"Pornografik değil, politik"
‘Yala Ama Yutma!’yla ilgili kışkırtma haberlerin ardından Özen Yula sahnelenemeyen oyununu anlattı.
Bir süredir kültür sanat gündemini meşgul eden konulardan biri Özen Yula’nın “Yala Ama Yutma!” oyunu hakkında yayınlanan kışkırtıcı haberler sonucunda oyunun sahnelenmekten bir süreliğine de olsa vazgeçilmesi ve oyun ekibinin can güvenliği korkusu yaşamasıydı. Ardından oyunun sahneleneceği Kumbaracı50’nin de “eksikliklerini tamamlaması” için kapatılması kafaları iyice karıştırdı.
Peki, “pornografik” diye damgalanan bu oyunla Özen Yula ne anlatmak istiyordu? “Sağlıklı, aklı selim ve temiz bir toplumda yaşamıyoruz.” diyor Yula, “Benim, bu oyunda anlatmaya çalıştığım aslında tam da buydu işte. Her şeyiyle kanıtladılar.”
Tam da Kumbaracı50’nin yeniden açılacağı bugün, Özen Yula sahnelenemeyen oyununu anlatıyor. Darısı henüz ne zaman sahneleneceği belli olmayan “Yala Ama Yutma!” oyununun ekibine...
- Türkiye’de hemen her alanda, özellikle sanat dünyasında “sansür” hep gündemdeydi. Bugünün sanat ortamına bakınca henüz sahnelenmemiş, kabaca bilinen konusu ve bir fotoğraftan yola çıkılarak “Yala Ama Yutma!” oyununa uygulanan bu baskı ya da kışkırtma haberler neye tekabül ediyor?
Bana önyargıları çok güçlü olan bir toplum olduğumuzu bir kez daha kanıtladı bu. Aynı zamanda belki de bir gözdağı vermektir bu yazarlara. Bakın böyle şeyler yazarsanız başınız belaya girer diye. Bu da otosansürün gelişmesine yardımcı olur. Bir hayatı düzene koymak istiyorsanız insanların kendi kendilerini tutmalarını, denetlemelerini sağlamanız, bunu da aba altından sopa göstererek yapmanız bazı kapalı toplumlarda geçici olarak düzeni sağlar. Korkutmak ve gözdağı vermek yardımcı olabilir bu tarz yapılarda!
-“Yala Ama Yutma!” oyunu nasıl ortaya çıktı? Henüz sahnelenemeyen bu oyunla anlatmak istediğiniz neydi?
Bu oyunu bir politik tiyatro örneği olarak yazdım ben. İnsani değerlerin yok edildiği, vicdanın görmezden gelindiği bir düzenin eleştirisiydi bu oyun. Vahşi kapitalist düzende bütün düşüncelerin, politik doğruculuk kisvesi altında sürekli üretilen fikirlerin ve vücutların tüketime yönelik kullanılmasının hikâyesiydi. Oradaki melek de sandıkları gibi gerçek bir melek değildi. Öncelikle Batı mitolojisinde var olan, ressamların da çizdiği, sonelerde adı geçen aşk melekleri gibi bir melekti. Aynen buzdolabı süsü olarak kullanılan kanatlı melek figürleri, bibloları gibi. Başka da bir işlevi yoktu. Ama politik oyun, içeriği dışında artık tavrıyla ve başına gelenlerle de tamamıyla politik bir oyuna dönüştü.
