"Türkiye, gıdada kendine yeterliliğini sürdüremez''

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, ''Bizim nüfusumuz bu kadar artıyorsa, bitkisel ve hayvansal üretimimizin de buna paralel olarak artması lazım. Yoksa Türkiye, gıdada kendine yeterliliğini sürdüremez'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.08.2009 - 15:55

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi'nde düzenlediği basın toplantısında, artan nüfusun, Türkiye'de yetişen ürünlerle nitelikli bir şekilde beslenilmesi gerektiğini belirtti.

Bunu yapabilmek için de artan nüfusun gıda talebinin karşılanabilmesi gerektiğini ifade eden Günaydın, ''Nüfus projeksiyonları gösteriyor ki, Türkiye'nin nüfusu 2025 yılında 90 milyona ulaşacak. Oranı azalmakla beraber artmaya devam edecek. Türkiye 100 milyona ulaştıktan bir süre sonra yavaş yavaş azalmaya başlayacak. Demek ki bizim yalnız bugünkü 70 milyonu değil, orta vadede bu topraklarda yaşayacak 100 milyonun da gıda üretimini bu topraklardan sağlayabiliyor muyuz, buna bakmak lazım'' diye konuştu.

''Türkiye, Marmara Bölgesi'ne toplanıyor"

Türkiye'de bazı bölgelerin hızla nüfus kaybettiği, İstanbul'da ise bunun tam tersinin olduğuna işaret eden Günaydın, şunları kaydetti:
''Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, nüfusun ve kalkınmanın dengeli bir şekilde ülke düzeyine yerleşmesini öngörüyor. Oysa Türkiye'nin bazı bölgeleri hızla nüfus kaybediyorlar. Diğer bazı bölgeleri de adeta hormonlu ve yapay bir büyüme içindeler. Örneğin Doğu Karadeniz hala nüfus kaybediyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi nüfus kaybediyor ve Türkiye neredeyse Marmara Bölgesi'ne toplanıyor. Bugün İstanbul'un nüfusu 13,5 milyon. Orta vadede İstanbul'un nüfusunun 20 milyon olacağı görülüyor. Yani Türkiye'de yaşayan her 4 kişiden birinin yalnızca İstanbul'da yaşıyor olması, sürdürülebilir olmayan bir ekonomik ve sosyolojik süreci bize anlatıyor.''

Nüfusun artışına karşın bitkisel ve hayvansal üretimin de paralel olarak artması gerektiğine dikkati çeken Günaydın, ''Yoksa Türkiye gıdada kendine yeterliliğini sürdüremez. Rakamlara baktığımızda Türkiye 2000 yılında 18,5 milyon ton şeker pancarı üretiyorken, bugün 13,5 milyon ton şeker pancarı üretebiliyor. Yine 2000 yılında Türkiye 200 milyon ton tütün üretebiliyorken, bugün 100 milyon ton tütün üretebiliyor. Dolayısıyla Türkiye'nin bitkisel üretiminin önemli kalemlerinde bir geriye gidiş var'' dedi.

''Dünyanın en pahalı mazotunu kullanıyoruz"

Günaydın, Türkiye'nin dünyadaki en pahalı mazotu kullanan ilk beş ülke arasında yer aldığını savunarak, tarım sektöründe yapılan ithalat ve ihracat konusunda ise şunları kaydetti:
''2008 yılı itibariyle Türkiye, 6,4 milyar dolar tarım ürünü ithalatı yapmıştır. 6,4 milyar dolar ithalata para ödemişiz. İhracat gelirimiz ise 4,1 milyar dolar. Bu hesabı yaptığımızda 2008 yılı muhasebesi 2 milyar doların üzerinde bir dış ticaret açığını yalnızca tarım sektöründe verdiğimizi ifade ediyor. Peki ne ithal ediyoruz? 3,7 milyon ton yalnızca 2008 yılında buğday ithal edilmiştir. Pamuk ithalatına her yıl 1 milyar dolar para ödüyoruz. Türkiye'nin topraklarında üretilebilen bu ürünlerin maalesef girdilerin çok pahalı olması nedeniyle dış rekabete dayanamadığını bize gösteriyor. Çünkü dünyanın en pahalı mazotunu kullanan ilk beş ülke arasında olan Türkiye'de, gübre fiyatlarının da tam çiftçinin ihtiyacı olduğu zaman ne kadar arttığını hep beraber görüyoruz.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon