TEİS: Sorunlarımız çözülmezse bayram günü olmaz

TEİS Genel Başkanı Saydan, Eczcacılık Bayramı dolayısıyla 12 Haziran'da seçime hazırlanan siyasi partilere eczacıların taleplerini içeren rapor gönderdiklerini belirterek, "Raporda, gerek iktidar, gerek muhalefet gerekse diğer siyasi partilerin beyannamelerinde; sağlıkla ilgili olarak, sağlığın temel yapıtaşlarından olan eczane eczacılarının, fedakarlık ve beklentilerinin karşılığının yeterince yer almadığını gözlemledik" dedi.

TEİS: Sorunlarımız çözülmezse bayram günü olmaz
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.05.2011 - 08:06

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS), 14 Mayıs Eczacılık Bayramı dolayısıyla 12 Haziran'da seçime hazırlanan siyasi partilere eczacıların taleplerini içeren birer rapor gönderdi. TEİS raporunda, sağlıkta dönüşüm programı çerçevesinde eczane sahibi eczacıların, ilaç ve eczacılık hizmetinin kesintisiz sürmesi için gereken fedakârlıkları yaparak yaşadıkları tüm olumsuzluklara rağmen halkımıza en iyi hizmeti sunmaya çalıştıklarının vurgulanarak eczacıların öncelikli sorunları ve talepleri sıralandı.

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS)Genel Başkanı Nurten Saydan, raporla ilgili olarak yaptığı açıklamada, seçimlere günler kala siyasi partilerin seçim beyannamelerini incelediklerini belirterek, "Gerek iktidar, gerek muhalefet gerekse diğer siyasi partilerin beyannamelerinde; sağlıkla ilgili olarak, sağlığın temel yapıtaşlarından olan eczane eczacılarının, fedakarlık ve beklentilerinin karşılığının yeterince yer almadığını gözlemledik" dedi. TEİS olarak, eczacıların sorunlarının ve bu sorunların çözümü için gerekli taleplerinin göz ardı edilmemesi için tüm siyasi partileri göreve çağırdıklarını ifade eden Saydan, "Bundan sonraki 14 Mayıs'lar eczacılar için gerçek birer bayram olsun" değerlendirmesinde bulundu.

TEİS Genel Başkanı Saydan, 6 yıldır sağlıkta dönüşüm programı yüzünden yaşadıkları sorunlardan dolayı eczane sahibi eczacıların ruh ve beden sağlıklarını kaybettiklerine dikkat çekerek, bu yüzden kimi eczacıların eczanelerini birer ikişer kapatarak, borç batağına girdiklerini hatta bazı eczacıların içinde bulunduğu bunalımdan çıkamayarak, canına kast ettiğini belirtti.

Mesleğin şu anki durumu ve eczacıların yaşadığı sıkıntılardan dolayı üzgün olduklarını vurgulayan Saydan şu değerlendirmede bulundu:

"TEİS olarak, mesleğimizin hak ettiği itibara yeniden kavuşturulması için sorunlarımıza geçici değil kalıcı önlemler alınmasını istiyoruz. İsteklerimiz seçim arenalarında oy yarışı uğruna vaad olarak değil, kurulacak yeni hükümet tarafından icraat olarak karşımıza gelmelidir. Aksi halde bundan sonraki 14 Mayıs'lar eczacılar için bayram değil, eczacılık
mesleğini anma günü olacaktır."  Saydan'ın verdiği bilgiye göre, raporda öncelikli talepleri şöyle sıralanıyor:

"Eczacılık meslek hakkımızı istiyoruz"

"Ülkemizde; 6197 sayılı ECZACILAR VE ECZANELER HAKKINDAKİ
KANUN'DA eczacıların hastalara verdikleri ilaçlar için tıbbi danışmanlık ve bilgi verme yükümlülüğü yer almamakta, eczacıların hastaları ilaç ve tedavi konusunda bilgilendirme zorunluluğu bulunmamaktadır. Buna rağmen eczacılar halk sağlığının
iyileştirilmesi çerçevesinde ülkemizde bu hizmeti bedelsiz ve yıllardır gönüllü olarak vermektedirler. Ancak, sadece sattığımız ilaçtan devletçe belirlenen kar oranı ile
faaliyetlerimizi sürdürmüş olmamıza rağmen vermiş olduğumuz sağlık hizmetinin karşılığında hiçbir meslek hakkı alamamaktayız. Ülkenin en ücra noktalarına kadar uzanan 'eczane ağının' devam etmesi, bu ülkenin imkanları ile bu ülkenin okullarında tahsil görerek yetişmiş eczacıların yaşaması ve devam etmesi için, bütün gelişmiş ülkelerde olan 'eczacı meslek hakkı'verilmesini talep ediyoruz.

"Eczanelerde nüfus ce mesafe sınırlandırılma getirilmesini istiyoruz"


Şehirlerarasındaki eczane dağılımındaki denge son dönemde ciddi anlamda bozulmuştur. Örnek vermek gerekirse; nüfusun en kalabalık bölgesi olan İstanbul'da 2 bin 693 vatandaşa bir eczane düşerken, Başkent Ankara'da 2 bin 267 vatandaşa, İzmir'de 2 bin 250 vatandaşa bir eczane düşmektedir. Doğu illerine doğru gittiğimizde ise bu
rakamlar çok büyük farklılar göstermektedir. Hakkari'de 18 bin 340 vatandaşa bir eczane düşerken Ağrı'da bu rakam 8 bin 401,Ardahan'da 6 bin 760, Bitlis'te 8 bin 422, Erzurum'da 5 bin 196, Kars'ta 8 bin 758, Muş'ta 9bin 865,Şırnak'ta 9 bin 464, Van'da 7 bin 744, Mardin'de 6 bin 769 Tunceli'de eczane başına düşen vatandaş sayısı 5 bin 537'dir.

TEİS olarak, reçetelere ilaçların ticari marka isimlerinin yazılmasını istemiyoruz. Çünkü; İlacın etkisi ticari isminden değil,'etken maddesinden' gelmektedir.
Ülkemizde reçeteler doktorlar tarafından hem etik olması, hem de ticari reklam yapılmaması amacı ile etken madde olarak reçete edilmelidir. Ülkemizdeki eczacılığın bilimsel boyutu ve ilaç harcamalarının ticari olgulardan etkilenmemesi için ve böylece daha bilimsel bir ilaç ve sağlık danışmanlığı hizmeti verebilmek adına
siyasi partilerimizi bu uygulamanın 'mimarı' olmaya çağırıyoruz. Etken madde ile reçete yazımı sonrası 'ülkemizin gerçek ilaç harcaması' ortaya çıkacaktır. Elbette en önce sonuç alınacak ve etkili olacak kısmı eşdeğer ilaçlarda olacaktır.Başlangıç olarak sendikamızca beklenen tasarruf yüzde 20'dir. Bu tasarrufun karşılığı da 2,5 milyar TL'dir.

"Kamu kurum iskontolarından doğan zararlarımız karşılanmalı"

İlaç firmaları tarafından, SGK' ya yapılan ve biz eczacıları taşıyıcı olmaya mecbur eden bu Kamu Kurum İskontolarının, ülkedeki en önemli sağlık ayağı ve verdiği hizmet yadsınamaz olan eczane eczacılarımızın üzerinden kaldırılması gerekmektedir. Kamu Kurum İskontoları, firmalar tarafından doğrudan SGK'ya yapılmalıdır. Zira 6 yıldır
eczanelerimizde yaşanan kayıplar artık dayanılamaz noktaya ulaşmıştır.

Eczanelerimizde yüksek fiyatla alınan ilaçların ilaç fiyat düşüşünün yürürlüğe girmesi sonrası düşük fiyatla satılması çok büyük oranlarda gerçekleşmekte olup; bu durum, ilaç firmalarının karlılığının haksız ve hukuka aykırı bir şekilde artmasına, eczacı karlılığının ise yasal oranın altına düşmesine neden olmaktadır.

15 Nisan 2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlandığı üzere Eczacılık Fakültelerinin sayısı 19'a yükselmiştir. Ayrıca 19 fakülteden yılda 1900 eczacının mezun olacağını varsayarsak, önümüzdeki 5 yıl içerisinde 'işsiz eczacı ordusu' ile karşı karşıya kalacak olmamız kaçınılmazdır.

Yıllardır dile getirdiğimiz gibi, eczacılar olarak, bizlere muayene olmayan sadece ilacını almak için gelen hastadan muayene ücreti alarak, devletin tahsildarlığını yapmak zorunda bırakılıyoruz. Muayene ücretlerinin yüksekliği ve biriken muayene ücretlerinin tahsili sosyal
güvencesi olduğu halde vatandaşı zora sokmakta ve eczacıyla karşı karşıya getirmektedir.
Sık sık kesintiye uğrayan 'eczane provizyon sisteminin' 7 gün 24 saat düzenli çalışmasını istiyoruz.
Özellikle son yıllarda sadece eczanelerimizde eczacı gözetiminde satılan bir çok ürünü artık market raflarında görmek mümkün. Özellikle bebek mamalarının market reyonlarında, uygunsuz koşullarda (ısı, nem vs) satışının engellenmesi için yeniden sadece eczanelerde ve eczacı gözetiminde satılmasını istiyoruz.

Bir türlü engellenemeyen internet yoluyla yapılan özendirici ilaç reklamları ve ilaç satışıyla birçok canın yitirildiği, ilacın sadece eczaneden ve eczacı kontrolünde alınması gereken bir ürün olduğu unutulmamalıdır."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon