Türkiye yatırım üssü olabilir mi?

Aybar, Türkiye'de satışlarla ilgili geçen yıl çok hareketli, performansı yüksek bir yaşandığını ve binek ile hafif ticari araçta toplam satışların 760 bini geçtiğini anımsattı. Vatandaşların makro ekonomik gelişmelere güven duyması, düşük faizler ve bankaların daha kolay kredi verebilir hale gelmesinin, dövizin de TL karsısında düşük değerinin satışların büyümesini tetiklediğini belirten Aybar, şunları söyledi:

''Bu rüzgar bu sene de devam ediyor. Bu yılın ilk ayın toplamına baktığınızda, geçen yılın iki ayına göre yüzde 100'ün üzerinde artış var. Bu şekilde devam eder mi bakacağız, biz bunu pek beklemiyoruz. Ama şunu net olarak söyleyebiliriz ki, eğer dünyanın etkilendiği büyük bir makro ekonomik sıkıntı yaşanmadığı sürece bu yıl en az geçen yıl gibi olacak.

Türkiye'de gerek istikrarlı bir siyasi ve makro ekonomik ortamın olması gerek otomobil alım adetlerinin Türkiye'nin ekonomik gücüne göre düşük seviyede olması, genç nüfus ve hızlı gelişen ekonomiye sahip olması bizlerin bu büyük potansiyelini ortaya koyuyor. Umuyorum ki, Türkiye önümüzdeki 5 yıl içinde yıllık 1 milyon adetlik satışlara gelecektir. Ama bu yıl en az geçen yılın ayarında hatta biraz daha üzerine çıkmayı hissettiren bir pazarı görüyoruz.''

Aybar, pazarın ani inişler çıkışlar değil istikrar içinde gelişmesinin üretim ve lojistik planları açısından önemini vurgularken, ''Sürekli ve istikrarlı şekilde gelişen pazar, Türkiye'yi özellikle yatırım üssü olarak öne çıkaracak ek avantajlar sağlayacaktır'' şeklinde konuştu.
 

''Yeni yatırımları çok süratle çekebilir"

Türkiye'ye yeni otomotiv yatırımları gelip gelmeyeceği yönündeki soru üzerine İbrahim Aybar, şunları kaydetti:

''Son 10 yıla baktığınızda büyük bir marka yatırımı Türkiye'de göremedik, bu dünyadaki çeşitli konjenktür gelişmelerinin getirdiği bir şeydi. Ama artık çok önemli bir farklılığa gidiyoruz. Nedir bu? Elektrik motorlu araçlar teknolojisi ve dünyada birkaç ülke bu teknolojinin üretim üssü olmuşken Türkiye'de bunlardan biri oldu. Şimdi yepyeni pazarı olacak. Daha pazarının ne olduğunu bilmediğimiz bu yeni teknoloji Türkiye'ye büyük bir imkan sundu.

Bunun fırsatını iyi değerlendirmemiz lazım. Bu araçları Türkiye'de daha çok satabilecek altyapıları bir an evvel uygulamamız lazım. Bu şekilde geliştiğimiz taktirde inanıyorum ki, Türkiye yeni yatırımları çok süratle çeker ve Türkiye'nin içerisinde elektrik motorlu araç üretecek başka yatırımcılar, markalar hemen ortaya çıkar.''

Aybar, Türkiye'de yasal altyapının hazırlandığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Hükümetimiz elektrik motorlu araçların ÖTV'sini önemli ölçüde indirerek ciddi bir kulvar açtı, imkan sundu. Bu diğer markaların mutlaka önümüzdeki aylarda daha somutlaşacak planlarını da Türkiye'nin lehine kullanacaklarını, ortaya çıkaracaklarını gösterecektir. Dolayısıyla bu yeni bir yatırım üssü olmamızı sağlayacak. Zaten biz Türkiye olarak bir yol çiziyoruz; katma değeri yüksek, çevreye son derece duyarlı, yüksek teknolojik özelliklere sahip ve rekabetçi ürünlerin üretim üssü olacak bir Türkiye diyoruz. Otomotiv sektörü olarak biz bu anlamda yepyeni bir çığrın elektrik motorlu araçlarla açıldığını düşünüyoruz.''
 

''Belediyelerimiz teknik altyapıyı hazırlamalı"

Bu araçların Türkiye'de çoğalması, satılması ve yeni yatırımların gelmesi için yasal altyapının tamam olmasına rağmen teknik altyapıda sıkıntıları olduğunun altını çizen İbrahim Aybar, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyesinin şarj istasyonlarının kurulması çalışmalarına başladığını, Gaziantep'in de bu konuda öncülük ettiğini ve diğer belediyelerin de bu çalışmalara başlaması gerektiğini ifade etti.

Oyak Renault Fabrikası'nda Eylül 2011'den itibaren Fluence ZE'nin seri üretimine başlayacaklarını hatırlatan Aybar, sözlerini şöyle tamamladı:

''Aracın seri üretimine ve Türkiye'de pazara çıkmasına 6 ay kaldı. Bu aracımızın Türkiye'de üretilip bütün dünyaya gitmesi gururumuz, ama Türkiye'de üretilen bir aracı Türkiye'de satamazsınız bu teknolojiyi burada tutamazsınız. Onun için Türkiye'de satabilmek mecburiyetindeyiz. Bunun için yasal altyapı tamam ama teknik altyapı yani belediyelerimizin hazırlanması için 6 ayı çok iyi kullanmak gerekiyor. Biz knowhow aktarmaya, birikimlerimizi paylaşmaya hazırız.''