Poyrazköy davasında 4 tahliye

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Erdoğan, Düzalan, Aksoy ve Ayabakan'ın üzerlerine atılı suç vasfının değişme ihtimali ve tutuklulukta geçirdikleri süre dikkate alınarak, oy birliğiyle tahliyelerine karar verildi.

Mahkeme heyeti, sanıkların üzerine atılı ''örgüt üyeliği'' suçunun CMK'nın 100/3. maddesinde sayılı suçlardan olduğunu ve kuvvetli suç şüphesi varlığını gösteren olguların devam ettiğini dikkate alarak, bu sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı uygulanmasına hükmetti. 

Duruşmadan

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, geçen yıl intihar eden Yarbay Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar'ın da izleyici olarak izlediği duruşmada bugün savunmasına devam eden Duman, evi ve iş yeri araması arasında 80 dakika fark olduğunu, evindeki aramanın başlamasından sonra eşinin telefonla arayarak kendisine haber verdiğini ve o sırada makam odasında bulunduğunu belirtti.

Makam odasında yapılan aramada ortaya çıkan ve delil olarak kullanılan CD'yi önceden haberi olduğu için imha edebileceğini aktaran Duman, söz konusu CD'nin makam odasına birileri tarafından konulduğunu iddia etti.

Duman, CD üzerindeki parmak izleri ve kimler tarafından konulduğunun tespit edilmesi, teknik inceleme için araştırma yapılması talebinde bulundu.

Aramalarda ele geçen ve iddianamede delil olarak gösterilen ergenekon davası sanıklarından Ergun Poyraz'a ait 2 kitabın her kitapçıda satılan kitaplar olduğunu ve bunun delil teşkil etmeyeceğini savunan Duman, ergenekon sanıklarından İlyas Çınar'da ele geçirilen CD'deki 'Tayfun Duman ekipten'' yazısından da haberinin olmadığını ifade etti.
Kurmay Albay Duman, ''İlyas Çınar'ı tanımıyorum. Neden böyle bir ifade verdi onu da bilmiyorum'' dedi.

Teğmenlerin evlerindeki aramada ele geçirildiği iddia edilen patlayıcıların üzerindeki, Eşref Uğur Yiğit ve Metin Ataç'a suikast yapılacağına dair notta ''Tayfun Duman'dan gelecek fizibilite çalışmalarına göre...'' ifadesinin de yer aldığını belirten Duman, bu notu kesinlikle kabul etmediğini söyledi.

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit'in bile kendisine yönelik suikast iddialarını kabul etmediğini hatırlatan Duman, kritik görevlerde bulunduğunu, bir üst rütbelinin ister asker, ister sivil olsun kendisine karşı eylem yapacak kişiyi görevde tutmayacağını savundu.

Sadece bu soruşturmalar nedeniyle değil, kritik görevlerde bulundukları için de düşmanları tarafından dinlenilebileceklerini ve bu nedenle telefonda kritik konuşmalar yapmadığını belirten Duman, ''Başarılarla dolu meslek hayatımı hukuksuz delillerle karartamayacaklar'' dedi. Duman, ayrıca beraatini istedi.
 

Emekli Albay Mert Yanık

Duruşmada savunması sorulan tutuksuz sanıklardan emekli Albay Mert Yanık da ''Sayın komutanım ve arkadaşlarım gibi devletimizin uygun gördüğü görevlerden sonra terör örgütü üyeliğiyle karşınızdayım'' dedi.

Yanık, fedakarlıkla görev yapan bir emekli subay olarak ihbar mailleriyle ilgili asılsız suçlamaları şiddetle kınadığını ve 33 yıllık meslek hayatının hiçbir döneminde hiçbir dernek veya örgüte üye olmadığını anlattı.

Polislerin aramalarda kendisine ait olmayan bir zarf bulduğunu ve zarfın kendisininmiş gibi delil olarak soruşturma dosyasına eklendiğini iddia eden Yanık, ''Bu süreç içinde öğrendim ki her şey delil olabilir. Ancak hukuka uygun olmalıdır ve burada görüyorum ki aleyhimize kullanılacak tek bir hukuki delil yoktur. Beni ve arkadaşlarımı yıpratmak için uğraşanlar başarılı olamayacaktır. Bize bunları yapanları vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum'' diye konuştu.