''Sarhoş kafayla sokaklarda darbe üretmeye çalışıyorlar"

Şamil Tayyar, partisinin Siyasi ve Hukuki İşler Başkanlığınca İzmir'de düzenlenen 10. Bölge Toplantısı'ndaki konuşmasında, gerçekleştirilecek her türlü eylemin meşru zeminde kalması gerektiğini söyledi.

Taksim'deki olaylarla ilgili birçok sanatçının, hesaplaşma ve intikam duygusuyla mesajlar attığını ifade eden Tayyar, şöyle konuştu: "Çok fazla dedikoduyu twitter'dan paylaşarak bir kampanya başlattılar. Bu kampanyayla, İstanbul'dan Türkiye'nin her tarafına yayılarak kaotik ortam oluşturmaya, buradan da 'Acaba Türk Silahlı Kuvvetleri'ne durumdan vazife çıkarma imkanı doğabilir mi?' diye baktılar. Türkiye, bunlara alışık. Darbe zemini oluşturmaya yönelik eylemdi, bir provaydı ama şükürler olsun ki sağduyulu Türk milleti, bu oyuna, tezgaha gelmedi."

Tayyar, iktidarları, seçim yoluyla milletin getirip götürebileceğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Ama siz sandıkta, milletin iradesiyle iktidar olmayı başaramıyorsanız, sokaklarda iktidar peşinde koşarsanız, geçmişte hüsrana uğradınız, bugün de uğrarsınız. Toplantıya gelirken baktım, Ankara Kızılay Meydanı kalabalıktı. Sabaha kadar barlarda içip ellerinde boş bira şişelerini taşıyanlar, bira şişeleriyle eylem yapıyorlardı. Aynı şekilde İstanbul'da da. Ayık kafayla seçim sandığını bulamayanlar, sarhoş kafayla sokaklarda darbe üretmeye çalışıyorlar."
 

"Türkiye, bir yığın derin oyunun sahnelenebileceği kritik evreye giriyor"

"Kürt meselesini, başörtüsü meselesini çözmeden, bu ayak bağlarından kurtulmadan Türkiye, asla büyük devlet olamaz, 2023 hedeflerine ulaşamaz" görüşünü dile getiren Tayyar, "darbeci taife"nin, yıllarca Türkiye'nin bütün hayallerini ve gelecek projeksiyonlarını yok ettiğini vurguladı.

Tayyar, şunları ifade etti: "Ne zaman ki onların kafasına biz vurmaya başladık, artık geleceği görmeye başladık. 2014'teki cumhurbaşkanlığı seçimi, Cumhuriyet tarihinin en önemli devrimlerinden birisidir. 2014 Ağustos ayındaki bu seçime kadar Türkiye, devlet büyüklerine, kanaat önderlerine, yazarlara, şairlere, yazarlara , toplum üzerinde nüfus kullanabilen önemli figürlere yönelik suikast planlarının olabileceği, bir yığın derin oyununu sahnelenebileceği kritik evreye giriyor. Reyhanlı saldırısı ve Taksim'de olup bitenleri, asla bu büyük plandan bağımsız düşünmeyin. Bu eylemlerin içerisine çevre sevgisiyle katılmış insanlar olabilirler, onların duygularını yürekten paylaşıyorum ancak provokatörlerin, o kitleleri harekete geçirenlerin hesabının ne kadar büyük olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Bu sadece iç dinamiklerle açıklanabilecek durum değil."
Şamil Tayyar, cumhurbaşkanı seçiminin bu kadar güçlü ve anlamlı kılanın, halkın oy kullanmasıyla birlikte, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilme ihtimali olduğunu belirterek, "Aday olup olmayacağını bilmiyorum ama gönlümden geçen, aday olması ve kazanmasıdır. Kazanırsa sayın Abdullah Gül son cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan ilk devlet başkanı olur" dedi.

Halkın tercihi ile yüzde 50'nin üzerinde oy almış cumhurbaşkanının, anayasal yetkilerini kullanacağı zaman fiilen icraatın başı olacağına dikkati çeken Tayyar, parlamenter sistemin iflas ettiğini, şimdiden yeni modelle ilgili anayasa değişikliğinin yapılması gerektiğini ifade etti.

Tayyar, şimdi olmasa bile seçimden sonra Başkanlık Modeli'nin Türkiye'nin gündemine mutlaka geleceğini sözlerine ekledi.

AKP Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Yasin Aktay da "Türk Dış Politikasında Yeni Dinamikler" konulu sunum gerçekleştirdi.