- Önce oyunla ilgili “ahlaksız ve pornografik” olduğuna dair kışkırtma haberler yapıldı, hatta haberlerdeki görseller mozaiklenerek verildi, oyun sahnelenemedi, hemen ardından da Kumbaracı50 Sahnesi Beyoğlu Belediyesi’nce “bazı eksikliklerinin belirlendiği” gerekçesiyle kapatıldı... Bu saman alevi gibi gelişen olayları siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dediğiniz gibi “saman alevi gibi” ama yandı ve söndü. Ama birçok büyük yangın “saman alevi” gibi bir şeyden çıkar. Bu konuda bütün söz sahibi olan insanlar serinkanlı, sağduyulu olmalılar. Buna başta bu konuda haber yapan gazetede ihtiyaç var. Yani gerçekten toplumun genel normlarına uyan sağduyulu haberler yapmalı, sağduyu bunu gerektiriyormuş gibi okurlarının sınırlarını zorlayıcı yazılar yazıp bu durumu kışkırtmamalılar. Anlamadan, seyretmeden, sadece üç satır bilgilendirme notundan yola çıkıp, onu da istedikleri gibi yorumlayıp insanlara sunarlarsa durum bu olur. Herkes yanlış anlar olayı. Ama insanların da sağduyulu olup bu gibi durumlara prim vermemeleri gerek. Neticede bu oyun bir politik komedi.
- Bu süreç içerisinde bazı eleştirmenler kimi medya organlarının olaya karşı sessiz kalmasının da başlı başına bir sorun olduğunu belirttiler. Peki, siz tepkileri yeterli buldunuz mu?
Bence bazı gazeteler olayı büyütmemek, saman alevini yangına dönüştürmemek için sağduyulu davrandılar. Ama olay büyümeye başladığında da tepki vermek için geç kalmışlardı. Beni asıl düşündüren şey bu tarz çalışmalar yapan birtakım tiyatroların aldırışsızlığı oldu. Halbuki bu hepsi için “ayağını denk al!” uyarısıdır. Kendilerinin de başına gelmeyeceğini sanıyorlarsa bu saatten sonra çok yanılıyorlar. Umarım anladıklarında daha geç olmaz. Ha bir de şu önemli elbette: Bazen bir durumu yok saymak onun var olduğunu kabullenmekten daha az utanç vericidir bazıları için.
- Kitaplarınızda ve oyunlarınızda marjinal tiplere, kenardaki insanlara yer verdiğinizi biliyoruz. “Yala Ama Yutma!”da da hikâye bir porno setinde geçiyor. İçinde fahişe olan ya da yarı çıplak görünen bir oyuncu bir oyunu ne kadar pornografik yapar? Ya da şöyle soralım, bizde nasıl bir “pornografi” algılayışı var?
Bence pornografi sadece çıplak et ve dühul olma durumlarını görmek değil. Daha geniş bir anlamı var. İnsanı ruhen, kalben, beyniyle en çıplak olarak gördüğünüz, insanların en özel anlarına tanık olduğunuz, onun adına üzüldüğünüz, utandığınız ve sizde tiksinme uyandıran, ama buna rağmen kendini izlettiren şeyler pornografidir bence. Örneğin “Yemekteyiz” programı kısmen böyle. İnsanların aslında göründükleri gibi olmadıklarını, ne kadar zavallı, aciz durumlara düştüğünü görüyorsunuz. Özel anları, ilişkileri, arkadan konuşmaları ile aslında kısmen pornografik bir yapı kurulduğuna tanık oluyorsunuz. İnsanların çıplak olmasına gerek yok bunun için. Sürekli savaş, cinayet, intihar görüntüleri izlettiriyorlar. Hatta üst üste aynı görüntüyü salakmışız gibi defalarca izletiyorlar. İşte bunlar pornografi dediğim şeyler. Bunu da severek izleyen o kadar çok sayıda insan var ki. Ayrıca, bu oyun pornografik değil, politik.
- Oyun ekibi olarak en son provokasyonlar bitene dek oyunu sahnelemeyeceğinizi duyurdunuz.. Yala Ama Yutma’nın akıbeti ne olacak?
Emin olun bunu ben de bilmiyorum. Ekibin her türlü kararına saygılıyım. Onlar adına kaygılanıyorum ben. Bütün ekip adına. Çünkü sağlıklı, aklı selim ve temiz bir toplumda yaşamıyoruz. Benim, bu oyunda anlatmaya çalıştığım aslında tam da buydu işte. Her şeyiyle kanıtladılar.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu