Türkiye konulu 'hassas' rapor
ABD Dışişleri Bakanlığı'nı denetleyen Başmüfettişlik Bürosu'nun (OIG) raporunda, Washington'ın, Türkiye'nin "Batı'dan uzaklaşıp uzaklaşmadığı sorusuna yanıt aradığı" değerlendirmesi yer aldı.
ABD’nin Ankara, İstanbul, İzmir ve Adana’daki diplomatik temsilciliklerinde yapılan denetimlerin ardından hazırlanan raporda, “Türkiye’nin hem bölgesel hem de iç politikada yeni bir hareketlilik düzeyi gösterdiği” değerlendirmesi yapıldı. “Hassas ama gizli değil” ibaresiye OIG’nin internet sitesinde yayımlanan 110 sayfalık raporda dikkat çeken ifadeler şunlar:
-Türkiye, ABD için, özellikle temsilciliğin insan kaynaklarının karşılayacağından çok daha hızlı bir biçimde karmaşık ve önemli hale geldi. Türkiye’deki kamu ilişkileri bölümü değişen toplumun çeşitli bölümlerine etkin bir biçimde ulaşıyor.
-Adana’daki konsolosluk hem Türk yetkilileri hem de ABD askeri kurumlarıyla Kürt ve diğer bölgesel sorunlara yönelik stratejik önemdeki gelişmeler konusunda etkin bir biçimde ilişki kuruyor. Amerikalı çalışanlar yalnızca İncirlik Hava Üssü’ne Türklerin izniyle girdikten sonra gizli iletişim bilgilerine ulaşıyorlar. Konsolosluk binasında gizli iletişime ulaşılabilme kapasitesi konsolosluğun ana hedeflerine ulaşmasına yardımcı olur.
-Türkiye’nin hareketliliğin ardındaki nedenleri ve amaçları anlamak, temsilciliğin Washington’ı Türkiye ile etkin bir biçimde uğraşma konusunda yönlendirmedeki başarısı için kritik önem taşıyor. Temel soru Türkiye’nin İslami özelliklerinin işini kolaylaştıracağı ve potansiyel olarak ek bir değer getireceği Doğu’ya gözünü dikip dikmediği ve Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan Batılı yöneliminden uzaklaşıp uzaklaşmadığı ve eğer öyleyse bunun ne ölçüde olduğudur.
-Türkiye tüm sınırlarında ve ötesinde bölgesel istikrar için çalışma taahhüdü verdi. Bu ABD’yi bazen memnun ediyor, bazen etmiyor.
-Gazze olayından sonra Türkiye’nin İsrail ile ilişkileri sendeliyor. İsrail ve Ermenistan’la ilişkiler ABD için de önemini koruyor.
-Türkiye, iç politikada yurttaşı siyasi sürece katılımında adım attı. Ordunun politikadaki rolü azaldı. Kürtleri siyasete sokma süreci başladı.
-Uzun zamandır süregelen laik seçkinlerin egemenliğine İslami yönelimli kuruluşlar başarılı bir biçimde meydan okudu. Bunun demokratikleşme etkisi oldu ancak Türkiye demokratik yönetim biçimini tam anlamıyla tanımlamadı. Bu tür değişimlerin büyükelçiliğin halka ulaşması üzerinde sonuçları var.
ABD Büyükelçiliği’nin yerinin değiştirilmesinin önerildiği, en çok Kürt nüfusu barındıran kentin İstanbul olduğuna değinilen raporda, Türkiye’nin İsrail, İran, Irak, Afganistan, Kıbrıs ve AB’deki dış politika yaklaşımlarına da yer veriliyor.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti