Türkiye'nin Anayasa gündemi

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Türkiye'de hâlâ Anayasa tartışmalarının yapılmasının, ''sistemin oturmadığını, kaygan bir zeminde olduğunu gösterdiğini'' söyledi. Kuzu bir öğrencini sorusu üzerine de sinirlendi.

Türkiye'nin Anayasa gündemi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.05.2009 - 13:32

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Hukuk Fakültesi Dekanlığı'nca merhum Prof. Dr. Bülent Tanör'ün anısına düzenlenen ''Türkiye'nin Anayasa Gündemi'' konulu konferansın birinci oturumunda konuşan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Anayasa değişikliğinin, herkesin desteğiyle yapılması gerektiğini ifade etti.

Toplantının yapıldığı doktora salonunda Anayasa ile ilgili tartışmaların değil, çevre ile ilgili sorunlar, asit yağmurları gibi bilimsel toplantıların yapılmasını arzuladığını kaydeden Kuzu, TBMM'nin milli egemenlik noktasında zerre kadar şüphesi olmadığını vurguladı.
Kuzu, hazırlanacak yeni Anayasa'nın, Cumhuriyet'in vazgeçilmez ve değiştirilemez ilkelerini tam olarak hayata geçirmesi gerektiğini dile getirerek, ''Yeni Anayasa, en geniş toplumsal katılımla hazırlanmalıdır'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından Prof. Dr. Ergun Özbudun'un çağrıldığını ve Anayasa taslak hazırlama çalışmalarının başlatıldığını hatırlatan Kuzu, bu taslak hazırlanırken her satırında Bilim Heyeti'ne danıştıklarını ve hükümetin hiçbir zaman heyete ''Şu şöyle olsun, bu böyle olsun'' diye müdahalede bulunmadığını kaydetti.
Burhan Kuzu, Anayasa taslağının metin çıkmadan boğulduğunu, baş örtüsü meselesi ve ''değişmez'' maddelere dokunulduğunun ileri sürülerek, ''sadece ilk 3 madde değişmez'' hükmünün sona doğru alındığını belirtti.

Kuzu, ''Metin tam çıkmak üzereyken malum başörtü konusunda Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar ve partimiz hakkındaki kapatma davası, bu sürecin tamamen tıkanmasına sebep oldu. Daha çıkmadan bunu boğmak ülke için talihsizliktir'' dedi.
 

Eleştirilere yanıt

''Anayasa taslağının kapalı kapılar arkasında hazırlandığı'' yolunda eleştiriler aldıklarını anımsatan Kuzu, ''Bu metin hazırlanırken, nerede davullu zurnalı 'Ey ahali bir Anayasa hazırlanıyor, gelin katkıda bulunun' deniliyor? Böyle bir şey yok'' dedi.

Kuzu, metnin çıkmış olması halinde bunun tartışılması halinde bütün ilgili kurumlara gönderileceğini, bu ve diğer aşamaların 2 yıl süreceğini ifade ederek, ''Ne hikmetse 82 Anayasası bu metinden sonra çok kıymete geçti. Bu bir güvensizliktir. Bunda bizim de katkımız olmuş olabilir ama öyle anlatılıyor ki bu Anayasa komisyonlara gelecek ve Genel Kurula hemen gidecek. Böyle bir şey olabilir mi?'' şeklinde konuştu.

''Bu metni Meclisin yapamayacağı, çünkü kurulu meclis olmadığı'' şeklindeki iddiaların da doğruyu yansıtmadığını dile getiren Kuzu, ''Metni hazırlarken kimsenin gıkı çıkmadı. Yapamazsak bize düşen ne olur? Ya Kayseri usulü 4'e bölerek, 4 defada değiştireceğiz ya da darbe duasına çıkacağız. Fazla sıkıntı olmasın, Anayasa'yı yapacak. Anayasa değişikliği yapma konusunda gelin birbirimize güvenelim'' çağrısında bulundu.
 

Sorular

Oturumun ikinci bölümünde öğrencilerin sorularını yanıtlayan Kuzu, Anayasa taslağı paketinin çıkmama noktasına gelince 29 Mart mahalli seçiminden sonra AKP olarak daha yeni bir paket hazırlanması aşamasına geldiklerini ifade ederek, ancak bunun ideal olmadığını söyledi.

Anayasa'nın 83 maddesinin değiştirildiğini, ''yamalı bohçaya dönmüş'' bir Anayasa haline geldiğini, zaten dilinin de kötü olduğunu belirten Kuzu, hazırlanan yeni mini Anayasa paketinde Anayasa Mahkemesi'nin yeniden oluşumu konusunun yer aldığını bildirdi.

Laik Anayasa Mahkemesi'nin, bireysel başvurunun da içinde yer almasıyla olacağı görüşünü dile getiren Kuzu, eğer bireysel başvuru verilmeyecekse o zaman Anayasa Mahkemesi'nin yapısını da çok değiştirmeye gerek bulunmadığını ifade etti.

Kuzu, Meclisin, en azından belli oranda Anayasa Mahkemesi'nin oluşumuna katkıda bulunması gerektiğini, bireysel başvuruyu da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuruları azaltmak için düşündüklerini anlattı.

Milletvekilliği konusunun, yüzde 10 barajının kaldırılmasının sorunu çözmeyeceğini savunan Kuzu, ancak yüzde 8-9 oy alan partileri TBMM dışında bırakmamak gerektiğini anlattı.
 

''Bu sözler bir öğrenciye yakışmaz"

Kuzu, bir öğrencinin ''AK Parti 12 Eylül çocuğu mu? Değilse nedir?'' şeklindeki sorusuna da şu karşılığı verdi:

''AK Parti, '12 Eylül çocuğu' vesaire... 'Bilmem ne çocuğu' dercesine bu sözler bir öğrenciye yakışmaz. Bir hoca olarak bunları bir öğrenci için çok ağır buldum. Eleştiriye varız da bunlar hukukçu olacak birine yakışmaz. 12 Eylül nerede kaldı, biz neredeyiz? Biz 12 Eylül çocuğuysak, başkaları ne çocuğu? Belki 28 Şubat çocuğu... İsmimizi biraz daha rahat koymuş olursun. Piyasa ekonomisi ile iş birliği gibi sözler doğru değil. Karma ekonomiyi savunuyoruz. Darbecilikle kimseyi suçlamıyoruz.''

'Hadi gelin yeni Anayasa'yı yapalım' deyince oradan kaçıyorlar. Güven sorunu ise oturur konuşuruz. Biz beş adım atarız, bir adım gelinmesini isteriz. Konuyu baştan kesmeyi doğru bulmuyorum.''

30 yıla yakın İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yaptığını, herkesin kendisini iyi tanıdığını, kimsenin kendisinden kötülük görmediğini anlatan Kuzu, ''Ben Anayasa Komisyonu Başkanıysam bu da bir teminattır Türkiye için... O nedenle gelin bunu hep beraber yapalım'' dedi.

Burhan Kuzu, yargının her şeyden arınmış, kapılarını kapatmış bir halde arka planda olmasını doğru bulmadığına da dikkati çekerek, konuşmasını şöyle tamamladı:

''Yeni paket, 10-15 madde civarında bir şey oldu. Kişisel değerlerin korunması, çocuk hakları gibi ilaveler olabilir. Arzumuz, Uzlaşma Komisyonu'nda hep beraber yapalım. Bu, ilgili partilere götürülecek ama partilerin tutumu ne olur göreceğiz. 'Bu işte varız' veya 'Bu işte yokuz' diyenler de var. 'Bu işte yokuz' diyenleri Allah'a havale ederiz, başka ne yapalım.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler