"Türkiye, korku imparatorluğuna çevrildi"

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, düzenlenen ''Fakir Baykurt'u Anma Programı''na katılmak üzere geldiği Burdur'da, partisinin il örgütünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın dün Alanya'da CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelik sözlerini hatırlatan bir gazetecinin sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Sayın Bülent Arınç, önce kendisine bağlı olan RTÜK'teki görevini yerine getirsin. Ondan sonra biz kendisiyle CHP ile ilgili arzu ettiği yerde konuşuruz. Kimsenin kimseyi korkuttuğu yok, CHP açısından söylüyorum. Ama AKP'nin Türkiye'yi bir korku imparatorluğuna çevirdiğini herkes biliyor. İnsanlar özgürce telefonda konuşabiliyorlar mı? Yargıçların telefonları dinleniyor mu, dinlenmiyor mu? Korku imparatorluğunu yaratan iktidarın parçası olanlar bunu görmüyorlarsa doğal olarak başkalarına saldıracaklardır. Bu da zaten Sayın Arınç'a yakışan bir söylem.''

"İstihdam yaratmayan büyüme"

Başka bir soru üzerine de bankalara borçlanan köylünün kalan toprağının da ellerinden alınmaya çalışıldığını savunan Kılıçdadoğlu, bankaların yabancılara satılmaması gerektiğini en başından beri söylediklerini ifade etti.

Kılıçdaroğlu, ''Ama maalesef beklentilerimize uygun gelişme olmadı. Bugün köylü ve esnaf desteksiz kaldı. Türkiye üretim yapmayan bir ekonomi konumuna geliyor. Amerika'da olmayan bir kavram bizde var. İstihdam yaratmayan büyüme. Ekonomi gelişecek ama istihdam yaratmayacak. Çünkü borsa kumarına alıştı toplum. Oradan bankalara sıçradı'' diye konuştu.

"CHP neden iktidar olamıyor" sorusu

Burdur'a gelişinde Çerçin köyüne uğrayan Kemal Kılıçdaroğlu, bir yurttaşın CHP'nin Türkiye'nin en köklü siyasi partisi olmasına rağmen neden iktidar olamadığını sorması üzerine, sokaktaki yurttaşın bu soruyu kendine sorması gerektiğini bildirdi. CHP'nin daha iyi çalışmak zorunda olduğuna da işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Halka ülkenin neden bu hale geldiğini, onların anlayacağı dille anlatacağız. Halkın inançlarına etnik kimliklerine saygı göstereceğiz. Halkla daha çok içiçe olmalıyız. Bizler toplumun aydın kesimleriyiz. Yurttaşlarımızın sorunlarını sorgulamalıyız. Bölünmeyeceğiz, ayrışmayacağız. Birileri parti kurabilir. Şunu ya da bunu yapabilir. Doğru değil. Türkiye'nin, aydınların bölünme lüksü yoktur. Her bölünme AKP'ye ve yandaşlarına verilmiş bir primdir. Türkiye bilinçli olarak bölünüyor. Türbanlıydı, çarşaflıydı, mantoluydu, bilmem neydi. Hepimiz insanız. İnsan olarak hepimizin sorumlulukları var. Önce yurtseverlik paydasında buluşacağız. Birilerinin taşeronu olan siyasilere izin vermeyeceğiz.''