TTB'den 'İş yeri sağlık birimleri' talebi

TTB Merkez Konseyi'nden yapılan yazılı açıklamada, sağlık kuruluşlarının en riskli çalışma alanlarından biri olduğunu, ancak burada çalışanların sağlığı ile ilgili doğrudan sorumlu bir düzenleme bulunmadığı ifade edildi.

Sağlık çalışanlarının bulaşıcı hastalıklar açısından risk altında oldukları, bu kişilerin diğer çalışanlara göre enfeksiyon hastalıklarına 10 kat daha fazla yakalandıkları vurgulanan açıklamada, Türkiye'de yapılan 2 çalışmada toplumda tüberküloz görülme sıklığının yüz binde 34 iken sağlık çalışanlarında yüz binde 96 olarak tespit edildiği bildirildi.

Radyasyon, kanserojen ajanlar ve kötü havalandırma gibi risklerin de sağlık çalışanlarını tehdit ettiği ifade edilen açıklamada, sağlık kurumlarında 'işçi sağlığı, iş güvenliği ve yönetim sistemleri'' gibi bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiği savunuldu.
Açıklamada, sağlık kurumlarında ''İşçi Sağlığı, İŞ Güvenliği Kurulları'' ile ''Risk Değerlendirme'' birimlerinin de kurulmasının uygun olacağını belirtilerek, şunlar kaydedildi:

''İş yeri sağlık birimleri kurulduğu takdirde, işe giriş muayeneleri, aralıklı kontrol muayeneleri, çalışanların işe uyumu, bağışıklama, sağlık eğitimleri, iş güvenliği çalışmalarının organizasyonu, özellikle çalışanların takibi, iş ortamı risklerinin belirlenmesi, veri toplanması, araştırma yapılması ve danışmanlık yapılması gibi işlevler yerine getirilebilecektir.

Hekime ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet de önemli bir sorun. Sağlık Bakanlığı Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Başhekimi 15 Ocak'ta bir meslektaşımıza saldırmış ve halen görevde tutulmaktadır. Bu durum, sorunun ve şiddete 'toleransın' kaynağının merkezi bir yönetim anlayışı olduğunu düşündürtmektedir. Başhekimin bir kez daha görevden alınmasını hatırlatıyor, şiddet başta olmak üzere çalışma koşullarımızın düzeltilmesi için sistemli bir müdahalenin ilk adımı olarak iş yeri sağlık birimleri kurulması için yönetmelik çıkarılmasını talep ediyoruz.''