"Saros Körfezi de kirleniyor"

Trakya Doğal Kaynakları ve Enerji Derneği Başkanı Yüksek Mühendis Hüseyin Erkin, balık nesli yok olmak üzere olan Gala Gölü gibi, Saros Körfezi'nin de Ergene ve Meriç kirliliğinden nasibini almaya başladığını söyledi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 12.10.2009 - 09:48

Trakya Doğal Kaynakları ve Enerji Derneği Başkanı Yüksek Mühendis Hüseyin Erkin, yaptığı açıklamada, son yıllarda tarım arazilerinde birim alandan daha fazla ürün alabilmek için daha fazla gübre, su ve kimyasal ilaç kullanıldığını belirterek, şunları söyledi:
''Hollanda gibi ülkeler, bozdukları ekolojik dengeyi sağlamak için bırakın suni gübreyi hayvan gübresini bile devletin kontrolünde kullandırmaktadır. Özellikle üretilen hibrid tohumlar her yıl yenilendiğinden toprak bu tohuma göre bağışıklık kazanmaya zorlanarak oluşacak zararlı organizmalara karşı ilaçlanmakta ve toprakta toksik özellik artmaktadır. Çeyrek yüzyılda kirlenen toprak ve su, binlerce yıl kendini yenileyemez hale getirilmektedir. Maalesef son 30 yıldan beri yurt dışından ülkemize gelen hibrid tohumlar yanında koruyucu ilaçlar da pazarlanarak milyonlarca dövizimiz dışarı gitmiş, topraklarımız ve suyumuz da aşırı kirlenmiştir.''

 

"Trakya'da gübre kullanımı normalin 2 katı"

Trakya Doğal Kaynakları ve Enerji Derneği Başkanı Erkin, Trakya'da dekar başına gübre kullanımının normalin iki katı olduğunu savundu.

Özellikle başta Edirne'nin İpsala ilçesindeki çeltik alanları olmak üzere, uzun yıllar çeltik ekilen alanlarda aşırı tuzlanma ile toprak yorgunluğu ve kirliliği oluşmaya başladığını ifade eden Erkin, ''Kullanılan azotlu gübreler, yeraltı sularında nitrat kirliliğinin artmasına neden olmuştur'' dedi.

Yasal zorunluluk getirildiği halde halen Edirne ve ilçelerinde kanalizasyon atıklarının arıtma tesisleri yapılamadığı için nehir ve derelere verildiğine dikkati çeken Erkin, şöyle devam etti:
''Çöpler vahşi depolama yöntemleriyle yerleşim yerlerini tehdit eder hale gelmiştir. Eski yıllarda planlanmış off-stream (pompajla doldurulan) barajlar, Meriç Nehri'nden pompalanacak su ile doldurulacak şekilde planlanmıştır.
Ergene Nehri de Meriç Nehri'ne karışarak aktığından dolayı, Sultanköy, Altınyazı ve Yeni Karpuzlu barajları zaman zaman bu kirli su ile doldurulmak zorunda kalınmaktadır. Kesinlikle kullanılamaz durumdaki Ergene Nehri'nin suyu ile birçok çiftçi arazisini sulamak zorunda kalmaktadır. En son inşaatı tamamlanan Kurtbey Göleti, Ergene Nehri'nden pompajla doldurulacak bir gölettir.''

 

"Fabrikalar arıtma tesislerini yapana kadar kapatılmamalı"

Ergene Nehri'nde kirliliğe neden olan unsurların ortadan kaldırılması gerektiğini kaydeden Hüseyin Erkin, ''Ergene Nehri'nde kirliliğe neden olan fabrikalar arıtma tesislerini yapana kadar kapatılmalı ve acilen Babaeski–Lüleburgaz arasında uygun bir alana atık su barajı planlanıp bunun deşarjı arıtılarak, yatağına verilmelidir'' diye konuştu.

Erkin, Kuzey Trakya'da, Karadeniz'e akan dere ve nehirlerin bir bölümünün İstanbul'a içme suyu olarak alındığını belirterek, şöyle devam etti:
''Trakya için halen en temiz ve kolay taşınabilecek içme su kaynakları olan bu suların alınmasına izin verilmemelidir. Çok yakın bir gelecekte İstanbul endüstrisinin Trakya'ya taşınmasıyla üç kat artacak nüfusun içme suyu sıkıntısı çekeceği unutulmamalıdır. Daha da önemlisi, kurulacak sanayi tesisleri, mutlaka çevreyi kirletmeyecek şekilde arıtma tesislerini kurmaları konusunda çok sıkı denetlenmelidir. Aksi halde yaşadığımız Ergene Nehri örneği, geri kalan doğal kaynaklarımızın da yok olmasına sebep olacaktır.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler