Teklif jet hızıyla geçti!
Meclis Adalet Komisyonu'nda görüşülen MİT Müsteşarının soruşturulmasını Başbakan'ın iznine bağlayan teklif, görevdeki müsteşar Hakan Fidan'ı da kapsayacak şekilde geçici ek madde konularak kabul edildi. Değişiklikte, "Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle halen devam eden soruşturma ve kovuşturmalar hakkında da 26. madde hükümleri uygulanır" denildi.
Teklifin görüşüleceği Adalet Komisyonu toplantı salonunun küçük olması tartışmalara neden oldu. BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder oturacak yer bulamayınca, "Nerede bu devlet" dedi. BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, "Genel Kurul'da yapalım" diye önerdi. Bu arada salona giren BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da, "Dünyanın 16. ekonomisi ama bir salon bulamıyoruz. Böyle yönetilemez. Milleti, Meclis'i susturmak niyetiniz. Doğru düzgün salonda yapın. Böyle rezalet olur mu?" diye tepki gösterdi.
Kaplan'a Başkanvekili Hakkı Köylü'nün sorunu çözeceği söylendi. Bu arada kameraların çıkması istendi. BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise, "Kameralar engel değil. Basın çıkmasın. Başkan çıksın biz onun yerine oturalım" dedi.
Bu arada Kaplan'ın "Böyle kaliteli yasa mı olur?" sözlerine AKP Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün, "Şov yapma. Ne diyorsun sen. Niye bağırıyorsun" diye tepki gösterdi. Komisyondaki yer tartışması toplantının KİT Komisyonu salonuna alınmasıyla bitirildi.
KİT Komisyonu'nun geniş salonunda devam eden toplantı, "Daha büyük yere geçelim", "Spor salonunda yapalım" esprilerine neden oldu.
"Biz kazma sapıyız"
Toplantının açılışında komisyon başkanvekili Hakkı Köylü bu kez de komisyon üyesi milletvekillerinin oturamadığını söyledi. Köylü'nün sözlerine Kaplan, "İçtüzükte öyle bir hüküm yok" diye yanıt verdi. Köylü de "Aksine de hüküm yok" deyince Kaplan, ayağa kalkarak, "Zorbalık yapamazsınız. Beni kaldıramazsınız" diye bağırdı. Köylü, "Size kalkın dedim mi?" diye tepki gösterdi. Bu arada "Ben ayakta dururum" diyerek yerinden kalkan Sırrı Süreyya Önder, "Binnaz Hanım da kalksın komisyon üyesi değil, Süheyl Bey siz de değilsiniz" diye oturan milletvekillerine laf attı. Batum, "Biz milletvekiliyiz" diye karşılık verince, Önder, "Biz kazma sapıyız" diye esprili karşılık verdi.
Usul tartışmasında elbisesine bahis
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk usul hakkında söz isteyerek komisyonun başkanvekili tarafından toplantıya çağrılamayacağını söyledi. Benzer bir sorunun Plan Bütçe Komisyonunda yaşandığını ve toplantı çağrısının daha sonra yok sayıldığını söyleyen Öztürk'ün sözlerine, teklifin sahibi Recep Özel, "Başkan 2 ay gelmeyince komisyon toplanamayacak mı? Tribünlere dönük bir itiraz" diye karşı çıktı. "Toplantı yok hükmündedir. Sizin çağırmaya yetkiniz yoktur. Sayın Özel sen yeterince tribünlere oynuyorsun" diye Özel'e karşılık veren Öztürk, Plan Bütçe Komisyonu örneğine itiraz eden Özel'e söylediği yanlışsa takım elbise alma vaadinde bulundu. Köylü itirazları reddederek toplantıyı sürdürdü.
