'Türkiye faşist bir yönetime götürülmek isteniyor'
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, partisinin ''devlet içinde yetkisini kötüye kullanan yapılaşmalara'' her zaman karşı olduğunu söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, partisinin, Tarihi Havagazı Fabrikası'nda düzenlenen İzmir İl Danışma toplantısında yaptığı konuşmada, AKP iktidarında 7 yıldır, planlı ve programlı bir biçimde ''Cumhuriyetten rövanş alma'' amacı güden politikalar izlendiğini savundu.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) toplantılarında yaşanan tartışmaları ''ibret verici'' olarak nitelendiren Anadol, ''Sıra yargıya geldi. Teker teker Cumhuriyetin kurumlarını kendi yandaşlarıyla doldurarak, kadrolaşmalarını tamamlamak istiyorlar'' dedi.
TBMM Başkanlığı seçimleri
Anadol, 4 Ağustos'ta yapılacak TBMM Başkanlığı seçimlerinin de bu kadrolaşma çalışmalarının izlerini taşıdığını ileri sürdü. TBMM Başkanlığı'na 2 yıl önce AKP tarafından Köksal Toptan'ın aday gösterildiğini ve Toptan'ın CHP'li milletvekillerinin de oylarıyla bu göreve seçildiğini hatırlatan Anadol, şöyle konuştu: ''Şimdi bir gerçek ortaya çıktı, Cumhurbaşkanı milli görüşçü. Başbakan milli görüşçü. Bunu kamufle etmek için olsa gerek, o dönem milli görüş gömleğinden olmayan birisini meclis başkanı adayı gösterdiler ve seçildi. Şimdi, 'temayül yoklaması' adı altında Başbakan birer birer milletvekilleriyle görüşüyor. İki gün sonra şöyle olursa, şaşmayalım; 'Cumhurbaşkanı milli görüşçü, Başbakan milli görüşçü. Meclis başkanı da milli görüşçü olmalıdır. Eğilim yoklamasından Mehmet Ali Şahin çıktı. AKP'nin adayı odur' tablosuyla karşılaşırsak şaşmayalım.''
'Darbe olasılığı yok'
Anadol, ülkede darbecilik suçlamasının moda haline geldiğini savunarak şöyle devam etti:
''Eskiden üstü örtülü, şimdi açık bir sivil darbeyle, Türkiye, bir faşist yönetime götürülmek isteniyor ve bu faşizme karşı 'dur' diyen güçler, hepsi teker teker darbecilikle suçlanıyor. Bir darbecilik suçlaması moda haline geldi. Dünya konjonktürü, Türkiye'nin içinde bulunduğu durum ortaya koyuyor ki, darbe olasılığı yok. Ama, istemediği her kişiyi, iktidar ve yandaş basın, darbecilikle suçluyor. 12 Martlarda işkence gören, hapse giren insanların çok büyük bölümü bugün CHP kadroları içeresindedir. 12 Eylül'de başı derde giren, ailesi dağılan, işkence gören, hayatı kararan insanlar bugün CHP'yi yöneten kadroların içerisindedir. O günlerde 146'dan, 141-142'den, 159'dan hakkında dava açılanlar tutukluydu. 163'ten suçlananların ise bir tanesi tutuklu değildi. Hepsi dışardaydı. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin var oluş nedeni 12 Eylüldür. Adalet ve Kalkınma Partisi bal gibi 12 Eylülün ürünü bir partidir. 12 Eylül darbesi olmasaydı, Adalet ve Kalkınma Partisi olmayacaktı.''
'CHP, çetelere karşıdır'
Mahkemece ''terör örgütü'' nitelemesi yapılması yasaklanmış Ergenekon adlı bir dava görüldüğünü anlatan Anadol, ''CHP, her zaman devlet içindeki çeteleşmelere, devlet içerisinde yetkisini kötüye kullanan yapılaşmalara karşı olmuştur'' dedi.
Anadol, Türkiye'de daha önce ''Susurluk'' olayı yaşandığını hatırlatarak, şöyle dedi: ''O dönemde yine, ülkenin çağdaş, ilerici, demokrat insanları olayın üstüne gitti. İktidarda kim vardı? Refah-Yol iktidarı. Başbakan kimdi? Erbakan. İstanbul Belediye Başkanı kimdi? Recep Tayyip Erdoğan. 'Susurluk fasa fisodur' dedi. Susurluk'ta tarihi bir fırsat kaçırıldı. Olayın üstüne o günkü iktidar gitmedi ve devlet içindeki çeteleşme, yasa dışı bir takım örgütlenmeler maalesef ortaya çıkmadı. Onlar aramızda geziyor bugün. Bugün, 'Ergenekon' diye ad konulan davada üniversite rektörleri var, aydınlar var, gazeteciler var. Aylardır içeride tutuklular. Ama Susurluk'un en önemli kahramanları dışarıda. Bugün dokunulmazlıkları da yok, ama ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar. Neden? Çünkü 2007 seçiminden önce yapılan pazarlıklar vardı. Merkez sağın toparlanması önlenmişti. O pazarlıkların sonucunda ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar.''
CHP MYK Üyesi Mehmet Ali Susam da AKP iktidarının 7 yıllık uygulamaları ile Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve siyasal anlamda gelişmesini sağlayamayacağının ortaya çıktığını savundu. İzmir İl Danışma Toplantısı'na, TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu'nun yanı sıra diğer CHP İzmir milletvekilleri, büyükşehir ve ilçe belediye başkanları ile il ve ilçe teşkilatlarından temsilciler katılıyor.

En Çok Okunan Haberler
-
Zorlu Holding CEO'su Cem Köksal gözaltına alındı
-
Cübbeli Ahmet'ten 'çakarlı araç' savunması
-
'İmralı' sürecinde amaç açığa çıktı!
-
Erdoğan şehit ailelerine seslendi
-
Saray'dan çok konuşulacak 'Yavaş' çıkışı
-
Edip Akbayram'dan kötü haber
-
ABD'de aşağılanan Zelenski aradığını orada buldu
-
İftar için horoz kesmek istedi: Kan kaybından öldü
-
Mansur Yavaş Cumhurbaşkanlığı seçim anketini paylaştı
-
Erdoğan'ın diploması nerede?