Soğur Cehennem Bile!

Soğur Cehennem Bile!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.06.2011 - 06:17

“…Ben derim ki:/Ömrüm, ömrüm/Mumlar neden eriyip sönerler de,/Tersine doğru yanmazlar/Uzayarak yeniden?/Ve insan doğmak ister mi/Bir daha, ölmek için!..”

İzmir Bergama doğumlu, yaşamının ilkgençlik dönemine kadar İzmir’de yaşayan Metin Altıok’un “Bir Gün Ölürüm” adlı şiirinin bu dizeleri hayatlarımızı bir mermer gibi koyar önümüze ve yontmamızı ister.

Şimdi soralım kendimize: Hayatımızı yonttuğumuzda neler kalıyor geriye?

Kalanları cevaplandırdıysak bir de kalmayanları cevaplandıralım.

Benim cevabımda yaz mevsiminin en yalnız ayı var; temmuz.

Temmuz en yalnız ay çünkü bir boşluk olarak kalacak hayatımızda.

Kapanmayacak bir çukur açılmıştır ruhumuzda. Terk edilmiş, dışlanmıştır.

Tüm bunlara rağmen temmuzun yalnızlığı farklıdır.

Neden mi?

Altıok’un dizelerine kulak verdiğimizde görürüz bu farklılığı:

“…Beyaz mürekkeple yazdım/Bu şiiri karanlığın üstüne…”

Temmuzun yalnızlığı umutsuz değildir. Değersiz hiç değil. Asla güvensiz olmamıştır. Anlamsızlıksa uzak bir duygudur ona. Haksızlığa ve zulme karşı buluşan ve buluşmayı düşünmeye, yaratıcılığa, şenliğe dönüştüren, hayatı hep anlamlı kılacaktır.

En genci 12 yaşında, yine en genci 66 yaşında 37 insanımızın yakıldığı Sivas katliamı üzerinden on sekiz yıl geçti.

On sekiz yıl geçti de bu katliam rüştünü ispat edebildi mi?

Katliamlar reşit olmaz. Olsa olsa müebbet bir sürgünü yaşar kendini yakan alevinde; cehenneminde...


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler