TEPAV 'Meksika ve Türkiye' raporunu yayınladı

TEPAV, Türkiye ve Meksika'nın coğrafi konumlarının iki ülkenin ekonomik dinamiklerine önemli etki yaptığını, ABD'nin Meksika'yı kendi sanayi politikasına entegre ederken, AB'nin benzer bir stratejiyi Türkiye için geliştiremediğini açıkladı.

TEPAV 'Meksika ve Türkiye' raporunu yayınladı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.09.2010 - 08:44

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'ndan (TEPAV) yapılan yazılı açıklamada, toplumsal ve ekonomik birçok benzerlik gösteren Türkiye ve Meksika'nın gelişiminin bulundukları coğrafyadan önemli ölçüde etkilendiğini kaydedildi.

TEPAV'ın, Kamu Politikaları Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Direktörü Ümit Özlale ile Araştırmacı Hüseyin Ekrem Cunedioğlu tarafından hazırlanan ''Coğrafya Ne Kadar Fark Yaratır? Meksika ve Türkiye'' başlıklı politika notu yayımlandı.

Türkiye ve Meksika'nın birçok toplumsal ve ekonomik benzerlik gösterdiğine dikkati çekilen çalışmada, ''Aynı anda birinci nesil reformları uygulayan, NAFTA ve gümrük birliğinden sonra benzer oranlarda büyüyen bu iki ekonomi, kriz sürecinde paralel hareket etmiş olsa da Meksika ihracatta daha hızlı toparlanmıştır. Ayrıca Meksika yıllar boyunca Türkiye'den daha düşük bir işsizlik oranına sahiptir. Bu politika notu iki ülkenin benzerlik ve farklılıklarını açıklamaya çalışmaktadır'' denildi.

Notta Türkiye ile Meksika'nın coğrafi konumlarının iki ülkenin ekonomik dinamiklerine önemli etki yaptığı, bunun içinden geçilen kriz sürecinde kısa dönemli farklılaşmayı iyi açıkladığı kaydedilirken, krizde ABD'nin mali yardım paketlerini hayata geçirip bu bölgedeki ticareti canlı tutmaya çalışırken, AB'nin bu tür bir refleks gösteremediği, dünya ticaretinde en fazla daralmanın yaşandığı bölge olduğuna vurgu yapıldı.
ABD ve AB'nin Meksika ve Türkiye için farklı sonuçlar doğuran politikalarının sadece kısa dönemli olmadığı, birinci nesil reform sürecine rastlayan dönemde ABD'nin, Meksika'yı kendi sanayi politikasına entegre ederken, AB'nin benzer bir stratejiyi Türkiye için geliştirmediği kaydedilen notta zaten AB'nin kurumsal yapısı içinde ekonomik koordinasyonu sağlayan bir mekanizmanın eksikliğinin kriz döneminde daha iyi anlaşıldığı vurgulandı. Notta şu görüşlere yer verildi:

''Yukarıda belirttiğimiz coğrafi avantaja sahip olup birinci nesil reformları daha başarılı uygulayan Meksika ihracat kompozisyonunu orta ve ileri teknolojili mallar üzerine kurmuş, petrol ve emek yoğun mal ihracatının payını NAFTA'ya girmeden önce hızla azaltmaya başlamıştır. Türkiye ise bu tür bir dönüşümü aynı oranda gerçekleştirememiştir.
Her ne kadar iki ülkedeki işsizlik son dönemde hızla artsa da istihdam dinamikleri uzun dönemli incelendiğinde yapısal farklılıklar görülmektedir. Tarımdan sanayiye geçiş sürecinde Meksika işgücüne katılım oranını, özellikle kadınlarda, önemli derecede artırmıştır. Bunda serbest ekonomik bölgelerin büyük katkısı olmuştur. Türkiye ise bu dönüşüm sürecinde aynı başarıyı, özellikle kadının işgücüne katılımında gösterememiştir.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler