"TEKEL işçileri başka bir mecrada"

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleri ile bir araya gelerek, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Yıldırım, kış şartları dolayısıyla seferlerde aksama olduğunu belirterek, bunun sadece Türkiye'de olmadığını, 10 gün önce Avrupa'da da bütün seferlerin iptal edildiğini söyledi.

Aksayarak da olsa meydan yönlendirmesi ile ulaşımın kesilmeden devam ettiğini ifade eden Yıldırım, sadece lokal sorunların yaşandığını kaydetti. Bütün büyük meydanlarda ekiplerin gece gündüz çalıştığını anlatan Yıldırım, şu anda büyük bir yollarla ilgili olsun havaalanları ile ilgili olsun çok büyük bir sıkıntı yaşanmadığını söyledi.


"Tasarıda sorun yok"

Bir gazetecinin "Dinlemelere karşı uygulanacak müeyyideleri getiren tasarıda sorun mu var?" sorusu üzerine Bakan Yıldırım, tasarı ile yasadışı dinlemelerin önlenmesine yönelik uygulanacak cezaların arttırılacağını ve yasa dışı dinleyen olursa bunların şikayetine bağlı olarak dava açılacağını dile getirdi. Yıldırım, "Süreçte bir tıkanma gecikme yok. Kanun imzaya açıldı. Adalet Bakanlığı takip ediyor. Bizimle bakanlık arasında ya da hükümet genelinde bu tasarı ile ilgili bir sıkıntı yok" dedi.



"Başbakan Erdoğan ve Türk-İş Başkanı Kumlu'nun görüşmesinden ümitliyim"

TEKEL işçilerinin arabuluculuk isteğinin hatırlatılması üzerine Yıldırım şöyle devam etti:
"Ümit ederim ki görüşmede bu mesele hallolacak. TEKEL ile ilgili Türk-İş Başkanı ile görüşmem oldu. Bu görüşmede TEKEL işçilerinin beklentileri ne, hükümetin sağladığı imkanlar ne? Bu konuları karşılaştırdık. Acaba çözüm noktası neresidir? Bunun üzerinde biraz fikir yürüttük. Bu konuşmalarla ilgili şüphesiz Başbakan Erdoğan'ın da bilgisi var. Ona da gerekli bilgileri arz ettik. Bu işin TEKEL işçilerinin hakkını aramanın ötesinde başka bir mecraya gittiğini görüyorum. SEKA'da da bunu görmüştüm. İşçinin hakkını aramak tabi ki sendikaların görevi ama çok masum bir arayış talebini istismar eden bazı marjinal kesimler oluyor. Siyasi partiler ile marjinal sivil toplum kuruluşları dayanışma içine giriyor ama masum bir dayanışma değil. Bu hükümeti yıkacağız diyorlar. Hükümetin gitme gelme şekli belli. Hükümetler halkın iradesi ile değişir. İşi amacından saptırmanın TEKEL işçisinin çözümüne bir katkı sağlamadığı gibi istismarcılara sanatlarını icra etme fırsatı doğuruyor. Burada da bunu görüyoruz. Bu tip girişimlerin onların sorununun çözümüne katkısı olmadığı gibi çözümsüzlüğü de arttırıyor. Bu istismarlardan kurtulması için Başbakanın Türk-İş Başkanı ile görüşmesinin çözüme önemli katkı sağlayacağı görüşündeyim."

TEKEL işçileri ile ilgili çok şey söylenmesinden yakınan Yıldırım, kafa karışıklığının yaratıldığını söyledi. Yıldırım, özelleştirilme sonucu işlerine son verilen 13 bin işçiye devlette kadro verildiğini ifade ederek, işsizliğin bu kadar yaygın olduğu bir dönemde, TEKEL işçilerine teklif edilen bu şartlara milyonlarca insanın talip olacağını vurguladı.

Yıldırım, bu durumda herkesin anlayış göstermesi gerektiğini belirtti. Kamu kaynaklarının 72 milyona adil şekilde dağıtmaya çalıştıklarını anlatan Yıldırım, bu işin bir an önce çözülmesini arzu ettiğini kaydetti. Sendika ile geçmiş dönemde gerekli talep ve statüde anlaşıldığını anımsatan Yıldırım, "Anlaştığınız noktadan vazgeçerseniz bu işin ciddiyeti sorgulanmaya başlanır. Burada işin çözüleceği ümidindeyim. Bunun için de bir katkımız olmuşsa mutlu oluruz" dedi.


"Etlik kuzu közde belli olur"

İstanbul'a yapılacak üçüncü köprü ile ilgili çalışmaların anımsatılması üzerine Yıldırım, köprünün ve bağlantılı yollarının bakımı konusunda kararlarında değişiklik olmadığını, bunun çalışmalarının da sürdürdüğünü belirtti.

Üçüncü köprü projesi ile herkesin ilgilendiğini vurgulayan Yıldırım, "Çinliler var, Koreliler var, Avrupalı firmalar var. Yarışacaklar. Neticede etlik kuzu, közde belli olur. Herkes marifetini gösterecek" dedi.


"Projeler sonrasında etrafta rant oluşur"

Üçüncü köprüde oluşabilecek rantla ilgili soru üzerine Bakan Yıldırım, bir yerden köprü ve yol geçmesi gibi altyapıyı güçlendiren proje olması durumunda muhakkak etrafında rant oluşacağını söyledi. Başbakan Erdoğan ile birlikte helikopter ile köprü güzergahına bakıldığına yönelik yapılan eleştirilere de değinen Yıldırım, "Hem de yasal mevzuatı göz önüne alarak projeden elde edilecek faydayı azami ölçüde sağlayacak hem de çevreye en az zararı verecek bir kararı oluşturuyoruz. Bu yılar sürdü. Bazıları 'Baktı, şurası olsun, burası olsun' diye eleştirdi. Bunlar haksızlıktır. Bunca yapılan çalışmaları basite indirgenmemeli" dedi.



"Şerefiye almamız gerekirken fazla para talebi ile karşılaşıyoruz"

Rant sahiplerinin bu işlerin yapılış şeklini bilmesi gerektiğini dile getiren Yıldırım, "Kamulaştırma kararı alıyoruz. Kıymet takdiri oluyor. Ona razı olmazsa mahkemeler karar veriyor. Aslında oradan geçtiği için etrafında kalan alanları değerlendirdiği için 'şerefiye' almamız gerekirken bir de daha fazla para talebi ile karşı karşıya geliyoruz. Malınız mülkünüz değer kazanıyor. O halde kim katkı sağlaması lazım oradaki hak sahipleri. Biz bundan vazgeçtik birde üç misli beş misli taleplerle karşılaşıyoruz. Hem yol yapacağız hem de vatandaşı razı edeceğiz. İşimiz ne kadar zor" diye konuştu.


"Çanakkale köprüsü ile ilgili değişiklik yok"

Bakan Yıldırım, Çanakkale Köprüsü ile ilgili bir değişikliğin olmadığını vurgulayarak, küresel kriz nedeniyle finans maliyetlerinin düştüğünü, bu nedenle şirketlerin Yap-İşlet-Devret (YİD) projelerine ciddi rağbet gösterdiği söyledi.

"Mega projeleri alternatif finans kaynakları ile gerçekleştirmek istiyoruz" diyen Yıldırım, 2023 yılına kadar 450 milyar dolarlık projeleri olduğunu, bu projeleri bütçe imkanları ile yapma şanslarının bulunmadığını kaydetti.


"Yeni şubeleri ihtiyaç doğrultusunda açıyoruz"

Bir gazeteci, "Maliye Bakanlığı'nın bankalardan aldığı harçlar sabit hale geldi. Bankalar şube açmayacakları görüşü bildirdiler. PTTBank sayısını arttırmak için yeni bir planlama yapılıyor mu?" sorusuna PTT Genel Müdürü Osman Tural, 3 bin 778 tane işyerleri olduğunu, bunların tamamının PTTBank olarak hizmet verdiğini kaydetti. Tural, yeni şubeleri ihtiyaçlar doğrultusunda açtıklarını anlattı.



"Bankalar kazançlarının zekatını ödüyor"

Ulaştırma Bakanı Yıldırım ise, bankaların şube azaltmak gibi bir düşünceleri olduğu zannetmediğini belirterek, bankaların verecekleri aidat ile kazançlarının "zekatını" vereceklerini söyledi. 450 milyon TL ile bin kilometre bölünmüş yol yapılabileceğini ifade eden Yıldırım, ancak bunun Ulaştırma Bakanlığı için "leblebi, çekirdek" parası olduğuna dikkat çekti. Yapılan düzenleme ile PTT'nin KİT yapısının değişeceğini, Anonim Şirket gibi Ticaret Kanuna tabi çalışır hale geleceğini belirten Yıldırım, serbestleşme olacağını kaydetti.



"Ankaray'da mevcut sözleşmeleri devralacağız"

Ankaray'ın Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılmasına ilişkin çalışmaların hatırlatılması üzerine Yıldırım, şu yanıtı verdi: "Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü sadece Ankara değil İzmir'i de belediye ile birlikte yapıyor. Metroları belediyeler de Ulaştırma Bakanlığı da yapabilir hale gelecek. Bu herkese yük getiriyor ama sorunun da çözülmesi gerekiyor. Belediyeler bu yükün altından kalkamıyorlar. Metro ile ilgili birimleriyle oradaki arkadaşlarla projeleri inceliyoruz. Ona göre bir durum tespiti yapacağız. Önce yasal düzenleme yapılacak. Ankaray'da mevcut sözleşmeleri devralacağız. Bizim işletmecilik yapmak gibi düşüncemiz yok."

Bu yönde başka illerden de talepler gelebileceğini dile getiren Yıldırım, onlara da bakıp değerlendireceklerini söyledi. Gazetecilerin "IMF konusunda bir tıkanma mı var?" soruları üzerine Yıldırım, "müracaat ederlerse onların da yolunu açarız" cevabını verdi.



"Biz indirmeye çalışıyoruz millet bindirmeye"

Sanal işletmecilerin vergi sorununa da değinen Yıldırım, bununla ilgili konunun Maliye Bakanlığı'nın gündeminde olduğunu, yakın zamanda Maliye Bakanlığı ile bir görüşme yapacaklarını dile getirdi. Özel İletişim Vergilerinin artırılacağına yönelik haberlerin hatırlatılması üzerine Yıldırım, "Biz indirmeye çalışıyoruz millet bindirmeye çalışıyor. ÖTV kız evinde ses yok, oğlan evi gümbür gümbür" dedi.