"Teklifim leylekler gibi uçmuş gitmiş"
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, CMK ve Özel Yetkili Mahkemelerle ilgili bir teklifi olduğunu ve bunun birleştirilerek görüşülmesini istedi. Komisyon Başkanvekili Köylü tekliften haberdar olmadığını söyledi. Kaplan, "CMK özel yetkili mahkeme teklifim gündemlerde yok. Nereye uçurdunuz teklifimi. 7 Ekim de vermiştim. Uçmuş, buharlaşmış, leylekler gibi uçmuş gitmiş. Kanun teklifi aranıyor. Benim kanun teklifim kaybolmuş. Bunu bulup birleştirin, sonra görüşelim" diye bağırdı. Köylü, "Bulacağız efendim" diye Kaplan'ı yatıştırmak istedi. Kaplan, "Yok şimdi istiyorum" diye karşılık verdi.
"Üstünlerin hukukuna kılıf aranıyor"
Toplantıda ilk sözü MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural aldı. Devlet millet hayatına hukuk düzenine etki edecek bir düzenlemenin bir milletvekilinin teklifi ile getirilemeyeceğini söyleyen Vural, MİT'in ifadeye çağırılmasıyla ilgili iddiaları hatırlattı. KCK yapılanmasının devletin denetim gözetimi eşliğinde tamamlandığı iddiasını anımsatan Vural, bu teklifin getirilmesinin de pazarlık yapıldığı, suçlamaların doğru olduğu kanaatini güçlendirdiğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın "Suç yok vazife var" sözlerini "Tüyler ürpertici" olarak nitelendiren Vural, "Böyle bir vazifeyi kim veriyor? Bakan nasıl bir vazife yapıldığını açıklasın. Anayasada 'kimse hukuk dışına çıkamaz' deniliyor. Yürütmenin birine özel görev vermesi nasıl hukuki olabilir. Hukuk devletinde kimseye imtiyaz tanınamaz" dedi. Hukukun üstünlüğünün gidip üstünlerin hukukuna kılıf arandığını ileri süren Vural, teklifin geri çekilmesini istedi. Vural, "Bir takım özel taleplerle Türkiye'de her faili belli olmayan olayın arkasında devletin ilgili teşkilatları olduğu kanaati oluşur. Bu teklifi alın. MİT müsteşarı gidip ifade vermelidir. Hukuk dışına çıkılmadığı iddia ediliyorsa onların yargıdan kaçmasına gerek yoktur" dedi.
Bir Veysi Kaynak olayı ile karşı karşıya olunduğunu söyleyen Vural, "İşlenen suçların üstünün örtülmesini istemiyorsanız bu teklifi çekin. Sayın Bakan siz de toplantıdan ayrılarak bu teklifin görüşülmesini engelleyin" çağrısında bulundu.
"Kendi çeteni koru" yasası
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, MİT müsteşarına verilen görevi bilmediklerini ama üstünün örtülmeye çalışıldığını herkesin gördüğünü ileri sürdü. Getirilen teklifin yasa tekniğine uygun olmadığını, CMK uygulamalarını etkileyecek bir garabet için kalem oynatıldığını ileri süren Tarhan teklif için, "Objektif sınırlama yok. Kişilere özeldir. Başbakanın kurduğu, kurmaya çalıştığı örgütleri korumaya yöneliktir. Devlet için kurşun atmaya meşruiyet sağlayacaktır. Kendini koruma teklifidir. Gladio'ya ne görev vermiş merak ediyoruz. Özel Yetkili Mahkemelerin tek görevinin muhalifleri ezmek olduğu bu düzenleme ile ortaya çıkıyor. Anayasanın 137-138'inci maddeleri ihlal ediliyor. Kamuoyunun gündemindeki bir soruşturmaya doğrudan müdahale ediliyor. Kişilere açıkça suç işleme imtiyazı tanınıyor. Başbakan'ı da Hakan Fidan'ın da şaibeli kılınmasını sağlıyor. Bu şekilde Başkanı korursanız Başbakan sonsuza kadar şaibeli kalır" dedi.
Bu teklifle Uludere ve Dink cinayeti faillerinin de korunabileceğini söyleyen Tarhan, "Bu kendi çeteni koru yasasıdır. Bazı olayları örtme yasasıdır. İktidarın kozmik odasının kapatılması yargının oraya sokulmaması yasasıdır. Devleti çete devlet haline getirir, devleti hukukun dışına çıkartır. Derhal geri alınmalı. Çete devletinde yaşanmasından bıktık bunun tescil edilmesini kabul etmeyiz" dedi.
"Cezaevindekiler 'Heval Hakan'ı bekliyor"
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, teklifte özel görevlendirmenin sınırlarının belli olmamasını eleştirdi. Kaplan, "Elinde belge olan istediği gibi cinayet işler iznini de Başbakan verecek. Başbakan bunu yapacak diye söylemem, düşünmem ama bu bir yetkidir ve bu yasa geçtiğinde karanlık cinayetlerin arkasında bu korunan kişiler aranacak" dedi. Kürt Sorunu'nun karanlık dehlizlerin, karanlık görüşmelerin, istihbaratların girişimiyle değil bu Meclis'te çözülmesi gerektiğini söyleyen Kaplan, "Siyasi irade sorumluluk alamadığı için çözülemedi. Bütün partiler bu çatışmadan ölenlerden sorumluyuz" dedi. Bütün grupların yer alacağı özel bir kanunla bir heyetin yetkilendirilmesi önerisinde bulunan Kaplan, bu heyetin MİT dahil görüşmeler yapabilir, sorumsuz bir yapıda kurulması talebinde bulundu. Tartışma konusu olan görüşmelerde sadece MİT değil, Genelkurmay, Emniyet, Jandarma, İçişleri-Adalet Bakanlıkları ve Milli Savunma Bakanlığından da yetkililer olduğunu iddia eden Kaplan, "Karayılan 'MİT'le görüşmedik, devletle görüştük, heyette bir kişi yoktu' diyor. Diğerlerini kim koruyacak peki?" diye sordu.
Teklifin geri çekilmesini, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması gerektiğini söyleyen Kaplan, "Bahar geliyor ben korkuyorum. Baharın gelmesi demek çatışma, korku, cenaze demek. Kişileri kurtararak, hükümeti koruyup kollayarak, bunun sonunu getiremeyiz" dedi. Cezaevinde yaptığı görüşmelerde "Heval Hakan ne zaman gelecek" diye sorulduğunu söyleyen Kaplan, çözüme kapalı olmadıklarını söyledi. "Hukuk, adalet, izin, ferman, fetva sizin" diye seslenen Kaplan, "Bu konuda ışık görürsek bahar silahları susturur, olmazsa cenazelerin altında iktidarı muhalefeti ile ezileceğiz. Bu sorunu 30 yılda çözemediğimiz için de bizi millet yargılayacaktır" dedi.
Sultan Süleyman tepkisi
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, "Çatlıların yanına CIA uzmanlarını da katmış olacaksınız. Onları da kurumsal olarak himaye etmeye başlayacaksınız" diye eleştirirken CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, teklif ile Başbakana suç işleme yetkisi verildiğini ileri sürdü. Türmen konuşurken AKP'li bir milletvekili, "Başbakan'ın soruşturmalara izin vermeyeceğini nereden biliyorsunuz" diye karşılık verdi. Bunun üzerine bir başka milletvekili, "Sultan Süleyman tabi, istediğine izin verecek" diye tepki gösterdi. CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum da teklifi "Başbakana bağlı özel bir çete kurma yetkisi veren teklif" olarak nitelendirdi. Bunun benzerinin dünyada olmadığını ileri süren Batum, suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatarak Fidan'ın yargılanması gerektiğini söyledi.
"MİT'çileri imtiyazlı kitle haline getiriyoruz" diyen Batum, "Hakan Fidan'ı korumak için anayasaya aykırı bir işlemi yapmayacağınıza inanıyorum" dedi.
"Terör örgütlerine girip suç işlemek yok"
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Suç yok vazife var" ve "KCK'ya sızan MİT elemanlarının suç işleyebileceği" yönündeki sözlerine gelen eleştirileri yanıtladı. Yaptığı açıklamanın yanlış anlaşıldığını, aktarıldığını söyleyen Bakan Bozdağ,
"Terör örgütlerine istihbarat amaçlı sızarken suç işlemeden sızmak mümkün değil.
Ancak asker, polise kurşun sıkılması, canlı bomba olunması terör eylemine katılınması mümkün değildir" dediğini aktardı. Terör örgütüne sızıldığında sadece örgüte üye olma suçu işlendiğini anlatan Bozdağ'ın sözlerine MHP Milletvekili Ali Uzunırmak "Yalan" diye tepki gösterdi. Sözlerinin terör örgütüne katılanların terör eylemlerine katılıp yurttaşa eylem yaptığı şeklinde yorumlanamayacağını belirten Bozdağ, MİT'in 26. Maddesini hatırlatarak ilk kez geliyormuş gibi yorumlanmasını eleştirdi. Bozdağ'ın bu sözlerine "O zaman niye değiştiriyorsunuz? Başbakanı kurtarmaya çalışıyorsunuz" diye tepki gösterildi. Bozdağ, "Gözümün içine baka baka çarpıtmayın, dediğimin arkasındayım. Terör örgütlerine girip suç işleme yok. Terör örgütü üyeliği suçu işlenir, o kadar" dedi.
"Çocuk mu kandırıyorsunuz adam kalbine gidiyor"
CHP Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Bakan Bozdağ'a "Ne türden suçlar işlenebilir" diye sordu. Yılmaz'ın sorusuna Komisyon Başkanvekili Hakkı Köylü, "Yürüyüşe girerek, örgüte üyelik suçu işleyenler" yanıtı verdi. Bir milletvekili bunun üzerine, "Çocuk mu kandırıyorsunuz adam kalbine gidiyor" diye tepki gösterdi. Nereye kadar eylem yapıldığını açıkladığını söyleyen Bozdağ, yurttaşa yönelik eylem yapmanın suç olduğunu söylediğini anımsatarak, "Böyle bir şey de yoktur. Suç işleyen de cezasını çekecektir" dedi.
Tartışmalar arasında kabul
Meclis Adalet Komisyonu'nda, AKP'nin, MİT Kanunu'nda değişiklik öngören teklifin geneli üzerinde, "Görüşmelerin ilahi nihaye devam etmesi mümkün değildir" gerekçesiyle maddelere geçilmesi için verdiği önerge tartışmaların arasında kabul edildi.
Başkanvekili Hakkı Köylü başkanlığında toplanan Meclis Adalet Komisyonu'nda, AKP Isparta Milletvekili Recep Özel'in, MİT Kanunu'nda değişiklik öngören kanun teklifi görüşülüyor.
"Ajanları deşifre edelim"
BDP Adana Milletvekili Murat Bozlak, "Deniliyor ki bin tane MİT mensubu şu an için KCK içinde yer alıyor. Bunların yüzde 95'i bizim arkadaşımız gerçekten böyle ise biz bunun açığa çıkarılmasını istiyoruz. Burada MİT mensuplarını koruyarak, evet ajanları deşifre edelim, kimdir, biz de bilelim, en çok biz onlarla beraber yürüyoruz, bizim arkadaşlarımız." dedi.
"Korkmayın devletin parçası olmuşsunuz, korkmayın" sözlerine de Bozlak da, "Siz yıllardır devletin ta kendisiydiniz" diye karşılık verdi.
"Arabanın tekerlekleri koptu"
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan da, "Nasıl bir akıl tutulması yaşıyoruz ben anlayamıyorum. Bu kanun yasalaşırsa çete kanunu diye geçecektir. Bu kanun bir çete kanunudur. Bu kanun Başbakan'a özel örgüt kurma yetkisi veren kanundur. Bu kanunu geçirseniz de arabanın tekerlekleri koptu" diyerek itiraz etti. Tezcan, şöyle devam etti:
"Türkiye'de gelecekte çeteciliği meşrulaştıracak derin devleti hukuki güvence altına alacak bir kanun teklifi ile karşı karşıyayız. Bu kanun devlet darbesi yaratma kanunudur. Kanun teklifinde CMK 250'de suçlarla ilgili de başbakan özel olarak birini görevlendirmişse o suçlardan dolayı yargılama yaparken bile Başbakan'ın iznine müracaatı zorunlu hale getiriyorsunuz. Ne demek bu, Cumhurbaşkanına suikast yapacaksan CMK 250'de sayılan katalog suçlarında Cumhurbaşkanına suikast yapacaksa bu suçlar kapsamında mesela Anayasayı ihlal suçu, şikayet ettiğiniz darbe suçu, bütün komutanları içeri attığınız, tutukladığınız darbe suçları, gazetecileri içerde tuttuğunuz darbe suçları bu çerçevedeki suçlar yani şunu diyorsunuz Başbakan özel olarak birisini görevlendirip de anayasal düzeni bozma konusunda bir örgüt kurarsa onu yargılama imkanını ortadan kaldıracağız diyorsunuz. Başbakan kendi kurduğu örgütü mü yargılatacak? Müstehzi,müstehzi gülmeyin."
"Hangi fakülteyi bitirdin?"
AKP Isparta Milletvekili Recep Özel'in konuşması sırasında CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, "Hangi fakülteyi bitirdiniz?" diye sorunca AKP milletvekilleri de, "10 yıldır senin saçma sapan laflarını dinliyoruz" diye konuştu.
Teklifi anlatan Recep Özel, "Teklifimiz uygulamadaki yanlışları düzeltmek, MİT'te çalışan, devletin bekasını sağlam temeller üzerinde gerçekten memleketimizin içte ve dışta güvenliğini temin etme anlamında istihbarat faaliyetini yürüten mensuplarının kendilerini güven ortamında bu faaliyetlerini sürdürmelerini sağlamak amacıyla verilmiştir" dedi.
MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu da, "MİT uzun süre boynuna asılmış bu ağır iddialarla yaşayamaz. MİT Müsteşarımızın yargıya gidip ifade vermesi lazım. Bu ülkenin Başbakanına bu kadar ağır bir sorumluluk yüklenmez" dedi.
Konuşmalar uzadı, AKP önerge verdi
Komisyon toplantısına üye olmayan vekillerin katılması ve konuşmaların uzaması üzerine AKP, kanun teklifinin geneli üzerindeki görüşmelerinde konunun açıklığa kavuştuğu gerekçesiyle teklifin maddelerine geçilmesi için önerge verdi. Önergenin gerekçesinde de, görüşmelerin ilahi nihaye süremeyeceği belirtildi.
Önergeye tepki gösteren CHP'li vekiller, ayağa kalkarak itiraz etti. CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, "Böyle bir uygulama yapamazsınız. Anayasaya aykırı. Bu AKP'nin faşist anlayışının Adalet Komisyonunu esir almasıdır. Bunu oylayamazsınız" diyerek itiraz etti.
"Sabaha kadar burada oturamayız ki"
AKP'li bazı vekiller de, "Sabaha kadar burada oturamayız ki" diyerek seslenince CHP'liler de, "Sabaha kadar otururuz" dedi.
Ancak itirazlar arasında önerge kabul edildi.
"Başbakan Fidan'ı korudu, peki Başbakanı kim koruyacak"
Meclis Adalet Komisyonu'nda MİT Kanunu'nda değişiklik yapılması teklifi görüşüldü. Teklifin Başbakan tarafından 'özel olarak görevlendirilen' Müsteşarın yargılanmasının önüne geçmek için getirildiğini ileri süren CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, bir suç varsa bu talimatı verenlerin de suç işlemiş olduğunu söyledi. Macunun tüpten çıktığını söyleyen Cihaner, "Başbakan Fidan'ı korudu, peki Başbakanı kim koruyacak" diye sordu. MİT'le ilgili ciddi suç iddialar olduğunu belirten Cihaner, "Otobüse molotofkokteyli atan kim? Uludere'de ne oldu? 'Özel yetkili Başbakanlık' istediğine 'devlet sırrı' diyecek, istediğinin yargılanmasını sağlayacak" dedi. Hukuk treninin raydan çıktığını tekrar raya sokmak için Özel Yetkili Mahkemelerle ilgili yetkilerin TMK ile birlikte kaldırılması gerektiğini söyleyen Cihaner, "Teklif yürüyen davalara müdahale anlamı taşıyor" dedi.
"En kral müdahale işte"
Bir çifte standart olduğunu ileri süren Cihaner, "Buraya gelmemin bile utandırıcı olduğunu biliyorum" diyerek tutuklandığı süreci anımsattı. Bir yıl tutuklu kalan 3 MİT mensubunun da olduğu davayla ilgili dönemin HSYK yönetiminin savcının yetkilerini almasının eleştirildiğini hatırlatan Cihaner, son gelişmeleri, "HSYK kararı müdahalenin ta kendisidir. Başsavcının yaptığı da müdahalenin ta kendisidir" dedi. Cihaner, aynı dönem Bekir Bozdağ'ın "Hükümet yapsa yer yerinden oynardı. Yürüyen davalara müdahale var mı" yönünde konuştuğunu anımsatarak, "En kral müdahale işte" dedi.
"Paniğin gerekçesi ne? Bırakın ifadesini versin" diye konuşan Cihaner, "Haberdar olunup da gereği yapılmayan eylemler hangisi? Güngören mi Uludere mi? Bülent Arınç'la ilgili uyduruk suikast iddiası için kozmik odaya girildi. Bu MİT mensuplarının evlerine girilip arama yapılmadı. Oradan Maraş olayları, 1 Mayıs mı çıkacaktı? Bunları araştırıp arınalım. Buna Erzurum-Erzincan olayları da dahil. Devlet fetret dönemine giriyor, devlet çözülüyor. Çözüldüğünde altında hepimiz kalacağız. Bu kadar karanlığın üzerine barışı tesis edemeyiz" dedi.
MİT-cemaat çatışması
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik'in "Bu olaya yargı tasarrufu olarak bakılmamalı" sözlerini anımsatan Cihaner, "Kimin tasarrufu? Herkes karnından konuşuyor" diyerek "Cemaat ile hükümet kapışıyor" yönündeki yorumları hatırlattı. Cihaner, "İşte size fırsat. Öyle bir arınma yapalım ki yurttaşlar 'cemaat için sadece kendi inançları doğrultusunda yaşamlarını sürdüren dayanışma grubu' diyebilsin. Ama buraya hiç girilmiyor" dedi. "Cemaat yargıyı emniyeti ele geçirmiştir, onun karşısında hükümet ve MİT var" yönündeki yorumları anımsatan Cihaner, "Hükümete de, yargıya da, MİT'e de yazık. Çıkın açıklayın böyle bir şey yok deyin" çağrısında bulundu.
"Zaman ayarlı bomba gibi yasalar var"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, MİT Müsteşarının ifadeye çağrılması için "Bu Başbakana çıkan bir celptir. Yarın öbür gün size de çıkabilir" yorumunda bulundu. Bir demokrasi paketi çıkartılarak tüm mayınlı alanları temizleme önerisi getiren Tanrıkulu, "Bu yasalar zaman ayarlı bomba gibi. Bugün bunu yarın başka bir şey atarlar" dedi. CHP Milletvekili Ali Akgündüz, MİT Müsteşarı ile gelişmeleri "İkinci Sarıkaya vakası" olarak nitelendirdi. Başbakanı uyardığını söyleyen Akgündüz, "Başbakan 2014'te Cumhurbaşkanı olmak istiyor. Vazgeçsin bundan, sıkıntıya sokar" dedi.
"MİT melanet bir kurum değil"
Tartışmaların ardından Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ milletvekillerinin eleştirilerini yanıtladı. MİT'e yönelik "melanet kurum" eleştirilerine tepki gösteren Bozdağ, "MİT melanet bir kurum değil ülkemizin gözbebeğidir. Canı pahasına bu insanlar mücadele yapıyorlar, ülkeleri için. Kurallar içinde kalarak bu görevleri yapacaklar. Siz bunları korumak için düzenlemeler yapmak durumundasınız. Başka ülkelerde de bu tür düzenlemeler var. Kanunlara istisnalar konulmuş. Ülke güvenliği için dikkat edilmesi gereken noktalar var" dedi.
"KCK-PKK'yı MİT kurdu" yönündeki açıklamaları "iftira" olarak nitelendiren Bozdağ, "Ülkenin en önemli kurumlarından olan MİT hakkında konuşurken özen gösterilmesini rica ediyorum. Kimse yanlış yapmamış iddiası yok, her kurumda yanlış yapan olur. Ama yanlış yapan var olunca kurumu itham etmek yanlış olur. Bu kurumu yıpratmak doğru değil. Türkiye'nin bekası, güvenliği için önemli. Kurumu yıpratmak gözden düşürmek isteyenleri, meşruiyetini tartışmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmemek gerekir" dedi.
"Başbakan çete kurar mı?"
"Yanlış yapan varsa savcı gözetir, emniyet gözetir, askeriye gözetir gerekeni yapar. Milletin oylarıyla seçilen parlamentodan çıkan hükümetin başbakanı ülkenin hayrına iş yapmaz" yaklaşımını eleştiren Bozdağ, "Başkaları çetelerden hesap sorar ama Başbakan çete kuracakmış' gibi bir anlayış sağlıklı bir demokrasiye yakışmaz. Başbakanlar ülkenin menfaatlerini en az bizim kadar düşünürler. Tüm Başbakanlar için söylüyorum, eleştiri yapılabilir ama güçleri yettiğince bu ülkenin yararı için çalışmışlardır. Başbakanın hayatı herkesin gözü önünde çetelerle nasıl mücadele edildiğini herkes biliyor. Bir ülkenin başbakanı 'suç işleyin' diye adam görevlendirmez, yasalar izin vermez, bizim Başbakan da bunu yapmaz. 'Gidin şu adamı öldürün' gibi ihtimalleri akla getirmek çok büyük iftiradır, olacak iş değil" dedi.
Bozdağ'n konuşmasına MHP milletvekili Ali Uzunırmak, "Genelkurmay başkanı yapar mı" diye laf attı. Bozdağ, "Başbakanını çete kurmak, mafya infaz timleri kurmakla itham etmek büyük saygısızlıktır" diye konuşurken CHP Milletvekili Öztürk, "Siz özel çete kurdurma izni veriyorsunuz. Saygısız sizsiniz. Burada yargıya müdahale ediyorsun. Ağzından çıkanın arkasında dur" karşılığını verdi. CHP milletvekili Süheyl Batum ise, "Çeteci değil çete kurma imkanı" verildiğini söylediğini ifade etti.
"Devam eden davalara müdahale anlamı taşımıyor"
Söz konusu düzenlemenin malumun ilanından başka bir şey olmadığını belirten Bozdağ, düzenlemenin MİT Yasasını yeni ceza kanuna uyumlu hale getirdiklerini söyledi. MHP'li Ali Uzunırmak, bir milletvekilinin getirdiği teklifi hükümet olarak bu kadar savunmanın ayıp olduğunu belirterek "Tasarı getirin" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ düzenlemenin devam eden davalara müdahale anlamı taşımadığını belirterek, "TCK-CMK değişti. İki kanunda yürürlüğe girdiğinde mahkemelerde görülen binlerce dava vardı. O zaman 'hiç değişiklik yapmayacağız, Meclis'i çalıştırmayacağız' demektir. Meclis'te görüşülen her konunun mahkemelerde bir boyutu olabilir" dedi.
Soruşturmanın Başbakan iznine tabi olmasının yargı denetiminden kaçırmak, üstünü örtmek anlamına gelmediğini anlatan Bozdağ, Başbakanın işlemlerinin de idari işlemler olduğunu ve soruşturmaya açık olduğunu, bunun yargısal boyutunun yanı sıra Meclis denetimi, kamuoyu denetimi, sandıkta denetimi de olduğunu ifade etti. Bozdağ, "Görev sınırlarını aşan yasadaki tanımın dışında olan şeyler olduğunda diğer göre yapacak Başbakanlar bunu himaye eden tavır almaz" dedi.
AKP'den Fidan önergesi
Tartışmaların ardından gruplar söz konusu teklifle ilgili önergeler verdi. AKP Milletvekili Yılmaz Tunç teklife, "Bu kanun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle halen devam eden soruşturma ve kovuşturmalar hakkında da 26. madde hükümleri uygulanır" şeklinde geçici ek madde önerisinde bulundu. Tunç'un önerisi oy çokluğu ile kabul edildi.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu