‘Soma'nın hesabı sorulacak’

Manisa’nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014’te 301 madencinin yaşamını yitirmesinin ardından “Cumhuriyet tarihinin en büyük maden faciası” olarak kayıtlara geçti. Madenciler için bugün anma töreni düzenlendi. Kaldıraç, Türkiye İşçi Partisi(TİP) ve HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu’nun da katılımıyla gerçekleşen anmada, “Soma'nın hesabı sorulacak”, “Somayı unutma, unutturma”, “Katillerden hesabı emekçiler soracak” diye sloganlar atıldı. Anmada, “Üzütümüz öfkemizin tohumudur”, “İşçiler ölüyor sermaye büyüyor” dövizleri taşındı.

Katledilen bütün işçi sınıfı için saygı duruşunun ardından konuşan HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, “Soma bu iktidarın işçi sınıfına bakış açısının özüdür.  Bu bir işçi katliamıdır. Bu iktidar işçi ve emekçilere açlık dışında başka bir seçenek bırakmıyor. Dün Soma’da Ermenek’te ölümü dayatanlar, halen bile işçi sınıfına ölümü dayatmaya devam ediyor. 6 yıldır adalet aranıyor. Biz bu düzenin adaletini kadın katillerinin aklandığı günde gördük. Çocukları tecavüz eden Ensar Vakfında da gördük ve şimdi de Soma’da da görmeye devam ediyoruz. Bütün bunlar sorunumuzun bir tane olduğunu gösteriyor. Biz diyoruz ki işçi sınıfı kazanacak sosyallizm kazanacak. Soma’da katledilen işçilierin hesabını halk ve işçi sınıfı omuz omuza soracak” ifadelerini kullandı.

‘SOMA'DAN BUGÜNE 38 SOMA DAHA YAŞANDI’

“Sizin 'normaliniz' Soma'dır” yazılı pankartın önünde basın açıklamasını okuyan Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı, “Aradan 6 yıl geçti. Gerekli önlemleri almadığı için ölümleri hazırlayan patronlarda, denetleme görevini yerine getirmediği için yolu açan iktidarda göstermelik soruşturmalar ve cezalar dışında bir şey almadı. 301 Canımız katledildi ama sorumluları adeta ödüllendirildi. Yaşanan toplu cinayet 'fıtrat' diye zihinlere takıldı. Sorulmayan hesabımız geçen 6 yıl boyunca yüzlerce canımıza mal oldu. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre Soma'dan bu yana çeşitli iş kollarında gerçekleşen iş cinayetlerinde 11 bin 400 işçi yaşamını yitirdi. Yani Soma'dan bugüne 38 Soma daha yaşandı. Patronların kasası ve kendi koltukları için dün 301 canımızı ölüme göndermeyi fıtrat olarak kabul etmemizi isteyenler, bu gün çevirdikleri o çarkların arasında kaybolan işçi ölümlerini normalleşme olarak kabul etmemizi istiyor. Bu adaletsizliğin hesabı sorulmadıkça, bu adaletsizliğin kaynağı olan sermaye düzeni değişmedikçe yaralarımız kanamaya, acılarımıza yenileri eklenmeye devam edecektir” diye konuştu.