Şükran Soner: Balbay, her bedeli ödedi

Tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun (GÖP) düzenlediği "Tanıklık Günleri"nde, Cumhuriyet gazetesi yazarı Şükran Soner, Ergenekon davasında yargılanan gazetemiz yazarı CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'a tanıklık etti.

Yayınlanma: 06.06.2012 - 17:26
Abone Ol google-news

Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda dün bir araya gelen gazeteciler ve tutuklu yakınları, Mustafa Balbay, Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Çağdaş Kaplan, Yürüyüş dergisi muhabiri Naciye Yavuz, Özgür Halk Dergisi Yazı İşleri Müdürü Ömer Faruk Çalışkan ile Heviya Jine’nin editörü Sultan Şaman için adalet istediler. Eylemin başlamasından sonra konuşan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı, gazetemiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç, 102 gazetecinin tutuklu olduğunu, terörün yozlaştırılmış tanımıyla gazetecilerin “terörist” sayıldığını dile getirdi. 3. yargı paketinin gündemde olması nedeniyle yasa yapıcılarını bir kez daha uyardıklarını belirten Erinç, şöyle devam etti:
“Suç tanımları yoruma açık olmaktan çıkarılsın. Özel yetkili mahkemeler kaldırılsın ya da normal yargı kuralları içerisinde faaliyet göstersin. Gazeteciler yargılanmasın demiyoruz. Yorumlamalara dayanılarak yargılanmasınlar. Dilerim ki hapisteki gazeteci arkadaşlarımızın da aramızda olduğu özgürlük talep eden daha başarılı toplantılar yapabilelim.”

“Üretmeye devam ediyor”

Mustafa Balbay’ın tanığı Şükran Soner, Balbay’ın, Cumhuriyet’in Ankara Temsilcisi olduktan sonra, Uğur Mumcu’nun katledilmesinin ardından Mumcu’nun köşesinde yazmaya başladığını anlattı. 2009’da sivil darbenin simge ismi olarak tutuklandığını ifade eden Soner, “Donanımlı bir gazeteci olarak içeride olağandışı güçle üretmeye başladı. Bu süreçte yaşananları dünyaya ve ülkemize ulaştırırken, diğer arkadaşlarımızın da sesi oldu. Milletvekili seçilmesiyle de tutuklu gazetecilerin sesi olma özelliğini bir başka savaş alanında kazandı” dedi. 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerine göre tutukluların daha çok tecrit ve esir edildiklerini vurgulayan Soner, şöyle konuştu:
“Bu koşullar gazeteciler olarak da ne kadar teslim alındığımızın göstergesi. Ele geçirilmiş, tehdit altında satın alınmış bir medya söz konusu. Arkadaşlarımız buraya gelemiyorlar. Buraya gelirlerse ne iş bulabilirler ne de herhangi bir kanalda program yapabilirler. Bugün burada daha mesleklerinin başında tutuklanmış genç arkadaşlarımız için de özgürlük talep ediyoruz. Bu genç arkadaşlarımız tahliye olsalar dahi damgalandıkları için yaygın medyada iş bulamayacaklar. Bu damgalanmadan aileleri de paylarına düşeni alıyor.”

DİHA muhabiri Çağdaş Kaplan’ın babası Nesim Kaplan da “Gazeteci doğruları yazdığı zaman hedef olur. Çağdaş da bu nedenle devlet tarafından hedef seçildi. Ailesi olarak biz ona destek oluyoruz. Bu gençler bizim güvencemiz” dedi.

Eyleme TGS Başkanı Ercan İpekçi, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Canan Kaftancıoğlu ve EMEP yöneticileri de destek verdi.

Fotoğraf: UĞUR DEMİR


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler