"Suçlular dışarıda geziyor, suçsuzlar yandı"
Adana Aladağ'da, Süleymancılar tarikatına bağlı bir öğrenci yurdunda 2 yıl önce çıkan yangında hayatını kaybeden öğrencilerin aileleri Meclise gelerek, "adalet" istedi.
<haber-dikey:1154868>
Ellerinde çocuklarının isimleriyle Meclise gelen aileler, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ile gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Özkoç, yangında hayatını kaybeden 5. sınıf öğrencisi Cennet Karataş'ın tuttuğu günlüğünden küçük bir bölüm okudu.
Karataş'ın, 29 Kasım 2016'da, "kendisi gibi pırıl pırıl 11 arkadaşıyla Süleymancıların yaptığı kaçak yurtta, yanarak hayatını kaybettiğini" belirten Özkoç, aradan 2 yıl geçtiğini, artık Cennet ve onunla birlikte yanan çocukların hayatta olmadığını söyledi.
Sorumluların ellerini kollarını sallayarak dolaştığını, ölen çocukların anne ve babalarının o günden sonra her gün yandığını ifade eden Özkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uyanık kaldıkları, uyudukları her an yanıyorlar, rüyalarında yanıyorlar. Onlar şimdi Sosyal Haklar Derneğinin, o günden beri onları bırakmayarak yanlarında olan avukatlarıyla beraber, hiç olmazsa başka çocuklar yanmasın, hiç olmazsa başka acılar yaşanmasın diye hayatlarını sürdürüyor. Adalet Bakan Yardımcısı ile görüşecekler.
Bizim yanan bu çocuklarımızla ilgili hiç mi sorumluluğumuz yok? Biz de onlar için yeteri kadar muhalefet edemediğimiz, çocuklarımızı yeterince koruyamadığımız için onların, toplumumuzun, milletimizin önünde onlardan özür diliyorum. Bu ülke vatandaşları, daha iyisini hak ediyorlar. Böyle babaları ve ağlayan anneleri değil."
Daha sonra aileler söz aldı. Konuşmakta zorluk çeken anne ve babalar, adalet isteğini dile getirdi.
Sümeyye Yetim'in babası Ahmet Yetim, "İki yıldan beri hiçbir karara varamadık. Tek istediğim adalet. Geride kalan dostların çocuklarının başına böyle bir iş gelmesin." dedi.
Cennet Karataş'ın annesi Nazmiye Karataş da duygularını, "Çaresizlikten çocuğumu o yurda verdik. Sonuna kadar şikayetçiyiz. Hiç 'bunun üzerini kapatırız' demesinler. Bizim ciğerimiz halen yanıyor. Acımız dinmedi. Suçlular dışarıda geziyor, suçsuzlar yandı." diye dile getirdi.
Sevim Köylü'nün babası Ali Köylü de devletten, sorumluların cezasını çekmesini sağlamasını, adaletin yerini bulmasını istedi.
Sosyal Haklar Derneğinden avukat Can Atalay, şunları söyledi:
"Bu gördüğünüz hal, yoksulluğun istismarıdır. Eğitim kamusal olmalıdır, eşit olmalıdır, eğitim herkes için hak olmalıdır. Aladağ davası, göz göre göre ölüme gönderilen 11 çocuk, 12 insanın davası. Aradan 1,5 yıl dahi geçmeden tüm sanıklar tutuksuz. Sanık olması gerekenlerin önemli bölümüyle ilgili hiçbir şey yok. Kabul edilemez.
Orası kaçak bir yurt. En üst katıyla ilgili hiçbir kayıt yok. Yangın merdivenleri kilitli. Bütün kapılar PVC. Elektrik kaçağı olduğu daha önceden biliniyor. Bu çocuklar orada bulaşık yıkamak zorunda bırakılıyor, sudan ellerini elektrik çarptığını anlatıyorlar. Çocuklar göz göre ölüme gönderiliyor. Bunu kamuoyunun vicdanına bırakmıyoruz. Bu insanlar adalete aç, adalet istiyoruz."
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu