TürkAkım’ın yarısı tamam

Türkiye’nin doğalgaz ihtiyacının yaklaşık üçte birini karşılayacak TürkAkım projesinin yarısı tamamlandı. Projenin işletmecisi Rus şirket Gazprom, TürkAkım’ı besleyecek ana sahaların bulunduğu Urengoy’daki tesislerinin kapılarını Türkiye’den gelen gazetecilere açtı. Yılda 15.75 milyar metreküp Rus gazını Karadeniz üzerinden doğrudan Türkiye’ye ulaştıracak olan ve mevcut TransBalkan hattının (Batı hattı) yerini alacak olan TürkAkım projesinde 930 kilometre uzunluğundaki birinci hattın açık deniz kısmındaki 530 kilometrelik bölümünün inşası tamamlandı. Böylece projede yarı yol geçilmiş oldu.

Gaz arzı 2019’da

Gazprom, “Rusya’nın doğalgaz başkenti” olarak nitelendirilen ve 12 trilyon metreküp rezerve sahip Urengoy’daki gaz sahalarının kapılarını geçen hafta Türkiye’den gelen gazetecilere açtı. TürkAkım için gerekli gazın önemli bir kısmı, Sibirya bölgesindeki söz konusu sahalardan tedarik edilecek. Türk gazeteciler, Urengoy’daki gaz sahaları ile sondaj kuyularını ziyaret ederken Gazprom yetkilileri TürkAkım projesi ile bölgeye ilişkin bilgiler paylaştı.

TürkAkım’ın birinci hattının 2019 sonunda faaliyete geçmesi planlanırken, Avrupa’ya yılda 15.75 milyar metreküp doğalgaz taşıyacak ikinci hattın izleyeceği güzergâh henüz netleşmedi. Söz konusu hattın tamamlanması için Avrupa ülkeleri ile görüşmeler sürüyor. Gazprom yetkilileri, ABD’nin yaptırımlarına ve Ukrayna krizine rağmen Avrupa’ya gaz ihracatının giderek arttığını ve 2017’de 190 milyar metreküp gaz ihracat ettiklerini belirtti.

Rusya’nın Anapa kentinden Türkiye’de Kıyıköy’e kadar uzanacak birinci hat, BOTAŞ’ın inşa edeceği boru hattı ile Lüleburgaz’a getirilecek. Avrupa’nın kullanımı için ayrılan ikinci hattın kara kısmının ise BOTAŞ ve Gazprom’un ortak kuracağı bir şirket tarafından inşa edilmesi ve bu hattın İpsala üzerinden Avrupa’ya uzanması öngörülüyor.

Transit riski yok

Aslında TürkAkım’dan gelecek gaz, halihazırda Ukrayna üzerinden Türkiye’ye Rus gazını taşıyan Batı Hattı’nı ikame edecek ve Türkiye’ye ek gaz arzı sağlamayacak ancak transit riski olmayacağı için bölgenin enerji güvenliği için önem taşıdığı vurgulanıyor.