Tarımda 2010 bilançosu
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı, AKP Adana Milletvekili Vahit Kirişçi, gıda ürünlerinin enflasyona etkisinin yüzde 40'ın üzerinde olduğunu belirterek, bunun yüzde 25'i aşmaması gerektiğini, bu oranı düşürmek için tarımda maliyetleri ve fiyat artışlarını azaltacak tedbirler alınması gerektiğini söyledi.
Kirişçi, Türkiye'de gıda fiyatlarındaki değişimin enflasyona etkisinin 2004-2006 yılları ortalamasının yüzde 23 olduğunu kaydetti. Gıdanın enflasyona etkisinin 23 Kasım 2010 itibarıyla yüzde 47,6'ya yükseldiğini, Ekim 2010 itibariyle ise bu rakamın yüzde 55,6 olduğunu kaydeden Kirişçi, gıda fiyatlarındaki artışın kendini hissettirdiğini, enflasyonu iyice küçültmüş bir ülke olarak gıda konusunda herkesin tedbir alması gerektiğini söyledi.
Refah toplumlarında yeme-içme gıdanın bütçe önemli bir kalem oluşturmadığına işaret eden Kirişçi, ''Gıdanın enflasyona etkisi yüzde 40'ın üzerinde, bu yüzde 25'i aşmamalı. Bu oranı düşürmek için tarımda maliyetleri ve fiyat artışlarını azaltacak tedbirler alınmalı. Tarım sektörüne daha fazla kaynak aktarılmalı, tarım sektöründe verimlilik daha fazla gözetilmeli, birim alandan üretim, birim hayvandan alınan verim daha da artırılmalı ki, maliyetlerimiz aşağı çekilsin, Türkiye'de gıda fiyatlarıyla ilgili değişim bu manada kontrol edilmiş olsun'' diye konuştu.
''Enerji fiyatlarını kontrol edebilir miyiz?'' diyen Kirişçi, yüzde 75'ini dışardan ithal eden bir ülkenin enerji fiyatları üzerinde belirleyici olamayacağını, Türkiye'de bundan sonra enflasyonla ilgili insanların odaklanması gereken konunun, ''gıda fiyatları'' olduğunu vurguladı. Pazarlama konusuna da değinen Kirişçi, üreticinin de tüketicinin de fiyatlardan memnun olmadığını, aradaki zincirle ilgili adımlar atılması gerektiğini söyledi.
Tarım sektöründe büyüme
Tarım sektöründe büyümeye konusunda ise Kirişçi, ''Tarım sektörü bu yıl muhtemelen yüzde 1 gibi bir büyüme gösterecek'' dedi. Tarım sektöründe 8 yılın ortalama büyüme rakamlarının yüzde 2'ye tekabül ettiğini belirten Kirişçi, yüzde 2'nin kabul edilebilir bir büyüklük olmadığını söyledi.
Özellikle kuraklıktan çok etkilenen alanlar ve üretim desenleri ile ilgili tarım sektörünün yeniden gözden geçirilmesi, suya bağımlılığı azaltıcı veya kuraklığa dayanıklı birtakım çeşitler kullanılması gerektiğini belirten Kirişçi, ''Başka bir şey daha var, seracılık. Avrupa'nın en büyük seraya sahip ülkesi İspanya. 60 bin hektar sera varlığı var. Türkiye'nin derme çatma seralar dahil toplam sera varlığı 49 bin hektar. Türkiye'ye yakışmayan bir manzara. Seracılık aslında emek yoğun bir iştir. Avrupa gibi insanların emeklerinin çok kıymetli olduğu ülkelerde bile 60 bin hektar ise Türkiye'de bunun 49 bin hektarda kalması hiç anlamlı ve doğru değil. Adana'daki sera varlığı 100 hektar bile değil'' diye konuştu.
''Hallerin hali hal değil"
Türkiye'de 81 ilde toplam 192 toptancı hali olduğunu, hallerde altyapı, soğuk hava deposu vs. olması gerektiğini belirten Kirişçi, ''Hallerin hali hal değil'' dedi. Kirişçi, mevcut hallerin hal yasasına (Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun) göre rehabilite edilmezse kapatılacağını söyledi.
192 halde 8 bin 600 civarında hal esnafı bulunduğunu, bunların 6 bin 500'ünün komisyoncu olduğunu anlatan Kirişçi, ''komisyoncunun aldığı komisyona baktığını'' ifade etti. Türkiye'de 25,5 milyon ton sebze,14,5 milyon ton meyve üretimi olduğunu kaydeden Kirişçi, ''Toplam 40 milyon ton. 40 milyon ton üretimin yüzde 25'inin hasat edileceği yerden tüketiciye kadar olan zincirde yüzde 25'inin kaybolduğunu düşünürsek bu kabul edilebilir değil'' dedi.
''Tarım terminali"
Bakü-Tiflis-Ceyhan, Kerkük-Yumurtalık, Samsun-Ceyhan, Nabucco enerji koridorlarına işaret eden ve Türkiye'nin terminal ülke olduğunu anlatan Kirişçi, şöyle konuştu:
''Kimse Türkiye'nin tarım ürünleri ticaretinin üssü olacağını konuşmuyor. Yukarıdaki, doğunuzdaki, güneyinizdeki enerjiyi batınıza aktarmaya çalışıyorsunuz. Kuzeyinizde yaklaşık 20-25 milyon ton buğdayı alıp güneyinize aktaran ve bunu kuru yük gemileriyle Karadeniz-İstanbul Boğazı-Marmara Denizi-Çanakkale Boğazı-Ege Denizi-Akdeniz'e indiren uzun bir güzergahı reva görüyorsunuz.
Türkiye'nin yıllık tarımsal üretimi kadar ürün Türkiye üzerinden pazarlanıyor. Lisanslı depoculuk geliştirilerek Türkiye enerji gibi tarım terminali haline de gelmeli. Bunun altyapısı lazım. Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu çok önemli. Lisanslı depoculuk olmalı, depolarınız, antrepolarınız olmalı.''
Sıfır faizli hayvancılık kredileri
Bu arada, sıfır faizli hayvancılık kredileri verildiğini hatırlatan Kirişçi, bu kredinin bugün itibariyle kullanıcısının 42 bine, kullandırılan paranın 3,1 milyara ulaştığını, ortalama bir girişimciye 72 bin lira verildiğini söyledi. Kirişçi, 2011 yılı için bu kredilerin devam edeceğini, başka krediler de dikkate alındığında 776 milyon lira sübvansiyon uygulayacaklarını kaydetti.
Ziraat Bankası'nın 2010 yılında kullandırdığı kredi miktarının 13,4 milyar lira civarında olduğunu belirten Kirişçi, bunun Ziraat Bankası'nın çiftçiye her hafta 244 milyon lira kredi kullandırdığı anlamına geldiğini söyledi. Ziraat Bankası'nın bir haftada kullandırdığı kredi miktarının 2002'de 4,7 milyon lira, 2010'da 244 milyon lira olduğunu vurgulayan Kirişçi, ''Hayvancılık madem ki önemli bir başlık olarak Ziraat Bankası tarafından destekleniyor. Seracılığı da gündemimize alalım, sera üretimi yaygınlaştıralım'' dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama