Sağlıkta 'avuç içi' endişesi

Kamu hastaneleri ve özel hastanelere aldırılacak cihazın satış yetkisi tek firmaya verildi.

Sağlıkta 'avuç içi' endişesi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.12.2012 - 08:26

Sağlık harcamalarındaki usulsüzlükleri önlemek amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından özel ve kamu hastanelerine aldırılmak istenen “avuç içi damar okuma” cihazı, yeni bir usulsüzlük kapısı araladığı gerekçesiyle endişe yarattı. Cihazların satışının tek firmaya verilmesi ve istenilen özellikte olmaması nedeniyle tekel oluştuğunu vurgulayan sağlık yöneticileri, uygulamanın 15 Ocak’ta başlamadan önce SGK’nin gerekli önlemleri alması gerektiğini vurguluyor.

Sistem, temmuz ayında Konya’da başladı. Eylül ayına dek 20 kente yayılan sistem, kasım ayı itibarıyla 61 kente yükseldi. Yeni yılla birlikte sistemin ülkedeki özel ve kamu kurumlarına yayılması planlanırken, cihazın 2 bin 500 dolar olan fiyatı nedeniyle kuruluş temsilcileri sistemin yaygınlaşamayacağını kaydediyor.

Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Genel Başkanı Dr. Reşat Bahat, cihazın geliştirilmesini ve tek firmaya verilen satış hakkının diğer firmalara da sağlanmasını istediklerini söyledi. Bahat, konuyu SGK yetkilileriyle görüştüklerini belirterek, “Verilen rakamlar yüksek. Bu rakamlarla her hekimimize bu cihazı sağlayamayız. Sanıldığı gibi kurumlarımızın çok parası yok. Bu cihaz beklentilerimizi çözmüyor. Cihazlar, hasta gelmeden hastalıkları üzerine hangi işlemleri yapıldığını sistemde gösterecek. Böylece hastalarımızı takip etme ve doğru bilgiye ulaşma olanağı olacak. Ancak bu rakamlarla bunu yaygınlaştırmamız olanaksız. Bir cihazın maliyeti 2 bin 500 doları buluyor. Bir cihazla 100-150 hastaya işlem yapıyorsunuz. Bu hastaneler için 10-15 araca ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Biz ‘parmak damar izi’ sistemi de kullanılsın diyoruz. Böyle olursa rekabet oluşur ve fiyatlar düşer” dedi.

İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Mete Güzelant, küçük değişikliklerle büyük yalanların gizlenmek istendiğini belirterek, “Yurtdışında 700 dolara satılan ürünün, Türkiye’de 2 bin 500 dolar üzerinden ve bir firma tarafından satılması düşündürücüdür. Bu cihazın alımını Sosyal Güvenlik Kurumu istiyor, ödemesini de kurumun yapması gerekir. Güvenilirliğinin de sorgulanması gerekir” diye konuştu.

Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Beyazıt İlhan da, yurttaşların sosyal güvencesiz bırakıldığını, bu nedenle de birçok insanın başkasının kimliğiyle sağlık hizmeti almaya yöneldiğini belirterek, “Bu devleti yönetenler, sağlık hizmetini her geçen paralı hale getirmeye devam ediyor. Genel sağlık sigortasıyla birlikte insanlar borçlandırılıyor. Milyonlarca liraya bu cihaz alımı yapılacağına bu kaynak yurttaşlarımızın sağlığı için harcanabilir” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler