediği mekânlardan Çelik o kadar emin ki; biliyor, bir hikâye çıkacak! Çıkıyor da; özlenenler, özlenecekler, düşte ya da “mutlaka” kavuşulacaklar... İki Deli Derviş’in öyküleri de bilindik bir mizansenin tine işlediği öyküler. En çok da kısa cümleleriyle yer ediniyor bellekte. Kısa cümleler, daha biter bitmez ardından gelecek olana özlem duyan cümleler…

ÇELİK GİBİ İÇSEL CÜMLELER

Yazyalnızı ise, İki Deli Derviş’e kıyasla bilindik ama bir o kadar da farklı. Bu farkı belki en çok ortaya koyan, yine cümleler: Çelik’in cümleleri, Yazyalnızı’nda denizi kırılgan bir ürpertiyle seyretmek yerine, o sulara açılıyorlar sanki. Sulara açılmış yeni cümleler de ayakta kalmak istiyor ama sanki daha içselleşmiş, yalnızlıkla baş etme yolunda özlemenin, anlam arzusunun “her şeye” yetmeyeceğini anlamış.

Yazyalnızı, İki Deli Derviş’e kıyasla ironik öykülerden oluşuyor: Bu tekdüzelikte insan olmanın, anlama ve anlatma çabasının, geri dönmenin, dönecek yer bulamamamın, tamamen aynı kalan “geri”lerin öyküleri bunlar...

Dolayısıyla tüm bunların içinde Yazyalnızı bir tür sayıklama değil de, kendi kendine söylenme hali olarak da görülebilir. Belki de kendi kendine söylenme haline bu denli benzediği için bolca virgülleniyor, derinleşiyor ve kazara çok şey anlatıyor cümleler; kimin kısa ve anlaşılır cümlelerle söylendiği görülmüş?

SUSULANLAR VE KONUŞULANLAR

Yeni baskıyla beraber iki öykü kitabının sıralama açısından yer değiştirmesi, farklı bir okuma deneyimi yaratıyor. Zira yeni düzenle beraber form ve mekânlar, susulanlar ve konuşulanlar “yer değiştiriyor”.

Öykü kitaplarının ritmi ve dizilimi, üzerine düşünülmesi gereken bir konuyken, İki Deli Derviş - Yazyalnızı hızır gibi yetişiveriyor: Hikâyeler aynı, yazan aynı ama şu an değiştirmiş her şeyi; gelgelelim her şey bir yandan da aynı kalmış ki yıllar ötesinden bize uzanıyor.

Dokuz yılın ardından, bu kez İletişim Yayınları’nca yeniden okurla buluşturulan İki Deli Derviş - Yazyalnızı, Behçet Çelik’in üretken, edebi büyüsü güçlü külliyatında kaybolmak için mükemmel bir yola çıkış.

“Gittiğinde bu geceyi, o kadını, çocukluğunu, ötekilerin hiç bilmedikleri yüzünün evdeki hallerini anlatabilse, koşa koşa giderdi. Kitaplar güzeldi. Büyük laflar etmek eşsizdi. Kitaplarda yazılanları paylaşmak... yetmiyordu.” diyor Behçet Çelik; o zaman için, bugünün çeyrek yüzyıllık “delikanlı”sının bir şeyleri yettirdiğinden habersiz…


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler