Serter: AKP'nin yan kuruluşu

Nur Serter, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması ve 4 4 4 olarak uygulanmasını öngören yasanın iptali istemiyle yaptıkları başvurunun reddedilmesi ve Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararını değerlendirdi. Anayasa Mahkemesi üyelerinin oy birliğiyle karar almadığını, 8 üyenin farklı maddelerde muhalefet şerhi koyduğunu ifade eden Serter, bunların içeriklerinde gerekçeli kararın yanlışlarının net şekilde ortaya çıktığını söyledi.

Kararın son derece zayıf gerekçelere dayandırıldığını, sebep-sonuç ilişkisinin kurulmadığını, siyasi bir metinle karşı karşıya kaldıklarını savunan Serter, ''Yapılan derelendirmeler hukuki olmaktan çok siyasi değerlendirme olma özelliğini taşımaktadır. Gerekçeli kararı okuduğumda, Başbakan konuşuyor zannettim'' şeklinde konuştu.

Kararda laiklik tartışmaları açıldığını, televizyon ekranlarında tartışılan ''katı, esnek laiklik anlayışı'' gibi konularda yorum yapıldığını, bunların CHP iddialarına yanıt olmadığını ileri süren Serter, şöyle konuştu: ''Çok sayıda Anayasa Mahkemesi üyesi Fatih Projesi ile ilgili düzenlemenin, Anayasaya aykırı olduğu konusunda muhalefet şerhi vermiş ama mahkeme uygulamayı kamu yararına uygun görmüştür. Bunun nedenini anlamak mümkün değildir. Kur'an-ı Kerim ve Peygamberimizin Hayatı dersi ile bir dinin peygamberi ve kutsal kitabı ile devlet arasında açık bir ilişki kurulmakta, aidiyet ifade edilmektedir. Anayasa Mahkemesi, 'birey laik olmaz, devlet laik olur' diyor. Bunun, bu derslerle ne alakası var? Burada konu olan; bireyin dersi seçip seçmemesi değil, devletin okullarında bu ad altında derslerin konulmuş olması ve bu derslerin yasa metnine girmiş olmasıdır. Çok açık şekilde laikliğe aykırılık içeren bu uygulamaya Anayasa Mahkemesi, bunların seçmeli olduğunu, laiklikle bağlantısı olmadığını söylüyor. Sadece tek bir din, inanç grubuna ait dersi oraya seçmeli de zorunlu da koysanız, başka dinlerin, mezheplerin ve inançların dışında kalması nedeniyle devlet ile din arasında aidiyet bağlı kurmuş olursunuz. Bu dersleri koymanın, 'devletin dini İslam'dır' demekten hiçbir farkı yoktur. Anayasa Mahkemesi, bu kararı verirken o dinin mensuplarının kutsallarına olan saygıyı ifade ettiğini söylüyor. Başka dinin kutsalları yok mu, onlara saygı gerekmez mi?''

Serter, ''Anayasa Mahkemesi'nin artık siyasallaştığını ve AKP'nin yan kuruluşu haline geldiğini'' ileri sürerek, en temel ve en hassas konularda bile siyasi yöntemlerle gerekçeli karar yayınlamasının Türkiye adına üzüntü verici olduğunu söyledi. Serter, ''Anayasa Mahkemesi'ne güvenin kalmaması, Türk hukuk sistemi adına üzüntü vericidir. Anayasa Mahkemesi'nin ret kararı vermesi ve gerekçeli kararına şaşırmadık. Çünkü bunları artık bekliyoruz. AKP geçen süreç içinde Cumhuriyet'in değerleriyle olan kavgasını artık takiyyeye bile gerek kalmaksızın çok açık biçimde ortaya koymaktadır. Başbakan son derece pervasızdır, cüretkardır, Cumhuriyet'in kazanımlarına son vermenin heyecanı ve şehvetine kapılmıştır, Cumhuriyetle olan kavgasını açıklıkla ortaya koymuştur'' görüşünü ifade etti.