"Rüşvet veririm" diyenler arttı

Ernst & Young 12. Küresel Yolsuzluk Anketi'ne göre; Türk katılımcıların yüzde 16'sı, iş kazanmak için rüşvet verilebileceği görüşünde. Bu oran iki yıl önce yüzde 4'tü.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 12.06.2012 - 12:46

Danışmanlık firmalarından Ernst & Young'ın "Daha Fazla Büyürken: Dürüstlük için bir yer" başlıklı ve dünyanın önde gelen şirketlerindeki üst düzey yöneticilerin katılımıyla yürütülen 2012 Küresel Yolsuzluk Anketi'nin sonuçları açıklandı. Ankete göre, iş kaybetmemek veya yeni iş almak için nakit rüşvet verebileceğini belirten yöneticilerin oranı 2010'da dünyada yüzde 9, Türkiye'de yüzde 4 iken, yeni anket sonuçlarına göre, dünyada yüzde 15'e, Türkiye'de yüzde 16'ya yükseldi. Araştırma kapsamında 43 ülkeden ve aralarında CFO'ların, hukuk, kurumsal uyum ve iç denetim bölümü başkanlarının yer aldığı bin 700'ün üzerinde yöneticinin usulsüzlük, yolsuzluk ve rüşvet konularında görüşlerine başvuruldu. Ayrıca bazı köklü ve güvenilir şirketlerdeki üst düzey yöneticiler ile bu bulguları paylaşmak ve riskleri azaltmak amacıyla kendi şirketlerinde neler yapıldığını öğrenmek için yüz yüze görüşmeler yapıldı.


Ciro artış hedefini yakalama baskısı ilke ve yasalara uygunluğu göz ardı ettirebiliyor

Ciro artış hedefini yakalama baskısıyla ilke ve yasalara uygunluğun göz ardı edilebildiğini belirten yönetici sayısında hem küresel sonuçlarda, hem Türkiye sonuçlarında artış gözlemlendi. Rekabet şartları iş etiğine aykırı davranış ve uygulamalar ile bozuldu. Ankete katılanların üçte birinden çoğu ülkelerinde yolsuzluğun yaygın olduğuna inanıyor. Ayrıca bu oran hızlı büyüyen ülkelerdeki yöneticiler arasında çok daha yüksek. (Brezilya yüzde -84, Endonezya yüzde -72, Türkiye yüzde -52). Mali tablolarda usulsüzlük birçok ülkede önemli bir risk unsuru olarak varlığını korudu. Öyle ki, Uzakdoğu'daki yöneticilerin yüzde 15'i mali performans hakkında yanlış bilgi vermenin savunulabileceği görüşünde.


Yönetim kurulları baskı altında

Düzenleyici kurumlar ve pay sahipleri tarafından bu eylemlerin önlenmesinden sorumlu tutulan yönetim kurulları ağır bir baskı altında. Öte yandan, üst düzey (C-suite) yöneticilerin yarısından çoğu Yönetim Kurulu'nun emniyet sübabı olarak görev yapabilmesi için işleri daha yakından takip etmesi gerektiğini düşünüyor. Bu oran Türkiye'de yüzde 80'e yakın çıktı. Yöneticiler dikkat çeken bazı mesajlar da verdi; şirket yönetiminin konuya sahip çıkmasına rağmen kusurlu davranışların cezalandırılmadığı ifade edildi. Yöneticilerin neredeyse yüzde 50'si, şirket yönetiminin rüşvet ve yolsuzluk karşıtı ilkelere bağlılığını açıklamasına rağmen, ihlal edenlerin cezalandırılmadığı görüşünde. Türkiye'de de, rüşvet ve yolsuzluk karşıtı ilkelerini ihlal edenlere gerekli cezanın verildiğini belirtenlerin oranı yüzde 54'de kaldı.


CFO'lar mercek altında

CFO'lar rüşvet, yolsuzluk ve usulsüzlük konularında Yönetim Kurulu'na rapor sunan en etki sahibi yöneticiler arasında yer aldı. Ancak yaklaşık 400 CFO ile yapılan görüşmeler sonucunda kaygı uyandıran bir azınlık grubun problemin parçası olabileceği ortaya çıktı. Görüşleri alınan CFO'ların yüzde 15'i iş almak için nakit rüşvet verebileceğini, yüzde 4'ü ise mali performans hakkında yanıltıcı bilgi sunabileceğini belirtti. Türkiye'de bu oranlar sırasıyla yüzde 16 ve yüzde 2 olarak gerçekleşti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler