TBMM'nin 90. Yılı...

TBMM'nin 90. Yılı...
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.04.2010 - 06:05

Mustafa Kemal 22 Nisan 1920’de yayımladığı bildiride şöyle diyordu: “23 Nisan’da Büyük Millet Meclisi açılarak çalışmaya başlayacağından o günden sonra bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun buyruk alacağı en yüce makam, toplanacak Meclis olacaktır.”

 

Milli Mücadeleyi, Ulusal Bağımsızlık Savaşımızı yürüten ve bu destansı savaşın zaferle sonuçlanmasını sağlayan TBMMnin kuruluşunun 90. yılını kutluyoruz.

Tüm Kuvayı Milliyecilere, ulusalcılara, bütün Türk milletine kutlu olsun.

Bu ihtilal meclisinin kuruluşunu kısaca özetleyelim:

Birinci Dünya Savaşını kaybeden Osmanlı Devletinin başkenti İstanbul, Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalanmasından hemen 13 gün sonra, 13 Kasım 1918de eylemli olarak işgal edildi. O gün, Dolmabahçe Sarayı önünde demirleyen İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan gemilerinden oluşan müttefik donanması İstanbulu fiilen işgal ettiğini görsel olarak kanıtlıyordu.

‘Osmanlı Meclisi’

Sıvas Kongresinden (4 - 11 Eylül 1919) sonra ortaya atılan Meclis-i Mebusanın İstanbulda toplanmasını, Mustafa Kemal hiç istememişti. O, meclisin Anadoluda toplanmasının gerektiğini savunuyordu. İngiliz ve Fransız işgali altındaki İstanbulda meclisin bağımsız çalışmalar yapamayacağını ileriye sürmüştü. Ancak son Osmanlı MeclisiOcak 1920de İstanbulda toplanmıştı.

Mustafa Kemalin öngörüsü, ne yazık ki gerçekleşmiş, son Osmanlı Meclisine 16 Mart 1920de İngiliz askerleri girmişler, mebusları dağıtmışlar, kimilerini tutuklayarak Malta adasına sürmüşlerdi.

Kurucu Meclis

Meclisin işgal edildiğini öğrenen Mustafa Kemal, Temsilciler Kurulu Başkanı olarak yeni bir Kurucumeclisin Ankarada toplanması çalışmalarına başladı.

Anadoluda illere, bağımsız sancaklara, kolordu komutanlıklarına, Müdafaa-i Hukuk örgütlerine ve belediye başkanlarına gönderdiği bildiride;

Osmanlı devletinin yedi yüz yıllık hayatına ve egemenliğine son verildiği, ancak Türk ulusunun, yaşama ve bağımsızlık hakkını ve bütün geleceğini savunması için Ankarada olağanüstü yetkilere sahipbir meclisin toplanacağı belirtiliyordu.

17 Mart 1920 günü açıklanan bu bildiriyle 15 gün içinde Ankarada bir Kurucu Meclistoplanması için tüm Anadoludan görüşler soruluyordu.

Kurucu Meclisadına, ihtilal anlamını çağrıştırdığı ve Fransız İhtilalinin kurucu meclisini anımsattığı için, Kâzım Karabekir tarafından karşı gelindi...

Halide Edip ve Hamdullah Suphi Tanrıöver, Türk tarihinden esinlenerek Ankarada toplanacak meclise kurultayadını, Osmanlı Meclisinin Başkanı Celalettin Arif Bey ise Meclis-i Kebir-i Milliadını öneriyordu.

Mustafa Kemal, İstanbuldan gelebilecek milletvekillerinin yanında yeni üyelerin seçilmesini sağladı; Kurucu Meclisadı üzerinde durmadı, aynı düşünceyi yansıtacak olanolağanüstü yetkilere sahip bir meclisdeyimini kullandı; sonunda Büyük Millet Meclisiadı tuttu.

Anadolu ihtilali \tmaliyeye el koydu

Bu arada Mustafa Kemal, Temsil Kurulu adına mali konularda da önlem aldı. 18 Mart 1920de Anadoludaki Osmanlı bankaları, Düyun-u Umumiye ve Reji (Tekel) idarelerinin, Ziraat Bankasının kasa mevcudunun illerdeki en yüksek mülki amir tarafından denetim altına alınmasını ve hiçbir şekilde İstanbula para gönderilmemesini istedi. Artık Anadolu İhtilali maliyeye de el koyuyordu.

Bu işler olurken bazı illerde seçimler engellenmek istendi. Düzce, Hendek, Gerede gibi bölgelerde başlayıp, Ankaraya yakın Nallıhan, Beypazarı bölgelerinde padişah desteğiyle gerici ayaklanma dalgaları başlatıldı.

Halkın isteğine \tdayalı bir meclis

Böylesi bir ortamda seçim yapıp meclisin toplanmasının güçlüğü ortadadır.

Ne var ki, Mustafa Kemal Anadolu Kuvayı Milliyehareketini meşruiyettemeline oturtarak, halkın istem ve istencine dayalı bir meclisin oluşmasını istiyordu.

Mustafa Kemal 22 Nisan 1920de yayımladığı bildiride şöyle diyordu:

23 Nisanda Büyük Millet Meclisi açılarak çalışmaya başlayacağından o günden sonra bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun buyruk alacağı en yüce makam, toplanacak Meclis olacaktır.

Meclis 23 Nisan 1920 günü, cuma namazından sonra açıldı. İlk oturuma 115 milletvekili katıldı ve en yaşlı üye Sinop milletvekili Şerif Beyin başkanlığında ve onun yaptığı açılış konuşmasıyla Meclis ilk tarihi toplantısını yaptı. Konuşmanın son cümlesi şöyledir:

Meclisin ilk tarihi toplantısı

Ulusumuzun iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye başladığını bütün cihana duyararak Büyük Millet Meclisini açıyorum.(TBMM Zabıt Ceridesi, c.1.s.2)

Bu konuşmadan sonra seçilen milletvekillerinin seçim tutanaklarını incelemek üzere iki komisyon kuruldu ve o günkü oturum sonuçlandı.

Ertesi günü (24 Nisan 1920) saat 10.00da toplanan Meclis, milletvekili tutanak raporlarını kabul etti ve sonra Mustafa Kemal söz aldı.

Biri gizli olmak üzere beş oturumda Mustafa Kemal, 30 Ekim 1918de imzalanan Mondros Ateşkesinden Meclisin açılış tarihi olan 23 Nisan 1920ye kadar geçen süredeki gelişmeleri belgelere dayanarak anlattı.

Mustafa Kemal’in önergesi

Mustafa Kemal ayrıca Meclisin bütün devlet işlerine ve milletin kaderine el koymasını bunun sorumluluğunu üstlenmesini istedi ve bunu modelleştiren bir önergeyi Meclise sundu.

Mustafa Kemalin önergesi şunları içeriyordu:

1. Acele bir hükümet kurmak gereklidir.

2. Meclisin üstünde bir güç yoktur.

3. Meclis yasama ve yürütme yetkilerini kendinde toplamıştır. Meclisten seçilecek bir kurul hükümet işlerine bakar, Meclis başkanı bu kurulun başkanıdır.

Kimi milletvekilleri karşı çıktı

Bu önergeye kimi milletvekilleri karşı çıktılar, acele edilmemesini, önergenin incelenmesi için süre tanınmasını istediler.

Sonunda bu önerge Meclis çoğunluğu tarafından kabul edildi.

Daha sonra Meclis Başkanlığı seçimlerine geçildi ve Mustafa Kemal 110 oy alarak Meclis Başkanlığına seçildi.

Bakanların seçimi ile ilgili olarak Büyük Millet Meclisinde 2 Mayıs 1920de bir yasa kabul edildi, Genelkurmay Başkanının da dahil olduğu, on bir kişiden oluşan Bakanlar Kurulu üyeleri tek tek Meclis tarafından seçildi.

Halk hükümeti

Atatürk daha sonra, 1927 yılında okuduğu Nutukta bu hükümet sistemi için şunları söylemiştir:

....bu ilkelere göre kurulan bir hükümetin niteliği, kolaylıkla anlaşılabilir. Böyle bir hükümet, ulusal egemenlik ilkesine dayanan halk hükümetidir. Cumhuriyettir.

Kurulan bu sisteme siyaset bilimi ve anayasa hukukunda, Meclis Hükümeti”, “Güçler Birliğisistemi adı verilir.

Bu hükümet biçimi kendine özgü, bütün kuvvetin Mecliste toplandığı bir İhtilal Meclisi, bir Meclis Hükümeti sistemidir.

Böylece Atatürkün Amasya Bildirgesi, Erzurum ve Sıvas kongrelerinde ortaya koyduğu Milletin azim ve kararıilkesi gerçekleşmiş oluyordu.

TBMM kurulduktan 10 ay sonra, yazılı bir anayasayı kabul etmiştir (8 Şubat 1921). Bu anayasada da Meclis Hükümeti sistemi kabul edilmiştir.

Güçler birliği ilkesi uygulanmış yani yasama ve yürütme güçleri Mecliste toplanmıştır.

TBMMnin önemli özelliği gerçek bir kurucu iktidar niteliğini taşımasıdır.

Milli mücadeleiç ve dış düşmanlara karşı verilen bir savaştır. Antiemperyalist bir bağımsızlık savaşıdır. TBMM bu savaşı veren meşrugüçtür, bu Meclis milli bir meclistir.

İlk Mecliste farklı düşünceye, değişik dünya görüşlerine sahip milletvekilleri bir aradaydı; ama hepsi bir amaç etrafında birleşmişlerdi.

Amaç, Birinci Dünya Savaşı galiplerinin dayattıkları işgallere karşı çıkmak, milli ve bağımsız Türk Devletini yeniden kurmak... Bu Meclis bağımsızlık savaşını kazandı ve II. Büyük Millet Meclisi 29 Ekim 1923te Cumhuriyeti ilan etti.

Laiklik ilkesine dayalı Türkiye Cumhuriyetinin nice 90 yıllar yaşaması dileğiyle...


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon