Rus yönetmen Putin yasaklısı
Vladimir Putin’in, kelimesi kelimesine tahmin edilen yanıtı, alaycı kahkahalarla karşılandı
İki gün önce ciddi bir sağlık sorunu yaşayan Terry Gilliam’ın (1940) kapanışta gösterilmesi tehlikeye düşen filmi “Don Kişot”un Fransız mahkemeleri tarafından özgür bırakıldığı haberi, çarşamba günü, Vladimir Putin’in festivale gönderdiği yazıyla eşzamanlı olarak açıklandı. Altın Palmiye adayı yasaklı iki yönetmenden ilki olan Kirill Serebrennikov’un(1969) pasaportunu cebine koyup Rusya’dan çıkamayacağını herkes çok iyi biliyordu. Yine de, festival yönetimi tarafından Fransız Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Putin’e iletilen davette, bir yolsuzluk iddiasıyla ev hapsinde tutulan Serebrennikov için özel izin istenmişti. Alınan yanıt Thierry Frémaux tarafından, kara mizahı rahat kullanan bir televizyon sunucusu tavrıyla, üç farklı filmin gösterimi öncesi izleyicilere duyuruldu. Her defasında alay ile öfke karışımı kahkahalarla karşılandı. “Size yardımcı olmak isterdim ama Rus adaleti bağımsızdır; mahkeme kararlarına karışamam...” diyordu Putin.
Ne kadar bildik bir yanıt!
Serebrennikov, 1980’lerin Sovyetler Birliği’ne götürüyor izleyicisini. Estetik yoğunluğu yüksek siyah/beyaz görüntüleri telaşsız bir hızla saptayan sevecen kamerası, rock müziğine gönül vermiş gençlerin yaşamına ortak ediyor bizleri. Brejnev döneminin sonlarında, Leningrad’ta rock besteleyen ve verdikleri konserleri dolduran hayranlarının gerçek öyküsü olan ‘‘Leto“ (Yaz), aynı zamanda o günlerin rejimi tarafından baskı altında tutulan bu ‘Batılı düşmanların müziği’ gerisindeki başkaldırı boyutunun, özgürlük arayışının izini de çok incelikli bir yaklaşımla sürüyor. Yer yer fantezilerle süslü dili, gerçekleri tüm çıplaklığıyla verirken, gerçeküstü öğeleri başarıyla kullanan mizanseni, yer yer beyaz fırça vuruşlarıyla müdahale ettiği görüntülere fantastik bir boyut katan şiirsel yaratıcılığıyla, ilk günlerin en güzel filmlerinden birini imzalamış Kirill Serebrennikov. Açıkça Putin karşıtı görünmese de, çok daha derinlikli bir muhalif sanatçı kimliğiyle, kendisine yöneltilen yolsuzlukla suçlanmasının temelde siyasi nitelikli olduğundan kimsenin kuşkusu yok... “Belirli Bir Bakış” bölümünün açılış filmi, Sergei Loznitsa (1964) imzalı “Donbass“, daha yakın bir geçmişe, Rusya’nın doğrudan taraf olduğu, ateşi daha küllenmemiş Ukrayna “iç savaşı” gerçeğine davet ediyor izleyicisini. Kiev’de doğup büyüyen, matematik okuduktan sonra Moskova’da sinema eğitimini tamamlayan Losnitza, çok daha acı gerçekleri, sıcak savaşın farklı yüzlerini alabildiğine hareketli kamerasıyla sahneye koyuyor. Doğu Ukrayna’nın bir bölgesi olan Donbass’taki savaşın barış arayışı diye nitelendiğini, doğrularla propaganda ürünü yalanların birbirine karıştırıldığını, koyu nefretin sevgi diye yutturulduğunu vurguluyor yönetmen ve ekliyor: “Filmim bir bölgenin, bir ülkenin, ya da bir rejimin hikâyesi değil; yalancı kimlikler ve yanlış doğrular içinde boğulan bir dünyanın öyküsü. Bu hepimizi ilgilendiren bir konu...”-
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke