Plaka tekeli kırılmalı

Dernekleşen ve 'korsan taksi' tanımını kabul etmeyen 60 bin sürücü 'vergimizi vermek istiyoruz' diyor.

Plaka tekeli kırılmalı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.08.2012 - 07:38

İstanbul’da hiçbir kayıt altında olmadan taşımacılık sektöründe faaliyet yürüten ve sayıları yaklaşık 60 bini bulan şöförler, “Alternatif Ulaşımcılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği” adı altında örgütlenmeye başladı. 31 Mayıs 2012 tarihinde çıkarılan 6111 sayılı torba yasa ile “korsan taksi” kapsamına alındıklarını belirten dernek başkanı Sezaattin Yaşar, “Bu sektörde çalışan 60 bin, ekmek yiyen 250 bin kişi var. Biz korsan taksicilik yapmıyoruz. İstanbul’da 3 milyon kişiye hizmet veriyoruz. Yıllarca yasal girişimlerde bulunmamıza karşı bir adım atılmadı. Biz vergiye tabi olmak ve devlete karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek istiyoruz. Ulaşım sektörü artık bu işi yapmadan milyonlarca gelir elde eden plaka tekellerinden kurtarılmalı” dedi.

İstanbul’da 18 bin ticari taksi plakası olmasına karşın yaklaşık 60 bin kişi de “korsan taksi” diye adlandırılarak İstanbul’da çalışıyor. 6111 sayılı torba yasa ile korsan taşımacılık yapan ve bu araçlara binenlere yüklü miktarda ceza gelmesinin ardından ilk etapta bu işle uğraşan yaklaşık 600 şöför Bahçelievler’de bulunan “Alternatif Ulaşımcılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği”nde örgütlenmeye başladı.

“Korsan” kelimesini kabul etmediklerini, alternatif taşımacılık yaptıklarını belirten dernek başkanı Sezaattin Yaşar, “korsan” kelimesinin birisini taklit etmek anlamına geldiğini, asıl korsanın ikiz plaka çıkararak bir aracı çalıştıranlar olduğunu söyledi. Ulaşım sektöründeki rantın belirli bir çevrenin elinde bulunduğunu, buna karşı alternatif bir taşımacılık sektörü yaratmak istediklerini anlatan Yaşar şunları söyledi: “Biz ticari taksiler gibi sokaklarda ve caddelerde dolaşarak yolcu aramayacağız. Biz bunun adına randevu ve abone sistemi ile belirsiz bir noktadan belirsiz noktaya tarifeli taşımacılık diyoruz. İstanbul’da böyle taşımacılık yapan hiçbir birim yok. Artık yasal çerçeveye oturup vergiye tabi, çalışanların sosyal güvenceye tabi olacağı bir sistem geliştirmeye çalışıyoruz. Çalışmalarımızın karşılığında da belediyeye çalışma ruhsat harcı ödemek, trafik sigortalarının yeniden belirlenerek sigorta şirketleri ve devlete ek gelir sağlayarak vergiye tabi olmak istiyoruz. Ayrıca bizim bu sistemimizi aralarında milletvekilleri, polisler, avukatlar, doktorlar ve yurttaşlardan oluşan 3 milyon kişi kullanıyor.”

         
‘115 milyon TL vergi garantisini veriyoruz’

İstanbul’da yaklaşık 18 bin taksi plakasının 90’ının kirada olduğunu, plaka sahiplerinin ise büyük çoğunluğunun İstanbul’da yaşamadığını belirten Yaşar, yasanın taksi plakası sahiplerini koruduğunu söyledi. Yaşar, “Şayet yasa taksicileri korusaydı esnaf arkadaşlarımızın araç sahiplerine verdikleri 12 saatlik çalışma yevmiyeleri 90 liradan 130 liraya çıkmazdı. Bu taksi plakası sahiplerini korumaya yönelik bir yasa” dedi. Bir taksi plakası sahibinin aylık 4 bin 400 liraya araç kiraladığı zaman cebine yılda 54 bin TL para girdiğini vurgulayan Yaşar şöyle konuştu: “Devlete verdiği vergi 1240 ila 2 bin 400 TL arasında. Bunu ortalama olarak 1700 TL olarak hesapladığınızda, ticari taksiden yılda 30 milyon 600 bin TL vergi ödeniyor. Ayrıca günlük 2 şöför çalıştırıp ortalama 120 TL de para aldığı zaman, bu para devlete ödenmiyor. Bizler taksi plakaları gibi bir rant kapısı da istemiyoruz. Bu işi yapan arkadaşlarımız bıraktığı zaman yerine gelecek olan kişi harcını vergisini ödeyerek işe devam etsin. Biz devlete yıllık 115 milyon TL vergi garantisi vaat ediyoruz. Bizim derdimiz evine ekmek götüren insanların mağdur olmaması.” 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler