Sıra çocuklara mı geldi?
Gezi Direnişi'ne katılan çocukların polis ifadesine zorlandığı, TC Kimlik numaralarının alındığı ortaya çıktı.
Gezi Direnişi’ne katılan yurttaşları bastırmak için başvurulan yöntemlerde ciddi hukuk ihlalleri yaşanıyor. Direnişin başladığı ilk hafta, Ankara Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’nden Ankara’daki hastanelere gönderilen formda, “biber gazı, yanık, travma” gibi şikayetlerle sağlık kuruşlarına başvuran yaralıların isimleriyle birlikte “ayrı bir forma kaydedilmesi” istenmişti. Bu durum, direnişe katılanların fişlendiği gerekçesiyle kamuoyunun tepkisine neden olmuştu. Bunun üzerine tartışmalı bir uygulama daha hayata geçti. Direnişe katılan 18 yaş altı çocuk sayısının giderek artması üzerine, hukuka aykırı yöntemlere başvuruluyor.
Türkiye genelinde direnişe katılan tüm yurttaşlar arasında gözaltına alınan çocukların da polis tarafından ifade vermeye zorlandığı iddia ediliyor. Gündem Çocuk Derneği’nden Mehmet Onur Yılmaz, “yasalara göre 18 yaş altı çocukların polis tarafından ifadelerinin alınmadan serbest bırakılması gerekiyor. Çünkü ifade alma yetkisi savcıda. Ama buna rağmen ifadesi alınmaya çalışılan çocuklar oldu. Ancak bu ifadeler hukuki olarak geçersiz. Zaten savcı da sonrasında 18 yaş altını tamamen serbest bıraktı. Ama tabii bu süreçte bu çocukların kayıtları tutuldu. Resmi bir geçerliliği olmamasına rağmen bu çocukların kimlik bilgileri istendi” diye konuştu.
Yılmaz, yetişkinler arasında da, sürecin başından itibaren hukuka aykırı bir şekilde gözaltına alınanların fotoğraflarının çekildiğini, son derece keyfi uygulamalarla kişilerin cep telefonlarına ve dijital aygıtlarına el konduğunu söyledi.
Adalet Bakanlığı’ndan ilginç istek
Adalet Bakanlığı’nın Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün de, 07.06.2013/2409/36004 tarih ve sayılı yazısı ile tüm savcılıklardan, 18 yaş altındakiler de dahil olmak üzere Gezi Parkı eylemlerine katılıp gözaltına alınanların T.C. kimlik numaralarını istediği ortaya çıktı. Bu durum, aileleriyle birlikte Gezi Direnişi’ne katılan çocukların da fişlendiğini gösteriyor. Oysa, 18 yaş altındaki çocukların kişisel bilgilerinin kayıt altına alınması ve arşivlenmesi, başta Anayasa olmak üzere; Çocuk Koruma Kanunu, Adli Sicil Kanunu ve Türkiye’nin de taraf olduğu BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu