Sinsi hastalık: MS
Multipl skleroz (MS) hastalığını basitçe, merkezi sinir sistemine sınırlı olan ve merkezi sinir sisteminin birden fazla bölgesini farklı zamanlarda etkileyen iltihabi hastalık olarak tanımlamak mümkün.
Sinir sistemindeki başlıca hasar sinir telciğinin çevresini sarıp koruyucu ve iletici rol oynayan miyelin tabakasına yönelik olduğu için MS hastalığı miyelini bozan hastalıklar adı verilen bir grup hastalık içerisinde yer alıyor. Prof. Dr. Gülşen Akman Demir MS ile ilgili şu bilgileri verdi:
Nasil teşhis ediliyor?
Hastalarda MS tanısı başlıca iki şekilde araştırılmaktadır. Bunlardan ilki ve daha sık görüleni, hastanın nörolojik bir olay geçirmesi sonucunda doktora başvurması ve MS bulgusu olabilecek bu yakınmaların nedeninin araştırılmaya başlamasıdır. Hastalarımızda MS tanısını araştırmaya yönlendiren ikinci durum ise baş ağrısı veya boyun ağrısı gibi MS ile ilgisiz bazı yakınmalar nedeni ile veya sadece “kontrol” ya da “check-up” amaçlı MR çekilmesi ve burada görülen tesadüfi MR bulgularının MS hastalığını akla getirmesidir. Pek çok kişi bu iki nedenden dolayı MS açısından araştırılmakta, ancak bunların bir kısmında MS tanısı doğrulanmakta, diğerlerinde ise ya dışlanmakta ya da kesinleşmemiş bir olasılık olarak bir süre daha var olabilmektedir.
Tek gözde ani görme kaybı, uyuşma, bir ayağın sürtmesi
Özellikle MS’i akla getiren bulgular arasında tek gözde ani gelişen, bazen ağrılı olabilen görme kaybı; baş dönmesi-dengesizlik; vücudun herhangi bir bölgesinde uyuşma; yürürken bir ayakta sürtme gibi olaylar sayılabilir. Tabii bu sayılan yakınmalara neden olabilecek MS dışında bir çok başka hastalık olabileceğini de unutmamak gerekir. Buna karşın MS seyrinde pek sık görülmeyen bulgular da vardır. Bunlar arasında çok ani gelişen tek taraflı kol-bacak felci epileptik nöbetler, koma gibi uyanıklık bozuklukları, bir tür konuşma bozukluğu sayılabilir. Böyle bulgularla başvuran hastalarda öncelikle diğer tanı olasılıklarının araştırılması yerinde olmaktadır. Benzer şekilde, MS beyin ve omurilik dışında başka vücut sistemlerini etkilemeyen bir hastalık olduğundan dolayı, sinir sistemi dışındaki organlarda herhangi bir hastalık bulgusu olanlarda da MS tanısına kuşku ile yaklaşılmasında ve öncelikle diğer olasılıkların dışlanmasında yarar vardır.
MS de MR görüntülemenin önemi
Burada hatırlatılması gereken önemli bir nokta, MS tanısı veya takibi için yapılan MR incelemelerinde tıbben bir sakınca bulunmadığı durumlarda mutlaka kontrast madde verilmesi (ilaçlı MR) gerekliliğidir. Kontrast madde ile boyanan lezyonların varlığı o lezyonun aktif olduğunu yani iltihabi hücrelerden yoğun olduğunu ve son iki ay içinde ortaya çıkmış olduğunu bize söyleyerek hastalığın aktivitesi hakkında çok önemli bilgiler verir.
Pek çok hastada omurilik MR incelemeleri de bize çok önemli bilgiler vermektedir. Sıklıkla incelenen bölge boyun olmakla beraber, gerekli durumlarda sırt incelemesi de yapılmaktadır. Özellikle 40-50 yaş üzeri hastalarda beyin MR incelemesinde görülebilen ak madde lezyonlarının “masum” veya damar hastalığı gibi başka nedenlere bağlı lezyonlar olma olasılığı nedeniyle bu yaş grubunda mutlaka omurilik incelemeleri yapılmalıdır. Omurilikte görülen plakların migren veya yaşa bağlı damarsal nedenlerle ilişkisi yoktur; bu nedenle MS lehine alınabilirler.
MS’te görülen omurilik lezyonlarının da ayırt ettirici özellikleri tanımlanmıştır. Bunlar genellikle omurilikte uzamına yerleşmiş olan, 1-1.5 cm uzunluğu aşmayan oval görünümlü ve omuriliğin enine kesitinin tamamını kaplamayan lezyonlardır. Lezyon uzunluğunun üç omur uzunluğunu aşması halinde MS dışı bir demiyelinizan hastalık olan transvers miyelit veya nöromiyelitis optika (Devic hastalığı) gibi olasılıklar akla gelir. Bazı tedavi seçenekleri MS ile benzerlik gösterse de bu grup hastanın ayrı bir inceleme ve tedavi planı ile ele alınmasını tercih etmekteyiz.
MS tanısında beyin omurilik sıvısı
Pek çok hastamıza MS tanı araştırmaları sırasında belinden su alınması gerektiği söylenmiştir. Bunun başlıca iki amacı vardır. Birincisi MS tanısının doğrulanması, ikincisi diğer tanı olasılıklarının dışlanmasıdır. incelemesi bize beynimizin kimyasal durumu hakkında çok değerli bilgiler sunar. Özellikle aktif bir iltihabi süreç varlığı ve bunun şiddetini ortaya koyabilir. Bu iltihabi sürecin çok yoğun ve şiddetli olması MS dışındaki bazı hastalıkların araştırılması gerektiğini gösterir.
MS’i diğer hastalıklardan nasıl ayıracağız?
Nöroloji kitaplarına baktığımız zaman, hemen bütün nörolojik hastalıkların ayırıcı tanısında MS’in bulunduğunu görürüz. Bu nedenle MS bütün nörolojik hastalıklarla karıştırılması mümkün olabilen bir durumdur. Bunun yanı sıra iki MS’linin asla birbirinin aynı olmadığı gerçeği de akılda tutulduğunda MS tanısının yaratabildiği zorluklar biraz olsun anlaşılabilir. Bunlardan dolayı, hemen her hastada rutin olarak yaptırdığımız bazı tetkiklerin yanı sıra bazı özel durumlarda anjiyografi hatta beyin biyopsisi bile yapılması gerekli olabilmektedir. En doğru olan MS tanısının bu konuda özelleşmiş bir merkezde bu konunun uzmanı hekimlerce doğrulanmasıdır.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Ahmet Özer soruşturmasında yeni gözaltılar