Sessiz katil (16.05.2014)
Yüksek tansiyondan doğru beslenmeyle kurtulmak mümkün.
Türkiye’de her dört ölümden biri, çoğu zaman belirti vermediğinden sessiz katil olarak adlandırılan yüksek tansiyondan (hipertansiyon) kaynaklanıyor. 18 yaş üstü üç kişiden biri, 45 yaş üstü iki kişiden biri yüksek tansiyon hastası, bunların yarısı hastalığının farkında bile değil. Uzmanlar, doğru beslenme ile yüksek tansiyon hastalığının önüne geçilebileceğini belirterek, “Sigara kullanılmamalı, fazla tuz içeren özellikle hazır gıdalardan uzak durulmalı, alkol ve şekerli gıda alımı azaltılmalı veya bırakılmalı, egzersiz yapılmalı, özetle sağlıklı ve dengeli beslenilmeli” dediler
17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü nedeniyle açıklama yapan İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Sağlıklı Yaşam Merkezi Direktörü Dr. Özgür Şamilgil, birçok kişide tansiyonun yavaş yavaş yükseldiğini, bu nedenle çok fazla şikâyete neden olmadığını ve fark edilmediğini söyledi.
Şamilgil, “Tansiyon yaşla birlikte daha fazla yükseldiğinden, egzersiz yapmayan, çok sık sinirlenen, fazla kilolu olan, sigara kullanan, kolesterol ve şeker sorunu olan, anne baba ve kardeşlerinde yüksek tansiyon olan erişkinlerin, en azından 3 ayda bir tansiyonunu ölçtürmesi gerekiyor” dedi. Beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerinin ilaç tedavisinden önce mutlaka denenmesi gerektiğini vurgulayan Şamilgil, yapılması gerekenleri özetle şöyle sıraladı:
- İlk aşamada, sigaranın tamamen kesilmesi, fazla tuz içeren özellikle hazır gıdaların yenmemesi, alkol ve şekerli gıda alımının azaltılması veya bırakılması önemli.
- Haftada 5 gün 45 dakika kadar inişli çıkışlı hızlı yürüyüş veya hafif koşu, hafif-orta düzeyde tansiyonu olanlarda belirgin düşme sağlıyor.
- Kilo almanın tansiyonu artıcı ve vermenin de en az 1-2 rakam düşürücü etkisi olduğu biliniyor. İdeal kiloya inmek veya mevcut kilonun yüzde 10 kadar düşürülmesi tansiyonun ilaçsız düzelmesini veya en azından alınan ilaçlardan birinin kesilmesi üzerinde etkili.
- Un, patates, pirinç, şeker ve fazla tuz içeren besinler en aza indirilmeli.
- Margarin yerine soğuk sızma zeytinyağı kullanılmalı.
- Kalsiyum eksikliğine engel olmak için günde 250 gr kadar ev yoğurdu, kefir tüketilmeli.
- Haftada 3 gün, kızartma olmamak şartıyla her sefer 250 gr kadar yağlı balık yenilmeli. Magnezyum alımını artırmak için günde 5 porsiyon koyu yeşil yapraklı taze sebze tüketilmeli.
- Çok şekerli meyveler yenilmemeli, meyve suyu içilmemeli, az şekerli olmak kaydıyla nar, elma, armut, portakal, greyfurt, limon, muz, kavun, karpuz, avokado, tercih edilmeli.
- Günde toplam 60 gram kadar kavrulmamış kabak çekirdeği, tuzsuz yerfıstığı, badem, ceviz, fındık, çekirdekli kuru üzüm tüketilmeli.
- E vitamini ve diğer antioksidanlardan zengin besinler; zeytin yaprağı, kimyon, karabiber, kişniş, hardal, tarçın, ısırgan, zerdeçal, kırmızıbiber, zencefil, nane, susam, çörekotu, üzüm çekirdeği, meyankökü, biberiye, keten tohumu, dereotu, sarmısak, soğan, maydanoz tercih edilmeli.
- Kan D vitamini düzeyi ideal düzeyde tutulacak şekilde domates gibi yanmadan sağlıklı güneşlenilmeli veya doktora danışılarak kışın D vitamini alınmalı.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu