'Süreç öldü, yeniden can vermek istiyoruz'

Sınır dışına çekilen PKK'lı sayısının iddia edildiği gibi yüzde 20 değil, büyük çoğunluk olduğunu öne süren Bayık, bağımsız bir Kürdistan değil, demokratik özerklik istediklerini belirtti.

İsveç'te günlük olarak yayımlanan 'Dagens Nyheter Gazetesi'ne konuşan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, PKK'nın hala barış istediğini ancak, bunun sağlanması için karşı tarafın, gerçekten müzakere istemesi gerektiğini söyledi. İsveç hükümeti ve Avrupa Birliği'nin müzakerelerin başlaması için baskı yapacaklarını umduğunu da kaydeden Cemil Bayık, "Barış süreci öldü, ama biz ona yeniden can vermek istiyoruz. Maalesef Türkiye, sorunun çözümü için yaptığımız tüm önerilere 'hayır' diyor. Türkiye'de hükümetin iddia ettiği gibi gerillanın sadece yüzde 20'si değil, çoğunluğu Türkiye'yi terk etti" dedi.

'SÜRECİN SONU İÇİN KESİN TARİH BELİRLEMEDİK'

Cemil Bayık, müzakerelerin ciddi bir biçimde başlayabilmesi için Abdullah Öcalan'ın şartlarının düzeltilmesi, Kürtlerin haklarının anayasal garanti altına alınması ve Terörle Mücadele Kanununun kaldırılması gerektiğini savunarak şöyle dedi: "Biz sürecin sonu için kesin bir tarih belirlemedik. Ama, hükümet sorunu sürüncemede bırakmamalı. Türkiye bizim kendi dilimizi konuşmamızı yasakladı. Onlar bir zaman planlamasıyla gelmek zorunda. Ancak, Ankara bu konuda istekli değil. Bizim güçlerimizin çekildikleri bölgelere Türk askerleri yerleşti ve hala gösterileri şiddet ile bastırıyorlar."

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Bayık, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi'ni de, "Demokratikleşme paketinde yeni bir şey yok. Kürtçe ye hala yabancı bir dil muamelesi yapılıyor. Kürtçe eğitim için insanların para ödemeleri gerekiyor. Türkiye hala Kürtlerin bir ulus olduğunu kabul etmiyor" diye değerlendirdi.

Abdullah Öcalan ile Kandil arasında bir görüş ayrılığı olduğu iddiaları ile ilgili soru üzerine ise Bayık, "Öcalan bizim stratejimizin belirlenmesinden sorumlu liderimizdir. Biz taktik ve pratik olarak bunun gerçekleşmesini sağlarız. Kandil ile Öcalan arasında çelişki bulunduğu iddiasını reddediyoruz" yanıtını verdi.

'BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN DEĞİL, ÖZERKLİK İSTİYORUZ

Bayık, 1970 yıllarda kurulan PKK'nın kendisini Marksist-Leninist olarak tanımladığını ve bağımsız bir Kürdistan'ın kurulması için mücadele ettiğini hatırlatarak, "Günümüzdeki PKK farklı. Artık bağımsız bir Kürdistan değil, demokratik konfederasyon ve özerklik istiyoruz. Tıpkı diğer kültürler gibi Kürt kültürü de özgür bir biçimde gelişebilmeli" diye konuştu.

'PALME GİBİLER HER ZAMAN DOSTUMUS OLMUŞTUR'

İsveç eski Başbakanı Olof Palme'nin öldürülmesine de değinen KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık şunları anlattı: "Bilindiği gibi dönemin Stockholm Emniyet Müdürü Hans Holmer başta olmak üzere bazı polis şefleri Palme'nin Şubat 1986 yılında sokak ortasında silahlı bir saldırı sonucu yaşamını yitirmesinden PKK'yı sorumlu tutmuşlar, Kürt devrimci ve yurtseverlere yönelik operasyonlar düzenlemişlerdi. Bu suçu işleyenler Kürtler ve PKK'ye zarar vermek istemişlerdir. Palme gibi İsveçli'ler her zaman dostumuz olmuştur. İsveç Halkı Kürtlerin uğradığı adaletsizliklerinin bilincinde."