"Tahminlere itibar etmeyin"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Ostim'deki patlamalarla ilgili söylenenlerin olaya uzaktan şahit olanların tahminlerinden ibaret olduğunu belirterek, ''Lütfen itibar etmeyin'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.02.2011 - 10:43

Dinçer, NTV'de Ostim'deki patlamalarla ilgili soruları yanıtladı. Henüz bilirkişilerin çalışmalarını tamamlayarak raporlarını vermediğini belirten Dinçer, patlamalara ilişkin bir yargıya varmanın doğru olmayacağını söyledi.

İkinci patlamanın ''çok karmakarışık'' bir patlama olduğunu ifade eden Dinçer, şunları kaydetti:

''Henüz sebebi dahi tahminen bile olsa belirlenemedi. Aynı yerde yaklaşık 4 firma zarar gördü. Birbirinden farklı konularda imalat yapılan firmalar. Bir tanesi conta imal ediyor. Tarım makineleri imalatçısı bir işletme, bir tanesi traktörlerin yedek parçalarını imal ediyor. Tahmini olarak patlamanın bu firmada meydana geldiğine dair bir düşüncemiz var. Çünkü onun işletmesinde asetilen bulundu. Asetilen çok yanıcı ve patlayıcı bir madde. Ayrıca boya karıştırıcı makineleri var. Asıl traktör yedek parçası imalatı izni olmasına rağmen kaçak başka bir şey imal edildiğine dair endişeler de taşıyoruz. Bir tane peynir imal eden firma var, zarar gördü. Bir tane firmanın neyi imal ettiği anlaşılmadı. Muhtemelen yeni kiralanmış ama henüz imalata başlamamış diye tahmin ediyoruz. Firmaların isimleri çok net belli değil. İşletmelerin sahiplerine henüz ulaşılamadı. Özellikle patlamanın olduğu işletmede sahipleri de hayatını kaybetmiş olabilir. Bir bilgi yok.''

Spekülatif bilgilere itibar edilmemesini isteyen Dinçer, ''bilirkişiler binalara girip inceleyene kadar sabırla beklemeliyiz. İlk yapacağımız şey hemen birilerini bulup, suçlamak, suçluyu bulup da hemen yargılamak olmamalı bence. Önce suç bulmalıyız, sonra suçluları buluruz'' dedi.

Bakanlık müfettişlerinin patlamalar olduğu andan itibaren olay yerinde bulunduğunu anlatan Dinçer, muhtemelen bugün savcının soruna el koyacağını söyledi.

''Denetim eksikliği iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna Bakan Dinçer, firmaların isimlerinin net olarak tespit edilmesi halinde bunların kayıtlı olup olmadıklarını, Sanayi Bakanlığı ya da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından denetim yapılıp yapılmadığını görme şansı olacağını söyledi.

Organize Sanayi Bölgelerinin kendi içinde yönetilen birimler olduğunu dile getiren Dinçer, buranın yönetiminin dosyalarının da incelenmesi gerektiğini belirtti.
 

Denetim yetkisi tartışmaları

Denetim konusunda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in ''denetim yetkisi büyükşehir belediyesinde olmalı'' sözlerinin hatırlatılması üzerine Dinçer, şöyle konuştu:

''Organize Sanayi Bölgelerinin nasıl yönetileceğiyle ilgili bir sistem kurmuşuz. Yerel yönetimlerin yetkileri, sınırları belli. Merkezi idarenin neler yapacağı belli. Türkiye'de yüzlerce organize sanayi bölgesi var. Bu sanayi bölgesinde henüz sebebini bile bilmediğimiz bir patlama sebebiyle biz ülke olarak yönetim modelimizi tartışmaya açarsak bence çok doğru bir şey yapmayız. Sanayi bölgelerinin yönetiminde sorun var mı? Bu tartışılabilir, ayrı bir şey. Ama hemen buradan hareketle biz eğer Türkiye'deki yerel yönetimleri, organize sanayi bölgeleri ve benzerlerini tartışmaya açmanın çok rasyonel bir tavır olduğu kanaatinde değilim. Olabilir mi, olamaz mı bu tartışılabilir. Ama olayın bununla çok alakası yok. Yöneticilerin sorumluluklarını duymalarıyla ve bu sorumluluklarını yerine getirmeleriyle alakaları var. Kısmen bu tartışmalar oradaki işletme bölgesi almayla, ruhsat vermeyle ilgili birtakım gelirlerin hangi alanlara gittiğine dair tartışmaları da beraberinde getiriyor. Bunlar o kadar önemli meseleler değil. Önce bu kaza niçin ortaya çıktı? Orada eksiklik neydi? Bir daha çıkmaması için ne yapmalıyız? Bu sorulara cevap vermemiz lazım.''

''Firmaların başka iş kollarına ait ruhsatlarla çalıştığı yönündeki iddialara ilişkin somut bir bilgi olup olmadığı'' sorusuna Dinçer, dün gece olay yerine gittiğini, hiç kimsenin hiçbir şey bilmediğini belirtti. Dinçer, patlama olduğu zaman katların aşağıya doğru çöktüğünü, bu nedenle henüz binalara girilemediğini dile getirdi.

Dinçer, ''Şu anda söylenen her şey orada olaya uzaktan şahit olanların tahminleri üzerine söylenen şeyler. Lütfen itibar etmeyin'' dedi.

 

Torba tasarı yanıtı

Dinçer, NTV yayınında Torba Tasarı'ya ilişkin eleştirileri yanıtladı. Muhalefetin, ''tasarının çalışma hayatıyla ilgili bölümlerinin geri çekilerek, komisyonda bir kez daha görüşülmesi'' yönündeki önerilerinin hatırlatılması üzerine, Dinçer, şöyle konuştu:

''Bu taleplerin hiçbirisini rasyonel talepler olarak görmüyorum. Sadece siyaseten söylenmiş ve taktik üzere, kanunun çıkmasını engellemeye çalışan bir tavır olarak değerlendiriyorum. Hiç rasyonel değil, üzerinde konuşmaya bile değmez. Bu kanun çıkmalı. Türkiye'de eğer 3 milyona yakın insan işsiz diye bir muhalefet eleştiriyorsa, 3 milyona yakın kişiye iş bulmaya çalışan Çalışma Bakanlığını desteklemek durumundadır. Eğer desteklemiyorsa veya istihdam sağlamak için yaptığımız projeleri doğru ve yeterli görmüyorsa daha iyilerini söylemek zorundadır, engel olmak değil. Biz bu Torba Kanun çıktıktan sonra yaklaşık 435 bin insana istihdam sağlayacağız. Onlar bir şey söylesinler o zaman.''

Dinçer, toplumsal olaylarda ortaya çıkan görüntülere ilişkin bir soru üzerine, bu sorunun, demokrasi içselleştirildikçe ortadan kalkacağını söyledi.

Gösteri yapan işçinin de, polisin de demokrasiyi içselleştirmesi gerektiğini vurgulayan Dinçer, ''Bunu başaramazsak bu gerginlikler devam edecek. Ben polisin aşırı kuvvet kullanmasının hiç doğru olmadığını düşünüyorum. Ama işçilerimizin de gösteri yaparken başkalarına zarar verecek tavır içerisinde olmadıklarını da düşünüyorum. Peki nerede orta yolu bulacağız? İşte o, demokrasiyi içselleştirdiğimiz zaman ortaya çıkacak'' dedi.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler