'Savcılık makamları, fantazi makamları oldu'

DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada Süleyman Demirel ile Mahmut Yıldırım ilişkisine yönelik basında yer alan haberlere dikkat çekerek 1 ay önce Kurtlar Vadisi dizisi ile başlayan ve devamında savcılıklara yapılan ihbarlarla devam eden sürecin, fantezi ve film etkisinde kalma durumu olduğunu savundu. Özaçıkgöz, "Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığını yapmış bir kişi veya akrabası hakkında 'evinin havuzunda birini boğdurduğu ve evinin bahçesine gömdürdüğü' iddiasını ortaya atan kişinin ruh sağlığı kesinlikle bozuktur. Kontrol etmeye bile gerek yoktur" dedi.

Özaçıkgöz açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "İnsanlarımız film ile gerçek arasındaki farkı anlayamaz hale mi geldi? Kurtlar Vadisi fantastik bir filmdir ama film olarak kalmalıdır. Son bir iki yıldır, Kurtlar Vadisi'nin konusu ile gerçek hayat birbirine karıştırılır hale gelmiştir. Kurtlar Vadisi filminin gerçek hayattan esinlenmesi ve gerçek hayattaki olayların filme konu edilmesi normaldir ama bunun tersi olarak Kurtlar Vadisi'ndeki olayların gerçek hayata konu edilmesi komiktir. Akıl sağlığı yerinde olmadığı ortada olan bazı 'Gizli tanık' sıfatlı kişilerin bu iddiaları, savcılık makamlarını fantezi makamı haline çeviriyor. Sayın Demirel, Cumhurbaşkanlığı görevi bittikten sonra Güniz Sokak'taki evinde haftanın 2-3 günü halkla ve siyasetçilerle sohbetler yapmaktadır. Buraya gelenler ister siyasetçi, ister memur, ister düz vatandaş olsun kapıdan çevrilmez. Sadece şüpheli görülen kişinin üzeri aranır. Geçmişe dönük sicil araştırması yapılmaz. Sayın Demirel'in resmi bir görevi olmadığı için bu geçmişe dönük sicil araştırması yapılması da fiilen mümkün değildir."
 

'Seçim dönemi bu iddialar artacak'

DYP Genel Başkanı Özaçıkgöz, burada ortaya atılan fantastik iddiaların, ciddi medyada yer almasa cevap verilmeye bile değer olmadığına dikkat çekerek "Ama en büyük tirajlı gazeteler bile bu fantastik iddiayı manşetlerine taşımışlardır" dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağı 2014 yılına doğru bu iddiaların artacağını da savunan Özaçıkgöz "Cumhurbaşkanlığı seçiminin 1. Turunda seçim neticelenmeyip 2. Tura kalması durumunda CHP'nin, sayın Demirel'i Cumhurbaşkanı adayı göstermesi ve diğer ufak partilerin de bunu desteklemesi kuvvetle muhtemeldir. Bunu engellemek için şimdiden sistematik karalama kampanyalarına başlanmıştır. Bu tip kampanyaların olması siyasetin doğasında vardır ama 'birini boğdurarak evin bahçesine gömdürme' iddiaları, filmle gerçek arasına sıkışan bazı vatandaşları istismar etmek ve savcılık makamının ciddiyetini rencide etmekle eşdeğerdir" diye konuştu.